Fotoğraf: Evrensel
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin,301 madencinin öldüğü Soma Katliamı davasında kendi verdiği kararı bozmasının ardından davanın yeniden görülmesine bugün başlandı.
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı sanık Can Gürkan ile Haluk Evinç, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar hakim karşısına çıktı.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 28 Ocak'ta sanılarıa "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan ceza verilmesi gerektiğini belirtip sanıkların yeniden yargılanmasına hükmetmişti. Yargıtay bu kararından dört ay kadar önce de sanıklara "olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama" suçundan ceza vermişti. |
TIKLAYIN - Soma Davasında Gerekçeli Karar: "Can Gürkan Ocaktaki Riskleri Biliyordu"
TIKLAYIN - Soma davasında Yargıtay kendi verdiği kararı bozdu
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya gazetecilerin alınmaması üzerine avukatlar itirazda bulundu. Avukatların itirazı üzerine gazeteciler duruşma salonuna alındı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Başkanlığını Salih Pehlivanoğlu’nun yaptığı mahkeme heyeti davada gelinen süreci özetledi.
Müşteki avukatları, sanık Can Gürkan’ın duruşmaya İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS ile bağlanması kararına itiraz etti. Müşteki avukatı “Sanıksız yargılama olamaz. Ülke tarihinin en büyük işçi katliamının davasında siyasal iktidarın yaptığı müdahaleler ve eşi benzeri görülmeyen hukuksuzluğun ardından SEGBİS ile adil yargılama olamaz” dedi ve mahkeme heyetinden kararı yeniden değerlendirmesini istedi. Mahkeme ise Gürkan’ın duruşmaya SEGBİS’le devam etmesine karar verdi ve sanığın bozma kararına ilişkin beyanına geçildi.
Aileler: Senaryo belli
Gürkan konuşmaya başladığında aileler, mahkeme heyetine ve sanığa tepki gösterdi. Yargılanan sanıkların mahkeme salonuna getirilmesi talebinde bulunan aileler “Sanıklar buraya getirilmeli, içimiz yanıyor. Sizin tarafsızlığınızdan şüphe duyuyoruz. Bizim çocuklarımız toprak altına girdi, sizin vicdanınız rahat mı?” dedi. Aileler, "İnsan gibi bir karar vermiş olsaydınız şu an bunları tartışmayacaktık” diye konuştu.
Beraatini isteyen Gürkan, mahkeme aksi takdirdeyse bozmaya karşı direnilmesini istedi. Gürkan'ın “Hepimiz bir acı yaşadık. Bunun farkındayız” demesi üzerine aileler, “Neyin farkındasınız, bizim çocuklarımız öldü sen ise dışardasın, Yargıtay’ı kaça aldın” diye tepki gösterdi.
Sanık avukatının ortada bir suç olmadığını söylemesi üzerine aileler, “301 insan öldürdünüz suç değil mi! Senaryo belli, bize ve vicdanınıza saygınız varsa buraya gelin” dedi.
Atalay: Yargıtay kararı bir paçavradır
Sanık Gürkan’ın savunmasından sonra söz alan müşteki avukatlarından Berrin Demir “Ben bu yargılamanın geldiği halden utanıyorum. Bir sanığın canı 301 işçinin canından daha mı kıymetliydi? Sanığın bu şekilde dinlenmesine dair itirazlara dair kararınızı ihsası rey olarak değerlendiriyorum” diye konuştu.
Avukat Can Atalay ise Yargıtay’ın karar dosyasını göstererek, “Bu bir paçavradır. Bütün bu feryat paçavraya karşıdır. Bu paçavraya ne kadar para harcadılar, hangi cemaatlerle iş tuttular bilmiyoruz ama buna boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz kararını bilinçli bir şekilde 18 Ocak’a denk getirdiğini dile getiren Atalay, “Cumhuriyet Başsavcısı heyetin değişmesini beklemekteydi. Heyetin değişmesiyle beraber 5 iş günü içinde 18 Ocak’ta böylesi bir karar verdi” diye de ekledi.
