İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesindeki İstanbul Planlama Ajansı’nda (İPA) Şehir Plancısı olarak çalışan ve geçtiğimiz yıl mart ayında işten çıkarılan Ramazan Oruç, açtığı davayı kazandı.
İstanbul 23. İş Mahkemesi’nde görülen e- duruşmaya İBB’nin avukatı, İBB iştiraklerinden İstanbul Personel Yönetim A.Ş.’nin (İSPER) avukatı ve Oruç’un avukatı katıldı.
Duruşmada İBB'nin avukatları, geçtiğimiz ay dosyaya sunulan bilirkişi raporuna itiraz etti. Avukatlar ayrıca davanın reddedilmesini istedi. Oruç’un avukatı ise; davanın kabul edilmesi talebinde bulundu.
Taleplerin ardından hakim, davanın kabulüne, iş sözleşmesinin feshin geçersizliğine ve Oruç’un işe iadesine karar verdi.
Hakim, Oruç’un yasal süre içinde işe başlatılmaması halinde bilirkişi raporunda önerilen tutar üzerinden 4 aylık brüt ücret üzerinden tazminatının ödenmesine hükmetti.
TIKLAYIN-"İBB, 'Ramazan'ı işe almayacaksınız' diye şerh koymuş"
TIKLAYIN-"İmamoğlu'nun bekası için gözden çıkarıldık"
Bilirkişi raporu İBB'yi haksız buldu
Haziran ayında açıklanan ve mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda ise; iş sözleşmesinin feshine dayanak gösterilen gerekçelerin somutlaştırılamadığı belirtilmişti.
Raporda, özetle şu ifadelere yer verilmişti: “İş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca aynı yasanın 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.
“…Somut olayda, çalışan için performans kriterlerinin hangi yöntemle belirlendiği, çalışanın bunu anlayıp anlamadığı, onaylayıp onaylamadığı, çalışanın yardım ve geliştirme talep edip etmediği, eksikliği tespit edildiyse ne gibi geliştirici yöntemler izlendiği, davalı şirketin bu yönde bir eğitim programı izleyip izlemediği, ara değerlendirmelerde yardım ve geliştirme çalışmalarının nasıl yapılacağının belli olmadığı, dolayısı ile feshe gidilen süreçte davacı işçinin performans düşüklüğünün nasıl tespit edildiğinin, performans ölçüm kriterlerinin nasıl belirlendiğinin ve performansının nasıl değerlendirildiğinin açıklanmadığı, davalı tarafından davacı işçinin performansının önceden üzerinde anlaşılmış objektif kriterlere göre ölçüldüğünün ve değerlendirildiğinin ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
“…Bu kapsamda dosya muhteviyatında davalı şirketin performans yönetmeliği/talimatı davacının performans değerlendirme formları, hedefleri ve gerçekleştirme oranları, performans nedeniyle talep ettiği savunma talep yazıları vb. somut ve denetime elverişli herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı görülmüştür.
“…Netice olarak; iddia, savunma ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının bir yıla yakın bir hizmet süresinin bulunduğu, bu süre içerisinde bir disiplin işlemine tabi tutulmadığı, davalı tarafından davacının iş sözleşmesi feshine esas alman eylem ve davranışları konusunda savunmasının talep edilmediği, herhangi bir ikaz ve uyarıda bulunulmadığı, feshe esas alınan konularda herhangi bir bilgi, belge ve delilin sunulmadığı, performans yetersizliği iddiasının kanıtlanamadığı düşünülmektedir.”
(RT)