Neden Irak konusunda söz almaya başladınız? Geçtiğimiz yıllarda Ortadoğu'da olduğu gibi arabuluculuk mu yapmak istiyorsunuz? Kavga edenlerin arasına giriyormuş gibisiniz.
Eğer kayda değer kuruluşlarca arabuluculuk yapmam istenirse bunu ciddiyetle değerlendirebilirim. Ama böylesi bir durumda bir bireyin değil Birleşmiş Milletler gibi bir kuruluşun arabuluculuğuna gerek var. Durumun ciddiyetini kavramamız gerek. Amerika dış politikasında ciddi hatalar yaptı ve bunların olumsuz sonuçları bu kararlardan uzun süre sonra ortaya çıkmaya başladı. İran Şahı'na verilen kayıtsız şartsız destek 1979 İslam Devrimi'ne yol açtı. Ardından ABD Afganistan'da hükümetin ılımlı kanadını destekleyip teşvik etmek yerine mücahitleri silahlandırıp beslemeyi tercih etti. Afganistan'da Taliban'ı iktidara taşıyan bu oldu.
Ama Amerika'nın en felaketli davranışlarından biri Birleşmiş Milletlerin iğneyle kuyu kazarcasına çalışarak oluşturduğu Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çıkmasını öngören kararı sabote etmesiydi. Bu olaylara bakınca Amerika Birleşik Devletleri'nin dünya barışı için bir tehdit olduğu sonucuna varırsınız. Çünkü Amerika'nın dediği şu: Eğer Güvenlik Konseyi'nde vetodan korkuyorsanız o zaman dışarı çıkar, harekete geçer ve öteki ülkelerin egemenliğini ihlal edersiniz.
Dünyaya verdikleri mesaj bu. Bunun en kuvvetli ifadelerle kınanması gerek. Fransa, Almanya, Rusya ve Çin'in bu karara karşı çıktıkları dikkatinizden kaçmamıştır. Bu George W. Bush'un Amerika'daki silah ve petrol sanayilerini memnun etmek arzusundan kaynaklanan bir karar. Bu etkenlere bakınca iktidar ve nüfuz sahibi olmayan benin gibi bir bireyin uygun bir arabulucu olmadığını görürsünüz.
Irak'ın kitle imha silahları tehdidi ve Saddam'ın nükleer silah yapma çabaları konusunda ne düşünüyorsunuz. Eninde sonunda Saddam başka ülkeleri işgal etti ve İsrail'e füze attı. Başkan Bush Birleşmiş Milletler'e gidecek ve kanıtları ortaya...
Halen Bağdat'ta bulunan eski Birleşmiş Milletler silah müfettişi Scott Ritter, kitle imha silahları yapıldığına ilişkin hiçbir kanıt bulunmadığını söyledi. Ne Bush ne de Tony Blair bu tür silahların bulunduğuna ilişkin bir kanıt ortaya koydular. Ama İsrail'in kitle imha silahları olduğunu biliyoruz. Kimse bundan söz etmiyor ama. Neden bir ülke için, özellikle siyah olması yüzünden, bir standart, beyaz olan İsrail için başka bir standart olacakmış.
Demek bunun bir ırk sorunu olduğunu düşünüyorsunuz?
Bu öge de var işin içinde. Aslında pek çok kişi bunu alçak sesle konuşuyor ama , eskiden Birleşmiş Milletler beyaz Genel Sekreterle çalışırken Amerika ve İngiltere'nin Birleşmiş Milletler dışında iş görmeleri diye bir sorun olmadığını açıkça konuşamıyor. Ama Boutros Boutros Gali, Kofi Annan gibi siyah Genel Sekreterlerolunca Birleşmiş Milletlere saygı duymuyorlar. Bundan hoşlanmıyorlar. Bu sadece benin görüşüm değil bunu söyleyen çok insan var.
Yaklaşan çatışmayı önlemek için ne tür bir uzlaşma gerekiyor?
Yalnızca tek, bir tek uzlaşma var bu da Birleşmiş Milletler. Eğer ABD ve İngiltere Birleşmiş Milletlere gider ve Birleşmiş Milletler de Irakta kitle imha silahları bulunduğuna dair somut kanıtlarımız var derse hepimiz bunun için bir şey yapılması gerektiğini söyleriz, hepimizin bunu desteklemesi gerekir.
Bush yönetiminin BM'deki diplomatik girişimlerini sahici buluyor musunuz yoksa Başkan sadece tek başına hareket etme niyetini örtmek için mi böyle yapıyor?
Artık ABD'nin kendinin dünyadaki tek süper güç olduğuna ve ne isterse yapabileceğine inandığına kuşku yok. Elbette başkanın çevresindeki adam ve kadınlara bakmamız gerek. General Colin Powell Körfez Savaşı sırasında savaşta ve savaş dışında ABD ordusuna komuta etmişti. Uluslararası gerilim ve savaşın yıkıcı etkilerini, genç insanların, masum insanların öleceğini biliyor. Bunu bildiğini geçen yıl 11 Eylül'den sonra gösterdi. Amerika'nın müttefiklerini bilgilendirmek ve Afganistan savaşına destek aramak için bütün dünyayı dolaştı.
Ama Dick Cheney gibileri...Dün aslında Amerika'nın gerçek başkanının o olduğunu yazan bir makale okudum. Bu ne kadar doğru bilmiyorum. Dick Cheney, savunma bakanı Donald Rumsfeld gibi insanlar başkanı ne yazık ki yanlış yönlendiriyorlar. Çünkü benim görüşümce Başkan pekala oturup iş konuşabileceğiniz bir insan. Ama çevresi onun modern çağa katılmasını istemeyen dinozorlarla dolu. Başkanı modern çağa taşımak isteyen tek kişi dışişleri bakanı General Colin Powell.
Gördüğüme göre başkan yardımcısı Cheney'den epey dertlisiniz.
Buna ne şüphe. Benim serbest bırakılmama karşı çıkmıştı (gülüyor.) ABD Kongresinin çoğunluğu benim serbest bırakılmamdan yanaydı ama karşı çıktı. Ama derdim sadece bu değil. Dick Cheney antika bir muhafazakar.
Irakla ilgili olarak şimdi konuşmaya başlamanız ilgimi çekiyor. Başkanlıktan ayrılırken şöyle demiştiniz: " "Artık Tsankei'ye gidip dinleneceğim." Belkide o zaman bu bir latifeydi. Ama çok aktif oldunuz hep.
Gerçekten de emekliye ayrılıp, çocuklarım, torunlarım ve elbette karımla daha çok vakit geçirmek istiyordum. Ama sorunlar vicdan sahibi bir insana için öyle büyük ki, barış sağlamak için bütün nüfuzunu kullanmaksızın olmaz. Hayır demek çok güç. (EK)