17 Ağustos 1999 yılı depreminin "tanrının bir uyarısı" olduğunu yazan yazar Tokpınar'a "kin ve düşmanlığa tahrik" gerekçesiyle önceki Ceza Yasası'nın 312. maddesinden verilen ceza, yerel mahkemece, yeni TCK'deki 216. maddeye göre de suç olarak değerlendirildi.
13 Ekim'de mahkeme, İstanbul 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) yazar hakkında verdiği bir yıl hapis cezasının, 7 bin 300 YTL'ye çevrilmesine karar verdi.
Savcı direnme istedi, mahkeme uydu
İstanbul 3 No'lu DGM, yazar Tokpınar'ı 20 Ağustos 1999 tarihinde yayımlanan deprem yazısı nedeniyle "halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik" iddiasından mahkum etmişti. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay da kararı sanık lehinde bozmuştu.
Hakim Muhterem Bulut'un gördüğü ve sanık avukatı Ömer Faruk Uysal'ın katıldığı 13 Ekim'deki duruşmada, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin 29 Nisan 2004 tarihli bozma ilamı okundu.
Avukat Uysal, bozma kararına uyulmasını talep ederken, Cumhuriyet Savcısı Ömer Karaçal, bozma kararına katılmadıklarını, bu nedenle direnme kararı verilmesini talep etti.
Hapis cezası, 7 bin 300 YTL'ye çevrildi
Dosyayı inceleyen mahkeme heyeti, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararını yerinde görmeyerek Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 307/3 maddesi uyarınca önceki kararda direnilmesine, ancak yargılama sürecinde 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) sanık lehine düzenlemeler bulunduğundan sanığın sabit görülen eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 216/1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimine göre 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Hapis cezası, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumuna göre kısa süreli hapis cezasına hükmetti, ancak bu cezanın da 5237 sayılı yasanın 50 ve 52 maddeleri gereğince günlüğü takdiren 20 YTL'den 7 bin 300 YTL adli para cezasına çevrilmesine karar verdi.
Yargıtay: Tahrik yok, eleştiri var
29 Nisan 2004'te Yargıtay 8. Ceza Dairesi, İstanbul 3 No'lu DGM'nin "basın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçundan verdiği hükmü sanık lehine bozmuştu.
Başkan Z. Aslan ve üyeler S. Çetinkol, K.Özkan, M. H. Özek, A. E. Özgenç ile toplanan 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararında şöyle denilmişti:
"Dava konusu yazı bir bütün olarak incelendiğinde; yazının TCK'nın 312/2.madde ve fıkrasında tanımlanan '... kamu düzeni için tehlikeli olabilecek bir şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen tahrik....' oluşturabilecek unsurlar taşımayıp ağır eleştiri niteliğinde ibareler içerdiği gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına, 29.4.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi." (EÖ)