İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Etiler Polis Okulu arazisine müdahale ettiği iddialarını gündeme getirdiği için mahkum olan Yurt gazetesi yetkilisi Mehmet Demirkaya ve eski muhabiri Meriç Şenyüz ile ilgili gerekçeli kararını açıkladı.
17 Ocak 2014’te yayımlanan “Bilal'in vurgun planı” haberi, bağlantılı “İşte Bilal’in Şirketi”, “vurgun planının perde arkası” ve “EGM’ye milyarlık sus payı” başlıklı haberler ve buna eşlik eden Bilal Erdoğan, Usame Kutub ve Abdülkerim Çay’ın birlikte göründüğü bir fotoğraflar, “soruşturma evresinde kişileri suçlu gösterme” suçlamasına ve davaya gerekçe yapılmıştı.
Mahkeme kararını AİHM ile savundu
Haberde, “Başbakan oğlu Bilal Etiler'e AVM diksin diye, Etiler Polis Okulu arazisine adım adım el koydu. Arazi önce Emniyet'ten alınıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne verildi, sonra 'risk alanı' ilan edildi ve AVM projesi yapıldı” deniyordu.
20 Kasım’da açıklanan kararda Şenyüz ve Demirkaya, Ceza Kanunu’nun 285/5 maddesi uyarınca altışar ay hapse mahkum edilmişlerdi.
Kararda ceza beşer ay hapse indirilmiş; Şenyüz’ün cezası sonuçta 3 bin TL adli para cezasına çevrilmiş ancak hükmün açıklanması “adli sicil kaydı ve kişilik özellikleri” gerekçe gösterilerek ertelenmemişti. Demirkaya’nın beş aylık hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanması, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231. maddesi uyarınca ertelenmişti.
“Masumiyet karinesi ihlal edilmemeli”
Mahkeme, gazetecilerin mahkumiyetine emsal olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 10 Şubat 1995 tarihinde aldığı Allenet de Ribermont & Fransa kararını gösterdi.
AİHM bu kararında, 1976 yılında milletvekili Jean de Broglie’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada gözaltına alınan Allenet de Ribemont’ın masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar vermişti.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, mahkumiyet kararını “Kamuoyunu bilgilendirirken masumiyet karinesinin ihlal edilmemesi için gerekli bütün dikkat ve özenin de gösterilmesi şarttır. Bu bilgilendirme yetkililer veya basın tarafında yapılırken şüpheli veya sanık suçlu ilan edilirse bu açıklama Sözleşmenin 10. maddesi kapsamında ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez” tespitiyle savundu.
Basın özgürlüğü değil “lekelenmeme hakkı” gördü
AİHM’in eski bir bakanla ilgili yayının kısıtlanmasında ihlal görmediği Ağustos 1997’deki Worm & Avusturya kararını, ayrıca Sunay Times & Birleşik Krallık kararına de değinen mahkeme, “Sanığın lekelenmeme hakkı onu bu şekilde korumayı gerektirir. Aksi taktirde hem kamuoyu yanlış yönlendirilmiş olacak hem de tarafsız mahkemede yargılanma hakkı zarar görmüş olacaktır...” tespitine de yer verdi.
Şenyüz temyiz edecek
Ayrıca kararda, kamuoyunun hem yanlış yönlendirildiği hem de Bilal Erdoğan ve Kutub’un lekelenmeme haklarının zedelendiği, basın aracılığıyla kamuoyu tarafından ikinci bir yargılamaya tabi tutulması sonucunu doğurduğu da savunuldu. Gazeteci Şenyüz, bianet’e kararı temyiz edeceğini açıkladı.
25 Aralık 2013 yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruşturmada 1 Eylül’de takipsizlik kararı verilmişti. Bu karar da temyiz edilmişti (EÖ).