Çalışlar ve Tatlıcan'ın 1951 tarihli "Atatürk'ü Koruma Kanunu" uyarınca 4,5 yıl hapisleri isteniyor. Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı, Hürriyet gazetesinin 4 Haziran tarihli Pazar ekindeki röportajı okuyan ihbarcı Hüseyin Tuğrul Pekin'in Çalışlar'ın Latife Hanım'ın kardeşi Vecihe Hanım'a dayanarak aktardığı Atatürk'e dair bir anekdotla ilgili şikayetini kabul ederek dava açmıştı.
İhbarcı Pekin şikayet dilekçesinde, kitabın "Topal Osman'ın Atatürk'e suikast için Çankaya Köşkü'nü kuşatması"nın anlatıldığı bölümünde aktarılanlara itiraz etmişti: "Hiçbir erkeğin, hele cesaretini tartmaya hiçbirimizin cüret edemeyeceği Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın böyle bir şey yaptığını iddia etmek ve yazıya dökmek Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya, onun ulusuna ve bizzat benim şahsıma yapılabilecek en büyük hakarettir."
Mahkeme, ilk duruşmada, ihbarcı Pekin ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şişli Şube Başkanı Erdinç Türkcan ile İsa Ruhi Göbüt'ün müdahil olma taleplerini reddetmişti.
Yeni Aktüel'den Kılıç'a açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı
Öte yandan, haftalık "Yeni Aktüel" dergisi muhabiri Ecevit Kılıç hakkında da, İpek Çalışlar'la "Latife Hanım" kitabıyla ilgili bir röportajdan dolayı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği (VKGB) Başkanı Taner Ünal'ın şikayeti üzerine açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Cumhuriyet Savcısı Nurten Altınok'un kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında şöyle demişti:
"Atatürk'ü sevmek, düşüncelerine inanmak ile tarihi tartışmaların önünü kesmek apayrı şeylerdir. Tarihe yön veren her insan özel hayatları, anekdotları, sevgilileri, zaafları ve güzellikleri ile sürekli bir çekim noktası oluşturmaktadır. Tutuculuğu yenip, risk alan, vatanda hizmeti sürdürmek için yaratıcı bir çözümle kendisini o tehlikeden uzaklaştıran Atatürk'ün çarşaf giyerek Çankaya'dan çıktığının söylenmesi de onu küçültmez, kendisine bir kere daha hayran bırakan ve gülümseten bir müthiş insanı görebiliriz"
Dava konusu sözler
Çalışlar'ın kitabında, ilgili bölüm şöyle: "...Milli Mücadele'nin lideri tehdit altındaydı. Kısa bir tartışma yaşandı. Önemli olan Mustafa Kemal Paşa'nın yaşamıydı. Ona bir şey olursa zaten hiçbiri hayatta kalamazdı. Dışarıdakilerle pazarlık başladı. Âdet olduğu üzere, 'Kadınlar ve çocuklar önden çıksın' dediler.
"Plan şuydu: Mustafa Kemal Paşa kılık değiştirerek kadınlar ve çocuklarla birlikte dışarı çıkacaktı. Fakat evin içinde de birilerinin kalması gerekiyordu. Latife muhafızlarla birlikte evde kalmaktan yanaydı. 'Ben onları oyalarım' diyordu.
"Mustafa Kemal Paşa önce şiddetle itiraz etti. Ancak Latife'nin inadını bilirdi. Vecihe bir çarşaf buldu getirdi. Mustafa Kemal çarşafı giydi, baldızı Vecihe ve hizmetkâr kadınlarla birlikte dışarı çıktı. Latife de bu arada onun kalpağını kafasına takmıştı... Sonunda Topal Osman'ın adamları eve kurşun yağdırmaya başladılar. Ardından eve girdiler. Mustafa Kemal'in gittiğini anlayınca çılgına dönüp ne buldularsa parçaladılar..." (KÖ/TK)