Sabancı Üniversitesi Dayanışma Grubu, açlık grevlerine dikkat çekmek için üniversitede yaptıkları eylemleri okuldaki bir grup öğrencinin engellemek istemesine ve yönetimin de buna sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Sabancı Üniversitesi'nde açlık grevlerine dair üniversite içinde kamuoyu oluşturmak amacıyla bir araya gelen Sabancı Üniversitesi Dayanışma Grubu, son birkaç haftadır okulda bildiri dağıtmak, yemekhanede pankart açmak, "açık ders" yapmak gibi eylemler yapıyor.
"Kantin kamusal alan değil"
Yoğunluklu olarak lisansüstü öğrencileri ve eğitim asistanlarının katılımıyla aktifleşen grup, yazılı olarak yaptıkları açıklamada ilk olarak grevin 50. gününde yemekhanede pankart açtıklarında özel güvenliğin isim alma girişimleriyle ve bazı öğrencilerin saldırgan tepkileriyle karşılaştıklarını belirtti.
Grup, 8 Kasım'da da Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünden Nazan Üstündağ'ın katılımıyla FASShane isimli "kantinde" gerçekleşen açık derste de "milliyetçi" olduklarını söyleyen bir grup tarafından sözlü saldırıya uğradıklarını söyledi. Ayrıca yönetimin kendilerine "kantinin" kamusal bir alan değil verilecek kararların işletmeciye ait olduğu özel bir alan olduğu gerekçesiyle yemekhaneye taşınmalarını istediklerini belirtti.
"Yönetim bizi saldırıya açık hale getirdi"
Yine 13 Kasım'da grup, dayanışma için masa açmak istediklerini ancak yönetim tarafından aranarak kendilerine "arbedeyi kontrol altına alacak sayıda güvenlik görevlisi olmadığı için, masayı bugün açmamamız konusunda rektörün kesin talimatı olduğu, aksi takdirde bizleri korumak adına okula polis çağırmak durumunda kalınabileceği" söylendiğini belirtti. Masa açtıklarında ise yine bir grubun sözlü ve fiziksel saldırısına uğradıklarını aktardılar.
Grup, üniversite yönetimine seslendi:
"Saldırgan grupla ifade özgürlüğünü kullanmaya çalışırken saldırılan gruba karşı eşit mesafede durmak, kamusal alanda hakim olan ideolojiden yana olmaktır. Sabancı Üniversitesi tarihi boyunca fikir özgürlüklerine verdiği önemi yazılı ve sözlü olarak defalarca vurgulamış olmasına rağmen, uğradığımız bu faşist saldırı karşısında yönetimin tavrını net bir şekilde ortaya koymamasının bizi saldırıya daha da açık bir hale getirdiğini düşünüyoruz." (NV)