* Fotoğraflar: AA
Tarih öncesi dönemlerde bolluğun, bereketin sembolü ve koruyucusu olduğuna inanılan, bin 700 yıllık bir ana tanrıça Kybele heykeli, yaklaşık 60 yıl sonra Türkiye'ye getirildi.
Türkiye'den kaçak yollarla İsrail'e götürüldükten sonra Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) bir müzayede evinde satılmak istenen ve uzmanlarca milattan sonra 3. yüzyıla tarihlendirilen heykel, dün akşam saatlerinde Türkiye'ye ulaştı.
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde gerçekleşen basın toplantısına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "1960'lı yıllardan beri ülkesinden uzak kalmış olan Kybele Heykeli artık ait olduğu topraklarda, kendi evindedir" dedi.
Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, Bakan Ersoy Kybele Heykeli'nin Afyonkarahisar'daki yeni müzenin çalışmalarının tamamlanmasından sonra burada sergileneceğini söyledi.
İade süreci
Bakan Ersoy, heykelin iade sürecine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Eserin iade süreci bir İsrail vatandaşının, 2016 yılında Roma Dönemine ait bir Kybele Heykeli'ni yurt dışına ihraç edebilmek için kendi ülkesinin makamlarından izin talebinde bulunması ve İsrail makamlarının, eserin fotoğrafını ülkemize ileterek kökeni hakkında bilgi talep etmesiyle başlamıştır.
“İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü uzmanları Sayın Feza Demirkök ve yakın zamanda müzemizden emekli olan Sayın Şehrazat Karagöz bu heykelin Afyonkarahisar'da, 1964 yılında bulunmuş olan ve halihazırda Afyonkarahisar Müzesinde sergilenen 'Kovalık Eserleri'yle tipolojik benzerliğini tespit etmişlerdir. Değerli mesai arkadaşlarıma titiz çalışmaları için buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
“Satışının durdurulması istendi”
“Elde edilen bilgiler ışığında harekete geçilerek, eserin Amerika'da gerçekleştirilecek satışının durdurulması istenmiştir. İlgili şahsın Kybele Heykeli'ne dair açtığı aidiyet davasına, Türkiye karşı hukuki süreci başlatarak cevap vermiştir.
“Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve New York Başkonsolosluğumuzun yoğun çalışmalarıyla 'Kybele Heykeli'nin iadesi konusundaki karşı iddialarımız tüm makamlara iletilmiştir.
“Tanık ifadeleri tutarlı”
“Bilimsel kanıtlar, eserin ortaya çıkarıldığı yıllarda bölgede yaşayan görgü tanıklarının ifadeleri ve Afyonkarahisar'daki kaçakçılık olaylarına ilişkin belgeler, 'Kybele Heykeli'nin Türkiye'ye ait olduğunu doğrulamaktadır.
“Ayrıca heykelin ortaya çıkarıldığı yıllarda Afyonkarahisar Müzesi Müdürü olarak görev yapmış olan, merhum Hasan Tahsin Uçankuş'un kişisel arşivinden elde edilen belgeler de tanık ifadelerinin tutarlılığını göstermiştir.
“Kendisini rahmet ve minnetle anıyor, bu arşivi büyük bir nezaketle Bakanlığımız uzmanlarına sunan değerli ailesine şükranlarımı sunuyorum. Tüm bu ortak çalışma ve çabaların neticesinde, eseri elinde bulunduran kişi heykeli Türkiye'ye iade etmeyi kabul etmiş, süreç sulh yoluyla tamamlanmıştır.”
Kybele heykeli hakkında
Prehistorik dönemlerden itibaren Akdeniz havzasında özellikle Anadolu'da bereket ve bolluğun sembolü ve koruyucusu "ana tanrıça" olarak tapınılan Kybele'nin iki yanındaki aslanlar, doğa ve hayvanlar üzerindeki hakimiyetini sembolize ediyor.
Antik dönem sosyal ve dini yaşamında kişilerin olmuş ya da olmasını diledikleri istekleriyle ilgili ya da inandıkları tanrısal varlığı onurlandırmak üzere tanrı ya da tanrıçalara adak sunmaları yaygın bir gelenekti. Tanrıyı onurlandırmak üzere tapınaklar ya da kutsal alanlara sunulan materyaller "adak objesi" olarak değerlendirilirdi. Kişinin sosyal ve ekonomik statüsüne göre adak objeleri, basit bir taş parçasından gösterişli bir heykele kadar farklılık gösterebiliyordu.
Sideropolisli Asklepiades'in Oniki Tanrı Ana'ya sunduğu bir adak heykeli olarak tarihte bilinen Kybele'nin yazıt bölümünde, "Hermeios’un oğlu Sideropolisli Asklepiades adağı Oniki Tanrı Ana'ya dikti" ifadesi yer alıyor.
Türkiye'den 1960'lı yıllarda İsrail'e kaçırılan Kybele heykeli, uzmanlarca MS 3. yüzyıla tarihlendiriliyor. İncelemelerde, söz konusu heykelin tipolojik özelliği, kullanılan mermerin cinsi, işçiliği ve yazıtından edinilen bilgiler ışığında kuvvetle Anadolu kökenli olduğu anlaşılıyor. (TP)