Türkiye İşçi Partisi (TİP), 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nde Ankara’nın Çankaya ilçesindeki belediye başkan adayının İrfan Değirmenci olduğunu duyurdu.
Kaos GL’den Oğulcan Özgenç, Değirmenci ile iktidarın LGBTİ+ karşıtlığını, muhalefetin bu konudaki tutumunu, Çankaya Belediye Başkanı olması halinde LGBTİ+’lar için hayata geçirmeyi planladığı politikaları konuştu.
Söyleşiden kısa bir bölümü yayımlıyoruz.
Muhalefet, iktidarın durmaksızın ürettiği LGBTİ+ karşıtlığına sessizlikle angaje oldu. Bu sessizliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ana akım muhalefet, LGBTİ+ hakları ve kadın mücadelesi konusunda eleştirdikleri şeye dönüşmüş vaziyette. Eşit yaşam ve varoluş mücadelesinde sadece iktidarla değil, cumhuriyet değerlerini koruyacağının sözünü veren ama laikliğin mücadelesini yapamamış, toplumsal muhalefetin verdiği yaşam tarzları mücadelesine omuz dahi verememiş bir muhalefetle de karşı karşıyayız. Alanlarda, her 8 Mart’ta kadınlar ve LGBTİ+’lar gözaltına alındığında bir tweet atmanın görevini yapmak olduğunu zanneden ama alana inmek aklına gelmeyen bir muhalefetle karşı karşıyayız. Biz bu muhalefete de tepki olarak buradayız diyoruz.
"Muhalefet, hiçbir güvencesi olmayan bizler kadar cesur olsa yeter"
Ayrımcılık
17 Mayıs Derneği’nin Çankaya’da yaşayan LGBTİ+ yurttaşlarla ve uzmanlarla görüşerek hazırladığı bir rapor var: Çankaya Kent Masalları. Rapordaki veriler oldukça çarpıcı. Diğer ilçelere göre, görece daha ‘konforlu’ görülen Çankaya’da LGBTİ+’ların yüzde 72’si kendisini güvende hissetmediğini belirtiyor. Bu noktada; şiddete ve ayrımcılığa en çok maruz kalınan yer ise sokaklar. Buradan hareketle; LGBTİ+’ların gündelik hayatta karşılaştığı ayrımcılık ve şiddeti azaltmak için ne tür politikalar uygulamayı planlıyorsunuz?
17 Mayıs Derneği çok önemli. 1990’ların başında eşcinsellik psikolojik bir rahatsızlık olmaktan çıkarıldığında 17 Mayıs, sembolik olarak kutlanan bir gün haline geldi. Dernek, nispeten yeni sayılsa da yaptığı çalışmaların önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan bu çalışmalar, bir belediye için kaynak olmalı. Onlara danışılmalı ve onlarla birlikte karar verilmeli. Tıpkı Kaos GL’nin kaynakları için de geçerli olduğu gibi.
Ankara’da üniversite 1.sınıftayken bir kaldırımda dört beş sayfalık Kaos GL dergisinde yazanları okuyarak aydınlanmış bir çocuğum. 30 yılı aşan bir bilgi birikimi var burada. Bu tecrübeyi göz ardı ederek hiçbir adım atmayacağız. Biz “Bildiğimiz çok şey var. Bunları birlikte uygulayacağız” demek istemiyoruz. Atacağımız adımlar, sivil toplumla birlikte atacağımız adımlar olacak.
“Birlikte göğüs gereceğiz”
Sivil topluma kapısını açtığı için hedef gösterilen belediyeler var. Nilüfer Belediyesi’ni örnek verebilirim. Biz, sivil toplumla birlikte çalışacağımız mekanları sağlamaktan başlayacağız. Gelecek tepkilere birlikte göğüs gereceğiz. LGBTİ+’ların daha fazla görünür olmasını sağlayacağız. Öznesi sivil toplum örgütleri olan bir kampanyayı, nefrete karşı sevgi kampanyasını birlikte organize edebileceğimizi düşünüyorum.
Biz ilk olarak belediye çalışanlarından başlayacağız. Belediye çalışanlarına LGBTİ+ hakları ile ilgili eğitimler vererek başlayacağız. Yöneticiler, hep bir savunma hattı çizmek zorunda kalıyor. Ama bu savunma hattında kaldığımız sürece can yitirmeye devam edeceğiz. Bir adım ileri gitmek ve bu savunma hattından çıkmak zorundayız.
Onur Yürüyüşü yaptırılmıyor kaç senedir bu ülkede. LGBTİ+’lar, Onur Yürüyüşü’nde karşılarında kolluk kuvvetini gördüğünde yanlarında Çankaya Belediye Başkanı olarak ben olacağım. Onur Yürüyüşü’nde LGBTİ+’lara engel olmaya çalışan kolluk kuvveti, karşısında Çankaya Belediye Başkanı’nı bulacak. Bu kentte eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesi veren herkes yanlarında Çankaya Belediye Başkanı İrfan Değirmenci’yi bulacak.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın. (TY)