"Benim aklım, benim bedenim, benim özgürlüğüm" (Foto: Pexels)
ABD'nin Louisiana eyaletinden yazar Princella Talley'nin 9 Ağustos 2022'de Common Dreams aracılığıyla yayınlanan "Kürtaj yasaklarından en çok Siyah ve yoksul kadınlar zarar görecek: Cevap, evrensel sağlık hizmeti" başlıklı yazısının Türkçe çevirisini paylaşıyoruz.
***
Louisiana, eyaletteki operasyonları derhal iptal eden tartışmalı bir kürtaj yasağını yeniden yürürlüğe koydu. Yüksek Mahkeme'nin Haziran ayının son günlerinde Roe-Wade kararını bozmasının ardından ülke çapında bir dizi eyalet kürtajı yasaklamak için harekete geçti.
Louisiana'da yeniden yürürlüğe koyulan kürtaj yasağın yükünü ise en çok yoksul kadınlar çekecek. Eyaletteki üreme özgürlüklerinin ortadan kaldırılmasının ölümcül riskleri konusunda gerçek uzmanlar bu kadınlardır, kürtaj karşıtı siyasetçiler değil...
Kürtaj haklarının temelini ortadan kaldıran siyasetçiler, hayatlarının en kötü regl sancısını yaşadığını sanarak yerde hıçkırarak ağlarken aslında düşük yaptığını ve hayatının tehlikede olduğunu fark eden arkadaşını tutmanın verdiği acıyı muhtemelen anlamazlar. Ben anlıyorum.
Ben aynı zamanda Siyah bir kadın olarak Louisiana'da acil sağlık hizmeti almanın verebileceği acı ve korku hissini de anlıyorum; bu durum, sayısız Siyah kadının evlerinde "dişini sıkmasına" sebep oluyor.
Cumhuriyet Partili Louisiana Senatörü Bill Cassidy de sağlık hizmetleri konusundaki eşitsizliği kabul ediyor.
Cassidy, yakın zamanda verdiği bir demeçte, eğer Siyah kadınları saymazsak Louisiana'da gebelikte anne ölümü oranının o kadar da yüksek olmadığını söylemişti: "Ne sebeple olursa olsun, beyaz olmayanlar arasında gebelikte anne ölümü vakalarının sayısı daha yüksek."
Bu "ne sebeple olursa olsun" konusunun detaylarına girmek, Louisiana'da endemik olan ırkçılığı ve ırksal servet farkını kabul etmeyi gerektirecektir.
Bilindik bir kürtaj karşıtı grup olan Louisiana Yaşam Hakkı'nın raporu bile 2021 yılında eyalette kürtaj olan kadınların yüzde 65'inin Siyah kadınlar olduğunu ortaya koymuştu.
Maalesef Siyah kadınların kürtaj hizmetlerine daha fazla yönelmesine katkıda bulunan kurumsallaşmış ırkçılığa ilişkin verileri yok: Siyah kadınların kürtaj olmayı seçmesinin başta gelen sebepleri arasında ekonomik ve eğitim ile ilgili kaynaklara erişimsizlik, daha az sayıda destek sistemleri ve hayati tehlike yaratan sağlık koşulları geliyor.
Lanet olan kürtaj değil, kölelik tarihi
Louisiana'daki Siyah çocukların yüzde 75'inin mali güvencesi yok. Daha ayrıntılı ifade etmek gerekirse; Siyah çocukların yüzde 41'i federal yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu sınırın üzerinde olanların yüzde 34'ü ise çoğu zaman temel masraflarını karşılayamıyor.
Roe-Wade kararının bozulmasına tepki olarak bir Louisiana sakini ve kürtaj karşıtı aktivist Charles Carpenter, kürtajın "bu ülke üzerindeki bir lanet" olduğunu söylemişti. İronik bir şekilde, eyaletin nesiller boyunca Siyah kadınların bedenleri ve özerkliklerini alt üst eden kölelik ve cinsel şiddet tarihinden ziyade kadınların üreme hakları bir "lanet" olarak adlandırılıyor.
Kürtajın yasaklanması ile birlikte, gebelik kaynaklı komplikasyonlar ile en fazla karşı karşıya kalan yoksul Siyah kadınların kaderine bir kez daha eyaletin siyasi sınıfını oluşturan zengin beyaz erkekler tarafından karar veriliyor.
Tüm ırklardan kadınlar erkeklere göre daha çok yoksulluk çekerken Siyah kadınlar ülkede yoksulluk çeken tüm kadınların yüzde 22,3'ünü oluşturuyor; Siyah kadınların sayısı, ülkedeki tüm kadınların ise yalnızca yüzde 12,8'ine tekabül ediyor.
Yoksulluk, gebelikte anne ölümüne yol açan temel sebeplerden biri ve yüksek bebek ölümü oranları ile de yakından ilişkili.
Dolayısıyla, doğmamış Siyah bebekleri korumak, gebelik kaynaklı sağlık komplikasyonlarından ölme ihtimali üç kat daha fazla olan gebe Siyah anneler de dahil halihazırda çocuk sahibi olan veya olacak olan, yetersiz kaynaklara sahip Siyah kadınları korumayı da kapsamalı.
