Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, 1453 projesi için hazırlanan yedinci imar planı hakkında, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini açıkladı.
Şube, müteahhit Ali Ağaoğlu’nun Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve Emlak Konut işbirliğiyle İstanbul Maslak’taki Fatih Ormanı’nın yanında inşa ettirdiği 1453 projesi için hazırlanan yedinci imar planının iptali istemiyle dava açmıştı. Maslak 1453’ün imar planları daha önce de 6 kez iptal edilmişti.
Bilirkişi raporu: Binalar, iptal edilen planla inşa edildi
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, davaya dair açıklamasında, şu bilgileri verdi:
İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen davada Şubat 2024’te bilirkişi raporu hazırlanmıştı. Raporda, iptal edilen plana göre inşa edilen yapıların korunduğu aktarılmış, planda alanda hem mevcut teşekkülün korunarak hem de yoğunluğun nasıl düşürüleceğine ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya hesaplama olmadığı belirtilmişti.
Plandaki belediye hizmet alanının ne amaçla kullanılacağının plan uygulama hükümlerinde belirlenmediğinin ifade edildiği raporda, planlarda özel üniversite alanı fonksiyonu yer almamasına rağmen alanda özel üniversite alanı bulunduğu kaydedilmişti.
Sosyal kültürel tesis alanı ve sağlık alanında da yönetmelikte öngörülen standartlara uyulmadığı belirtilmişti.
Rapora göre, alanda “ticaret+konut+turizm alanı” için ayrılan kısmı teknoloji geliştirme bölgesi yapılabileceği notu da planlama tekniklerine aykırıydı, çünkü bunun için plan değişikliği yapılması gerekiyordu.
Bilirkişiler, yedinci imar planının da şehircilik ilke ve esaslarına, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olmadığını kaydetmişti.
Mahkeme: Önceki iptal gerekçeleri dikkate alınmalıydı
Yedinci imar planıyla ilgili davaya bakan İstanbul 5. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunu hükmüne esas aldı.
Mahkeme, bir bölgenin düzenli ve sağlıklı bir şekilde kentleşmesi amacıyla kentleşme dışında ileriye yönelik amaçlar, hedefler ve vizyonlar da dikkate alınarak en az 15-20 yıl ilerisi düşünülerek planlama yapılması gerektiğini kaydetti.
Dava konusu alanla ilgili imar planları iptal edildiğinden plansız kalan alanın yeni planlamasının yapıldığını hatırlatan mahkeme, daha önceki iptal gerekçelerinin dikkate alınması gerektiğini aktardı.
Dava konusu planlarda bunun aksine olacak şekilde var olan yapı stoğunun korunmasına yönelik hükümler yer aldığı belirtildi.
“Hukuka aykırı olmasına rağmen sürdürüldü”
Mahkeme, “Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulamanın sürdürülmesi, hem tüm eylem ve işlemleri hukuka uygunluk karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacağından telafisi güç zarara neden olacaktır” yorumunu yaptı.
Kararda, işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde, oluşacak zararın işlemin devam etmesi nedeniyle artacağı, yargılama sonunda verilebilecek iptal kararı ile önceki halin iadesinin olanaksızlaşacağı aktarıldı.
Planların uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğini kaydeden mahkeme, oybirliğiyle yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
Ne olmuştu?
Maslak 1453 projesinin bulunduğu İstanbul Ayazağa’daki ormanlık arazi daha önce askeri alandı. Söz konusu arazi İçişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından 12 Kasım 2008’de yapılan protokolle askeri tesis yapımı karşılığında TOKİ’ye devredildi, ancak iki yıl sonra, 2010’da “Gecekondu Önleme Bölgesi” ilan edildi. Söz konusu alanın imar planları da aynı yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi bu uygulamaya karşı dava açtı. Dava sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 16 Eylül 2011’de planlarda revizyon yaparak başka bir imar planı hazırlayarak bunu onayladı. Dava açılan imar planlarından farklı olmayan planlara göre yapılacak proje Eylül 2012’de kamuoyuna tanıtıldı.
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, Mimarlar Odası’nın açtığı dava kapsamında planların iptaline karar verdi. Karara dayanak olan bilirkişi raporuna göre, konut yapılmak istenen arazi vadi tabanıydı ve yüksek derecede eğimliydi. Bu durum da deprem kuşağında olan İstanbul’da risk oluşturuyordu.
Bilirkişilerin hazırladıkları raporlarda, proje alanının İstanbul’un en önemli su kaynaklarına komşu olduğu ve burada yapılaşmaya izin verilmesi halinde bölgenin doğal yapısının bozulacağı ve nihayetinde su kaynaklarının kirleneceği belirtilmişti. Fatih Ormanı’nın da projeden olumsuz etkileneceği, ormandaki doğal hayatın sürekliliğinin kesileceğinin altı çizildi.
Bütün uyarılara karşın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilk planlardan farklı olmayan ikinci imar planına dayanılarak Ağustos 2012’de projenin inşaatına başlandı.
Bakanlığın ikinci imar planına karşı TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi de dava açtı. Bu davada Danıştay 6. Dairesi, 2014 yılında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu kararda da yine deprem tehlikesine işaret edildi. Mahkeme, planların ayrıntılı zemin etütleri yapılmadan hazırlandığını belirtti. Bu karar da projenin inşaatını durduramadı. O günlerde Emlak Konut GYO tarafından yapılan açıklamada 18 Nisan 2012 tarihli revize edilmiş bir imar planı daha olduğu, projenin bu plana göre yapıldığı belirtildi.
Kasım 2015’e gelindiğinde inşaatla ilgili başka gelişmeler de yaşandı. İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sarıyer Belediyesi ve Şişli Belediyesi’ne gönderdiği yazıda şunları belirtti:
“Alanın mahkeme kararlarınca plansız alan olduğu dikkate alınarak verilmiş olan inşaat ruhsatlarının ivedi olarak iptal edilmesi ile inşai faaliyetlerinin hangi aşamada olduğunun ise yapı ruhsatını düzenleyen ilgili belediyelerince yerine getirilmesi hususunda gereğini arz/rica ederim.”
Bu yazı da inşaatı durduramadı ve projeden satışlar başladı.
Ocak 2016’da TOKİ’nin projeyle ilgili yeni bir imar planı hazırladığı, Bakanlığın da imar planlarını onadığı ortaya çıktı. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası bu planlara karşı da dava açtı. Bu dava kapsamında Danıştay 6. Dairesi, Ağustos 2021’de imar planlarını bir kez daha iptal etti. Daire’nin kararında daha önce verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarında belirtilen hususlara dikkat çekildi. Karar verildiğinde bloklarda yaşam başlamıştı.
Plansız kalan proje için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bir kez daha devreye girdi ve 27 Şubat 2023’te yedinci imar planını hazırladı.
(AS)