Suudi Arabistan, geçen hafta Women20 Zirvesi’ne (W20) ev sahipliği yaptı.
G20 dönem başkanlığı sırasında Türkiye’nin önerisiyle hayata geçen W20 çalışma grubunun amacı, küresel kalkınma hedefleri doğrultusunda kadının ekonomi ve iş dünyasındaki rolünün güçlendirilmesi. Türkiye öncülüğünde kurulan W20, ilk toplantısını 2015 Antalya G20 Zirvesi’nde yapmıştı.
Geçen hafta gerçekleşen 2020 zirvesinde kar amacı gütmeyen kuruluşları, özel şirketleri ve akademik kurumları temsil eden 80’den fazla kadın hakları uzmanı, bugün birçok Suudi kadın hakları aktivistinin yaşadığı gerçekliğin aksine “herkes için 21. yüzyılın fırsatlarını” tartıştı.
TIKLAYIN - Af Örgütü: Suudi Arabistan'da Kadın Hakları Aktivistleri Serbest Bırakılmalı
Kadın aktivistler tutuklandı
Uzmanlar, Suudi hükümetinin ülkesindeki insan hakları ihlallerinin üzerine örtmek için kadın haklarını kullandığını sıkça dile getiriyorlar. Erkek vasi izni olmadan araba kullanma ve seyahat etme hakkı gibi son dönemde yapılan reformlar önemli olsa da, bu reformlar için kampanya yürüten bazı kadınların hala parmaklıklar ardında olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Mayıs 2018’den bu yana, araba kullanma yasağının kaldırılmasından sadece birkaç hafta öncesinde, aktivist Loujain el-Hathloul ve diğer birkaç kişi daha tutuklandı.
esitlikadaletkadin.org'un HRW ve Washington Post'tan derlediği habere göre, Araba kullanma yasağına karşı yürüttüğü kampanya ile tanınan Al-Hathloul, tutuklanmasının ardından üç ay boyunca kimseyle görüştürülmedi ve aile üyeleri, gözaltında elektrik şokuna, kırbaçlamaya ve cinsel tacize maruz kaldığını söyledi. Başkaları da benzer işkencelerle karşılaştı. Bunları yapanların hiçbiri cezalandırılmadı.
“Cesur kadınlara barışçıl gösteriler nedeniyle işkence ediliyor”
Bazı aktivistler serbest bırakılırken, el-Hathloul, Nassima al-Sadah, Samar Badawi ve Nouf Abdulaziz tutuklu kaldı. Serbest kalanlar ise, her an cezaevine gönderilme riskiyle karşı karşıya.
Al-Hathloul’un kızkardeşi Lina al-Hathloul, “her gün onun güvenliğinden endişe ediyorum. Suudi savcılar, suçunun “krallığı istikrarsızlaştırmaya çalışmak” olduğunu söylüyor, ancak kadın haklarını savunduğu için tutuklandığı çok açık” diyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden araştırmacı Hiba Zayadin’e göre, cesur kadınlar barışçıl faaliyetler nedeniyle işkenceye maruz kalırken, Suudi hükümeti kendisini uluslararası sahnede “reformcu” bir güç olarak göstermeye çalışıyor.
“Uluslararası ikiyüzlülüğün simgesi”
W20 katılımcılarına, Suudi Arabistan’ın aklama çabalarında rol oynamayı reddetmelerini, platformlarını Suudi kadın hakları savunucuları adına konuşmak için kullanmalarını ve kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın sona ermesini savunmalarını ifade ettiklerini belirten Zayadin, “Herkes için fırsatları gerçekleştirmeye” kararlılarsa, bu, parmaklıklar ardındaki tüm Suudi kadın aktivistlerini kapsamalı” diyor.
Al-Hathloul’un kızkardeşi Lina al-Hathloul da Zayadin’le aynı görüşte: “Diğer kadın aktivistler serbest bırakılmadıkça, ifade özgürlüğü ve toplanma haklarını kullanmalarına izin verilmedikçe, bu zirve kadın eşitliği konusunda Suudi Arabistan’ın ve uluslararası ikiyüzlülüğün simgesinden başka bir şey değildir.”
Suudi Arabistan'da kadın hakları Suudi erkekler, dört eş sahibi olabiliyor ve bu eşlerin Müslüman, Yahudi ya da Hıristiyan olması konusunda bir sınırlama yok. Fakat Müslüman kadınlar, yalnızca Müslüman erkeklerle evlenebiliyor. Bir kadının, Suudi Arabistan dışında diğer Müslüman ülkelerden bir erkekle evlenebilmesi için de devletin izin vermesi gerekiyor. Hicaba uygun olarak siyah çarşaf giymek zorundalar. Bu da yetmiyor; peçe takıp yalnızca gözlerini açıkta bırakacak şekilde örtmeleri gerekiyor. Eğer peçe ile gözleri açıkta bırakan kısım geniş olursa, bu aralığın transparan bir kumaş ile gölgelenmesi gerekiyor. Ayrıca erkeklerin dikkatini çekmemek için renkli çarşaf giymeleri de yasak. Kadınlar, yasal olarak araba ya da bisiklet kullanamıyor. Din polisi korkusundan kendi mahallelerinde bile tek başlarına dolaşamayan kadınların Suudi Arabistan sınırları dışına çıkmak için kocalarından ya da babalarından izin almaları gerekiyor. Kadınlar üniversiteye gidebiliyor, ancak erkeklerden ayrı eğitim almaları şart. Eğitmen erkekse, dersi ancak video/ audio sistemi aracılığıyla izleyebiliyorlar. Suudi kadınlar, haziran ayında yasağın sona ermesiyle, ehliyet alma ve araç kullanma fırsatını buldu. Ülkede "kadınların araç kullanmasına zn veren yasa çıkarılması" talebiyle ilk kez 1990'da kampanya düzenlendi. Kampanyalar, 2011, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında da geniş katılımlarla devam etti. Dünyada kadınların araç kullanmasının yasak olduğu tek ülke olan Suud Arabstan'da, Üst Düzey Alimler Kurulu tarafından "Kadınların araç kullanması haramdır" şeklinde verilen fetvadan dolayı yasal değişiklik yapılamıyordu. Suud Arabstan'da kadınlara yönelik alınan kararlardan biri de futbol maçlarını izlemelerine dairdi. Suud kadınlar, 2018 yılı itibarıyla ülkedeki üç stada girebiliyor. Suud Arabistan'da yazılı bir yasa olmamasına rağmen kadınlara verilmeyen sosyal hakların başında seyahat hakkı geliyor. Kadınlar, yanlarında bir erkek olmaksızın tek başlarına seyahat edemiyor. Ancak geçen ocak ayında yerel basında, Suud Arabistan'da artık 25 yaş üstü kadınların kendi başlarına seyahat edebileceklerine yönelik karar alındığı yönünde haberleri yer aldı. Dünyada uzun yıllar kadınları seçme ve seçilme haklarından mahrum bırakan tek ülke konumunda olan Suudi Arabistan'da, eski Kral Abdullah bin Abdülazz'ın 25 Eylül 2011'de yaptığı değişiklikle kadınlar, 2015 seçimlerine katılmaya hak kazanmış, kısmen seçme ve seçilme hakkı elde etmişti. |
(EMK)