Eşitlik, rahimde başlamıyor
Demokrat Partili Vali John Bel Edwards da dahil kürtaj karşıtı yorumcu ve seçilmiş siyasetçiler kendilerine kürtaj konusunda "yaşam yanlısı" diyor; aynı zamanda gündemlerinin bir parçası olarak evrensel ve hakkaniyete uygun sağlık hizmetlerini de savunmalılar. Dahası, aynı şey, ülkedeki tüm kürtaj karşıtı aktivistler için de geçerli olmalı.
Doğmamış çocukların hayatını korumanın ahlaki bir zorunluluk olduğunu düşünenler, evrensel sağlık hizmetlerini destekleyerek ABD çapında yoksulluğun içine doğan (sayılarının artması olası) 3 milyonu aşkın Siyah çocuğun iyilik ve refahını desteklemeyi de gerekli görmeli.
Popüler kürtaj karşıtı inanışların aksine, eşitlik rahimde başlamıyor. ABD, dünyada yoksulluk içinde yaşayan çocuklar için en kötü gelişmiş ülkelerden biri; ABD'deki sistematik eşitsizlik, çocuklar doğmadan çok önce Siyah ailelerin özel olarak karşı karşıya kaldığı ve birden fazla nesli etkileyen bir yoksulluk katmanı oluşturmuş oluyor.
Uzmanlar, evrensel sağlık sisteminin beraberinde getirdiği finansman mekanizmalarının daha kaliteli bir bakımı mümkün kıldığında hemfikir.
Evrensel sağlık hizmetleri, ABD'de Siyah kadınların beyaz kadınlar ile aynı yüksek kalitede bakıma ve üreme eğitimine eşit erişime sahip olmasına izin veren ırkçılık karşıtı inisiyatiflerin finansmanını teşvik ederek sağlık temelli ırkçılığı ortadan kaldırmaya başlayabilir.
Irkçılık, kötü sağlık sonuçları doğuruyor
Yoksullaştırılmış Siyah kadınların çoğu zaman bebek bezi ve bebeklerin sağlıklı olması için gerekli olan diğer bakım ürünlerine sınırlı bir erişimi oluyor; fakat Tayvan gibi evrensel sağlık hizmetlerinin olduğu ülkelerde bebek maması ve bezi bu hizmetlerin bir parçası olarak karşılanıyor.
Kürtaj karşıtı Cumhuriyetçiler (ki bunların çoğu beyaz siyasi muhafazakarlar veya muhafazakar Hristiyanlardır) özellikle mali krizin içine doğanlar olmak üzere tüm çocukları destekleyecek evrensel sağlık hizmetini savunmaya hazır mı?
Bu sorunun cevabı, çoğu durumda "Hayır"dır: Cumhuriyetçilerin yalnızca yüzde 25'i evrensel sağlık hizmetini desteklerken Medicare'i ortadan kaldırmaya diğer partilerde olduğundan üç kat daha istekliler.
Seçilmiş Cumhuriyetçi Partili siyasetçiler arasında özellikle ABD'nin güneyinde kölelik döneminden bu yana var olan ırksal servet farkını göz önünde bulunduran yok. Tazminat ise hala ellerinin tersiyle itiliyor.
Evrensel sağlık hizmeti, yerleşik ABD siyasetinde "radikal" bir fikir olarak addedilse de ülkemizdeki hayli köklü toplumsal ırkçılık görmezden gelinirken kadınlara bedenleri ile ne yapabileceklerini dikte etmek bir şekilde daha az radikal bir yaklaşım oluyor. Bu ırkçılık, potansiyel Siyah anneler ve yenidoğan Siyah bebekler için daha kötü sağlık sonuçları doğuruyor.
Üreme adalet aktivistleri Roe-Wade'in iptal edilmesini protesto etmek için siyasi bürolara ve sokaklara çıkmaya devam ederken, katı kürtaj kısıtlamaları altında daha çok ihtiyaç sahibi olacak olan Siyah annelere bakım sunma konusundaki sorumluluğu kürtaj karşıtlarından alan söylemlere de meydan okumalıyız. Bunu yapmanın bir yolu ise gerçek manada evrensel sağlık hizmetleri için güçlü bir şekilde bastırmaktan geçiyor.
2021 Eyalet-Temelli Evrensel Sağlık Hizmeti Yasası (H.R.3375), geçen yıl Kongre'ye sunuldu; bu tasarı, sakinlerinin yüzde 95'ine kapsamlı ve uygun fiyatlı sağlık hizmeti planları sunmaya zorlamak için eyaletlere finansman sağlanmasını öngörüyor. Tasarı, kusursuz olmasa da ülke çapında ırksal eşitlik ve sağlık adaletini destekleme adına bir başlangıç.
Louisiana ve ülke çapında çalan kilise çanları ile Yüksek Mahkeme'nin kürtaj karşıtı kararı kutlanırken, çanların aynı zamanda yoksulluk içindeki Siyah kadınları ve Roe-Wade'in iptalinin sonuçları ile onu izleyecek kürtaj yasaklarından muzdarip olacak herkesi daha iyi koruyacak evrensel sağlık hizmetlerine destek için de çalması gerekiyordu. (SD)