İnsan Hakları Derneği (İHD) Elazığ şubesi tarafından hazırlanan raporda, Hozat Kaymakamı Hüseyin Çelik'in " Halkın tehlikelerle birlikte yaşamaya alışması gerekiyor" sözleri şaşkınlıkla karşılandı. Çelik, Tunceli'deki olayı hafife alarak, "Vietnam bile patlayıcılardan ancak 50 yılda temizlendi" diyerek halka sadece eğitim verebileceklerini belirtti.
Kaymakam Hüseyin Çelik, bunları söylerken poligonun telle çevrili olmadığını kabul ederek olayda ihmal bulunduğunu kabul etti. Çelik, arazilerde patlamamış mayın ya da bombanın bulunabileceği ve arazilerin askeri artıklardan temizleninceye kadar halkın bu maddelerle yaşamayı öğrenmesi gerektiğini savundu.
" Daha çok bomba var"
Mağdur, mağdur yakını, görgü tanığı ve resmi makamlarla yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan raporda, 26 Ekim 2002 tarihinde Tunceli'ye bağlı Hozat ilçesinde yaşları 13 ile 15 arasında değişen beş çocuğun atış poligonunda, satmak için madeni maddeler topladıkları ve bu maddeler arasında G 3 isimli bir bombanın da olduğu belirtildi.
Bombanın şehir merkezinde patladığı ve olay sonucu Gürkan Güner (14), Uğur Güner (15) ve Ergün Aslan'ın (15) öldüğü, Hayri Çiçek (13), Murat Doğan (16) ve Hıdır Çelik'in (27) ağır yaralandığı belirtilen raporda, olaydan yaralı olarak kurtulan Hayri Çiçek ve Hıdır Çelik'in anlatımlarına yer verildi.
Olayda yaralanan Hayri Çiçek, arkadaşları ile birlikte bakır, demir ve alüminyum benzeri maddeleri toplamak için çöplüğe doğru gittiklerini, bu arada halk arasında kurşunluk denilen atış poligonuna uğradıklarını anlattı. Çiçek, " buldukları madeni maddeleri el arabasına koyup şehir merkezine getirdiklerini ve bu maddelerden pil büyüklüğünde olanın patladığını " söyleyerek, atış poligonunda bu maddelerden çok sayıda bulunduğunu " ifade etti.
Madeni maddeleri satın alan Hıdır Çelik ise, çocukların kendisine satmak için getirdiği ve pil büyüklüğünde maddeyi çıkardığında, "Dikkat bomba olabilir" dediğini, bunun üzerine çocuğun elindeki maddeyi hızla yere attığını, sonrasında büyük bir patlamanın gerçekleştiğini söyledi. Raporda, mağdur yakınlarının da atış poligonunun çevresinin telle çevrili olmadığı ve patlayıcı madde ya da mayın bulunduğuna dair yeterli işaretin bulunmadığını da kaydettikleri aktarıldı.
" Soruşturma başlatılmalı"
Hozat Belediye Başkanı Güzel Doğan ise olayı araştıran heyete, "Köye geri dönüş sağlandığında ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde arazide patlamamış halde olan bombalar ve mayınlar daha tehlikeli bir durum arz edecek. İnsanlar işsiz ve yoksul olduğu için özellikle öğrenciler okul harçlıklarını temin etmek için buralara gidiyor. Sonuçta böylesi üzücü olaylar meydana geliyor. Bunların bir daha yaşanmaması için bir an önce gerekli önlemlerin alınması ve bununla birlikte işsizliğin giderilmesi gerekir" diyerek bilgi verdi.
Raporun sonuç kısmında bölgenin telle çevrilmemesinin ve mayından arındırılmamasının büyük bir ihmal olduğu tespitine yer verildi. Bombanın bulunduğu atış poligonunun telle çevrilmediği ve yeterli ikaz işaretlerinin bulunmadığına da dikkat çekildi. Raporda askeri yetkililer hakkında soruşturmanın başlatılması istendi.
" Mayınlar temizlenmeli"
Tunceli Baro Başkanı Hüseyin Aygün; " Yaşanan bu olayı bölgede diğer olaylarla birlikte değerlendirmek gerektiğini" söyledi.
Örneğin geçtiğimiz hafta ava giden beş kişinin üzerine asker tarafından ateş açıldı ve biri yaralandı. Yaralı olan hastanede. Diğerleri ise Tunceli Cezaevi'ne konuldu. Bu iki olay bölgede Olağanüstü Hal (OHAL) kalktıktan sonra yaşanması gereken normalleşmenin gerçekleşmediğini gösteriyor. Hozat Kaymakamı'nın sözleri ise uzun bir süre daha bu hayatın normale dönmesinin istenmediğini gözler önüne seriyor. Yapılması gereken bölgenin mayınlardan temizlenmesi. Bu bakımdan eğitim verilmesi yeterli olmaz. Bu olayın takipçisi olacağız.(NK)