Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Hakkari'de 2010 Haziran'ında PKK'nin sivil uzantısı olduğu öne sürülen Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve aralarında eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Hakkari İl Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın da bulunduğu üçü firari 15 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.
İddianamede, Diyarbakır ve Van'daki soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan şüpheli ve sanıkların "Türkçe bildikleri halde Kürtçe savunma yapmak istemeleri" konu ediliyor. Hakkâri İli Kent Meclisi Disiplin Kurulu'nun ilde "sözde halk mahkemeleri" görevi yaptığı öne sürülüyor. Gizli tanık ifadelerine, bu kurula verilen dilekçe ve tutanaklara dayanılarak, "sözde mahkemelerde yargılanan kişilerin Türkçe ifade verdiği, tutanakların da Türkçe yazıldığı" belirtiliyor.
İddianamenin değerlendirme bölümünde ise şu ifadeler yer alıyor:
"Ele geçirilen sözde mahkeme tutanakları gibi pek çok yargılamada, hiçbir zaman Kürkçe kullanılmadığı, tamamının Türkçe yazıldığı anlaşılıyor. ... Bu da aslında Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımızın Türkçeyi rahatlıkla kullandığını, hatta yerel dillere tercih ettiklerini göstermektedir. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak ülkenin resmi dilini konuşma ve kullanmanın doğallığı hiçbir açıklamaya gerek duyulmayan bir durumdur. Vatandaşlarımızın günlük hayat ve işlerinde istedikleri dilleri konuşmalarının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır.
Ayrıca mahkemelerimizde Türkçe bilmediğini söyleyen ve kendisini ifade edemeyen vatandaşlarımız için tercüman atanmaktadır. Günümüze kadar olan süreçte ve halen Türkçe bilmeyen, genellikle okur yazar da olmayan vatandaşlar için tercüman atanmış ve bu hususta herhangi bir sorun oluşmamıştır. Ancak terör örgütü, Türkçe bilen ve rahatlıkla kullanan, günlük hayatında da çoğu kez Türkçe konuşan insanımızı Türkçe konuşmaya zorlamaktadır. Buradaki amaçlardan birisi de yargılamayı işlemez hale getirmektir." (BB/EÖ)