AYKOÇ, TAN VE ÖNEN SORGUDA
Kürtçe eğitim kitabı yazmak suç oldu: Üç yazar göz altında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı bir soruşturma kapsamında Kürt yazarlar Mevlüt Aykoç, Sami Tan ve Ronayi Önen 2010'da yayımladıkları Kürtçe eğitim kitabı Hînker gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
Sabah ev baskınları
Yeni Yaşam'ın haberine göre, çarşamba sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınlarla Mevlüt Aykoç İstanbul’da, Sami Tan Urfa'da (Riha), Ronayi Önen ise Diyarbakır'daki (Amed) evlerinden gözaltına alındı. Urfa İl Emniyet Müdürlüğünde tutulmakta olan Urfa Kürt Dili ve Kültür Derneği Başkanı Sami Tan’ın ifadesi de talimatla alındı.
Yazara "neden kitap yazdınız" sorusu
“Örgüt üyeliği" suçlamasıyla emniyette sorguya alınan Sami Tan’a Ronahi Önen, Mevlüt Aykoç ve Mehmet Sadık Varlı'yla 2010'da yazdıkları, Kürt Enstitüsü tarafından 2010, 2011 ve 2012'de üç kez yayımlanan Kürtçe eğitim kitabı "Hînker"in (Öğretmen) 3. seviyesinin neden hazırlandığı soruldu.
Ayrıca Hînker’de yer alan görsellerdeki kişilerin kimler olduğu, kitapta yer alan yerleşimler hakkında da bilgi istendi. 2010'dan bu yana kitapevleri ve internette satışta olan "Hînker"in yasal izinlerine ilişkin sorular da yayımcısı yerine yazarına yöneltildi.
Sorgu sırasında Tan'a "Hînker"in güvenlik güçlerince öldürülen bir HPG mensubu üzerinde ve farklı tarihlerde gerçekleştirilen ev baskınlarında bulunması dolayısıyla, yazarı olduğu kitabın "örgütün ideolojik eğitim materyali” olduğu, Kürtçe bilmeyen PKK üyelerine Kürtçe öğretmekte kullanıldığı suçlaması da yöneltildi.
Emniyette sorgusu tamamlanan Sami Tan’ın gözaltı süreci bir gün uzatıldıktan sonra perşembe günü adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
DEM Parti'den eleştiri
Kürt yazarlar Önen, Tan ve Aykoç'un Kürtçe ders kitabı gerekçe gösterilerek göz altına alınmalarını Dem Parti Genel Merkezi yayımladığı bildiriyle eleştirdi.
X'ten yayımlanan açıklamada DEM Parti, "Tarihi 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı' ile Türkiye yeni bir döneme girerken, Ronahî Önen, Sami Tan ve Mevlüt Aykoç şahsında Kürt dili emekçilerine yönelik bu antidemokratik ve hukuk dışı saldırılar kabul edilemez." dedi.
"Bu operasyonlar barış umudunu baltalamaya yöneliktir. İktidar ve denetimindeki yargı bu saldırılara derhal son vermelidir. Gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı ve toplumun beklediği demokratikleşme adımları acilen atılmalıdır."
(AEK)