Atalay, “Bozma sonrası serbestlik ilkesi gereğince hüküm kurun. Yargıtay’ın vermiş olduğu karara direnin. Bu paçavrayla kendinizi sınırlandırmayın. 5 iş günü içinde binlerce sayfalık dosyayı inceleyen 3 Yargıtay üyesi sorumluluk taşısın. Bu dava ekmeğini kazanırken kimse ölmesin diyedir. Tekrar söylüyorum bu yükü taşımayın” diye konuştu.
İşler: Yargıtay’ın kararı adil yargılamaya gölge düşürdü
Atalay’dan sonra söz alan müşteki avukatlarından Evren İşler de sanıkların SEGBİS ile katılmasına tepki göstererek, “Can Gürkan’ı özlemedik, adil yargılama olsun diye burada istiyoruz" dedi.
İşler, "Yargıtay’ın kararıyla birlikte adil yargılamaya gölge düşmüştür. Siz de olası kasıt kararınızla daha önce de adil yargılamaya gölge düşürmüştünüz. İlk günden bu yana gözümüzün içine baka baka oyun oynandığının farkındayız. Memleketin yargı pratiğinin geldiği yer burası” diye konuştu.
Değerli: Hiçbir işveren yargılanmadı
Avukat Seçil Ege Değerli, “Biz bugün burada ailelerle baş başa kaldık. Adalet talebini adliyelerde karşılanmazsa elbette ki sokaklara taşıyor. Ancak adalet talebini meydanlarda dile getiren madenci yakını tekmeleniyor veya cumhurbaşkanına hakaretle yargılanıyor. Bu salonlar adaletsizliğin çaresizliğin kabullendirildiği yerler olarak kalıyor. Bu yargılama siyasi olarak bitmiştir. Size usulü tamamlamak kalıyor. Dönemin enerji bakanı TKİ tarafından Soma A.Ş. ye aktarılan 182 milyon TL nerede? Bu yargılamanın neresinde? Asıl patron benim diyen Alp Gürkan bu yargılamanın neresinde? Halkın vicdanında bu davanın hükmü verildi. Burada verilecek karar, 7 yılda 13 bin işçinin katledilmesi karşısında yapılacak yargılamaları da etkiledi. Hiçbir işveren yargılanmadı. Bu Yargıtay kararını anlamlandıramadığımız için sizden bir talepte bulunmuyoruz. Biz bu davanın mahkeme koridorunda da meydanlarda, sokaklarda mücadelesini her yerde vereceğiz" dedi.
Avukatlar: Talebimiz yok
Avukatlar davasının siyasi olduğunu, devlet ve sermaye arasında bitirilemeye çalışan bir dava olduğunu söyleyerek siyasi karar doğrultusunda alınan kararlara karşı bir taleplerinin olmadığını söyledi. Avukatlar Soma Katliamında bile olası kasttan yargılama yapılmıyorsa Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerinin hiçbirinde artık bu kararın verilmeyeceği endişesi taşıdıklarını belirterek, mahkeme heyetinin dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göndermesini istedi.
Mahkeme Yargıtay'ın kararına uydu
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti katılma taleplerinin kabulüne ve Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasına karar verdi. Ara karardan sonra katılan vekilleri beyanda bulundu.
Avukatlardan sanıkların tutuklanması talebi
Can Atalay "Her ne kadar siyasiler Anayasa Mahkemesi'ne parmak sallıyorsa da bu dosya kapsamında Anayasa Mahkemesine başvuru var. Bu başvuralar devletin yaşama hakkına ilişkin pozitif yükümlülüğünün ihlalini ortaya koyuyor. Bu sebeple AYM kararı beklenmelidir" dedi.
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan "Bu davanın en başından itibaren siyasi müdahaleler oldu. Savcılar, hakimler değiştirildi. Dosya Yargıtay'da gitti, orada üyeler değişti. Biz bu süreci öngöremiyoruz, yargılamaya ilişkin umudumuzu yitirmiş durumdayız" diye konuştu.
