23 Mart'ta askeri aracın bir mayının üzerinden geçmesi üzerine yaşanan patlamada üç askerin ölmüş, iki asker de yaralanmıştı.
MAZLUMDER, bunun yaşam ve vücut bütünlüğü ihlali olduğunu vurguladı.
Dernekten yapılan açıklamada, "devletin, yaşam hakkı ihlalini engelleyememesi ve sorunları tırmandıracak şiddet hareketiyle çözüm araması, ihlallerde devletin sorumluluğunu da doğurur. Ancak bu sorumluluk asıl faali de unutturmamalıdır" ifadesi yer aldı.
Örgüt şiddetin kimden gelirse gelsin yaşam hakkını engellediğini belirtti, "Kürt meselesinin şiddet dışı çözüm yöntemlerinin kullanılmaması, süreç içerisinde sayıları on binleri bulan silahlı örgüt elemanı, asker, polis ve vatandaşlarımızın ölümüne, aynı şekilde yaralanmasına ve milyonlarca vatandaşın yerinden edilmesine yol açmıştır" dedi.
"Toplumsal barış için silahlar susmalı"
Açıklama, silahlı örgütün tek taraflı ateşkesinin anlamlı olduğuna, stratejik ve taktiksel olarak değil ilkesel olarak silahları susturması gerektiğine yer verdi, hükümete de çağrıda bulundu:
"Seçim öncesinde, sorunu militarist zihniyete havale edip, bölgedeki şiddet hareketlerine karşı, yeterince inisiyatif almaması, doğru bir fiil değildir. MAZLUMDER olarak, yaşam hakkının korunması ve meselelerin şiddet dışı yöntemlerle çözümü yönünde iktidarları, inisiyatif almaya çağırırız."(AÖ/EÜ)