Marmara Denizi'nde yer alan Adalar ilçesinde "deniz salyası" olarak da bilinen müsilaj yeniden görülmeye başlandı.
İstanbul'a en yakın ada olarak bilinen Kınalıada'nın limanında ve teknelerin bağlı bulunduğu balıkçı barınaklarında yoğunlaşan müsilajın yaklaşık iki haftadır gittikçe arttığı gözlemleniyor.
Ada sakinleri, hızla çoğalan ve turizmi de tehdit eden müsilaj için yetkililerin acil önlem almasını talep ediyor.
Marmara Denizi’nde müsilaj: “Deniz kimyasala doydu”
Deniz kirliliği
Adada esnaflık yapan Kenan Yıldırım, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, müsilajdaki artışı deniz kirliliğine bağladıklarını söyledi.
Yıldırım, "Daha önceden vardı. Bir haftadan beri daha da çok artmaya başladı. Özellikle lodoslu havalarda üste çıktığı için deniz yüzeyinde daha çok görülüyor," dedi.
Müsilajın temel sebebinin insan kaynaklı kirlilik olduğunu dile getiren Yıldırım, moloz, çöp ve diğer atıkların denize atılmasının bu sorunu tetiklediğini kaydetti.
Yıldırım, insanların denize gereken özeni göstermediğini anlatarak, deniz salyasının gelecekte daha da yayılabileceğine dikkati çekti.
Kafe işletmecisi Yaşar Aydoğan da "Balıkçı arkadaşlar müsilajın ağlara takıldığını anlatıyorlardı. Ben Heybeliadalıyım. Adanın iskelesi de olduğu gibi müsilaj. Üç sene önce vardı, bitti derken yeniden başladı. Müsilaj pislikten, kirlilikten başladı. Bu iyi bir şey değil. Çünkü balıklar ve canlılar ölüyor. Denize de giremezsiniz," ifadelerini kullandı.
Müsilaj hakkında
Müsilaj, denizdeki organik maddelerin ve mikroorganizmaların aşırı çoğalmasıyla oluşan yapışkan, yoğun ve jelimsi bir maddeye verilen isim. Halk arasında "deniz salyası" olarak da bilinir. Bu doğal süreç, denizdeki sıcaklık artışı, durağan su hareketleri ve azot ile fosfor gibi besin maddelerinin fazlalığı gibi etkenlerle tetiklenir. Müsilaj, genellikle deniz yüzeyinde ya da tabanında birikerek su ekosisteminin dengesini bozar.
Müsilajın oluşumu, oksijen seviyesini düşürerek deniz canlılarının yaşamını tehdit eder ve balık ölümlerine yol açabilir. Ayrıca, kıyı bölgelerinde kötü koku ve çevresel kirlilik yaratarak hem turizmi hem de balıkçılığı olumsuz etkiler.
Özellikle Marmara Denizi gibi kapalı ve sirkülasyonu zayıf olan sularda, müsilaj hızla yayılma eğilimindedir. Deniz tabanını ve yüzeyini kaplayan müsilajın, ışık geçirgenliğini azaltması ve oksijen seviyelerini kritik derecede düşürmesiyle daha da ağırlaşır.
Müsilaj, insan faaliyetlerinin deniz ekosistemine verdiği zararların da bir göstergesidir. Evsel ve endüstriyel atıkların denize yeterince arıtılmadan bırakılması, iklim krizi nedeniyle deniz suyu sıcaklıklarının artması ve deniz ekosisteminin zayıflaması bu sorunun başlıca nedenlerindendir. Çözüm için atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, deniz kirliliğinin önlenmesi ve iklim kriziyle mücadeleye yönelik küresel ve bölgesel çabaların artırılması gerekmektedir. (TY)