Melike Polat da "Bir kısım sanıklar için bilinçli taksirden verilen hükme ve Can Gürkan'ın daha fazla cezayı öngören bilinçli taksirden cezalandırılmasına ilişkin karara uydunuz. Öngörülen ceza miktarları düşünülerek sanıkların derhal tutuklanmaları istiyoruz" talebinde bulundu.
Savcı mütalaa açıklamaya çalıştı
Beyanların ardından duruşma savcısı esas hakkında mütalaasını açıklamak istedi. Avukatlar bekletici meselelere ilişkin karar verilmesi ve CMK 216 uyarınca esas hakkında beyanlarını alınması gerektiğine dair itirazlarını dile getirdi.
Duruşma savcısı da , avukatların Anayasa Mahkemesi başvuruları ve CMK 309. maddesi uyarınca yapılan başvuruların bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti anılan talebin reddine karar verdi ve savcı esasa ilişkin mütalaasını sundu.
Duruşma savcısı sanık Can Gürkan, Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu'nun bilinçli taksirle ölüme ve yararlanmaya neden olma suçundan cezalandırıldırılmasını, Haluk Evinç'in ise beraatine karar verilmesini istedi. Bunun üzerine sanık Can Gürkan ve avukatı Kadir Çekin, mütaalaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.
Mütalaaya tepki gösteren Can Atalay da "Mütala, Eylül ve Ocak tarihli kararların bir kolajı. Şaşkınlıkla dinledik. Özellikle Haluk Evinç açısından. Duruşmanın başında da söyledik, uyduğunuz bozma kararı ile bağlısınız. Şaka mı bu? Kararda eksik inceleme var diyor. Savcılık makamı inceleme ve araştırmayı ben yaptım diyemez. Bu kabul edilebilir değil. Birincisi kamu görevlileri ile ilgili dosyanın akıbetinin sorulmasını, ikincisi de meşhur gizli soruşturma dosyasının sorulmasını talep ediyoruz" dedi.
Mahkemeden taleplere ret
Beyanların ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuksuz sanıkların tutuklanmasına ilişkin taleplerin reddine, sanık Can Gürkan'ın duruşmadan vareste tutulmasına ilişkin talebin reddine ve gelecek celsede istanabe yoluyla dinlenilmesi niçin hazır edilmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 24 Mayıs'ta görülecek.
Ne olmuştu?Manisa’da, Soma Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi tarafından işletilen Eynez Maden Ocağı’nda 14 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciasında 301 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetinin 13 Nisan 2015’te Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davası, yerel mahkemede 11 Temmuz 2018'de sonuçlandı. Heyet, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a "taksirle insan öldürmekten" 15 yıl hapis cezası ve madencilik işinden 3 yıl süreyle men verdi. Tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi ve İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik ve Maden Mühendisi Ertan Ersoy hakkında ise 15 ile 22 yıl 6 ay arasında hapis cezasına hükmedildi. Tutuksuz sanıklardan dokuz kişi için de hapis cezası kararı veren heyet, şirket sahibi Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 kişi hakkında ise beraat kararı verdi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, 19 Nisan 2019 tarihli kararında Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti davasında 5 tutuklu sanığa verilen 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarını yerinde bulurken Soma'daki madenin patronu Can Gürkan’ı tahliye etti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de kararı bozdu. Bozma kararında Can Gürkan’ın yangın riskinin yüksek olduğunu bilerek havalandırmaya dair gerekli teknik altyapıyı oluşturmadan ve iş güvenliği önlemleri almadan üretimin arttırılmasını hedeflediği belirtildi. Üretim zorlaması olarak adlandırılan kusurlu hareketin bizzat Gürkan tarafından alınan karar, verilen talimat ve oluşturulan işletme politikasının sonucunda meydana geldiği ifade edildi. Bu çerçevede Gürkan, Doğru, Çelik ve Adalı’nın 301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez olası kastla yaralama suçlarından ceza verilmesi gerektiği vurgulandı. İki Yargıtay savcısı, bu kararın bozularak taksirle ölüme neden olmaktan ceza verilmesi isteyince dosya Yargıtay 12. Dairesi’ne gönderildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi de kararı bozarak yerel mahkemeye gönderd, ve yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. |
(HA)