Bana biraz değil bir hayli tuhaf gelen malum saldırı olayı da bu yazımda kendimizden bahsetmemizi zorunlu kıldı ne yazık ki...
Hani ne derler, "Kurşun adres sormaz"... O namludan çıkan kurşunların saplandığı yer gazete binası ve arabamız olmayabilirdi. Hatta, serseri kurşun sekip gelir, binanın içinde birimizin ya da bir kaçımızın herhangi bir yerine saplanabilir; ölümümüze bile yol açabilirdi.
Nitekim, bir arkadaşımızın güvenlik kameralarına da yansıyan "kurşunlardan kaçışı" ve adeta saniyelerle ölümden kurtuluşu şansla açıklanabilir mi?
Bu kalleş saldırıyı azmettiren, planlayan ve gerçekleştirenler için gazete binasında masum insan veya insanların kurşunlara hedef olması sanırım çok da önemli değilmiş...
Düşünüyorum da, bu saldırının arkasında her ne kim ya da kimler varsa, bu kadar gözlerini döndürecek ve canavarlaştıracak ne yazmış ya da ne yapmış olabiliriz?
Kim başvurur kaba kuvvete, şiddete, silaha?
Haksız olan... Yahut haksızlığına rağmen haklıymış gibi muamele görmek arzusunda olan...
Kimdir, nedir, ne yapar, neden yapar, bilmiyorum inanın...
Yeni Alanya 37. yılına girerken böyle tatsız bir saldırının muhatabı olmuşsa, bundan ancak "onur" duyarız.
Yeni Alanya'nın gücü ve etkisi karşısında "çaresiz ve zavallı" kalanların başvurduğu en son yol bu çünkü...
Bu aynı zamanda Yeni Alanya Ailesi'nin kale gibi sağlam ve köklü gazetecilik geleneğinin en önemli öğesi olan, "cesaret" ve diğer etik değerlerinin de tescili anlamına geliyor.
Bu olay sonrası, en az bizim kadar sizler de üzüldünüz. Bana gelen mesajların ana teması, "Bu sadece Yeni Alanya'ya değil, tüm Alanya'ya yapılmış bir saldırıdır" şeklindeydi.
Her kötü olaydan olumlu bir ders çıkarmak gerek derler. Bu olay sonrası kendimizi yeniden tartma ve toplumdaki yerimizi ve itibarımızı gözlemleme olanağını da bulduk.
Moralimiz bozulsa da motivasyonumuzun en üst düzeye çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bize sahip çıkan tüm Alanya'ya, meslektaşlarımıza, başta Antalya Valimiz olmak üzere tüm devlet erkanına, politikacılara ve okurlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyorum.
Ve 37. yıl
Alanya'da 35 yılı devirmiş kurum, kuruluş, şirket veya ticarethane acaba kaç tane vardır tahmininizce?
İki elin parmaklarını geçmez inanın...
Yeni Alanya 37. yılına eriştiği bugün, sadece kendi alanında değil tüm sektörler bazında da istikrar ve güvenin öncüsüdür Alanya'da...
Yeni Alanya'yı basın kurumu olarak ele aldığınızda, Türkiye'de eşine az rastlanan bir "Başarı Öyküsü" çıkar karşınıza...
Bu öykünün her satırında "Cesaret + Sabır + Fedakarlık + Yurtseverlik = İstikrar ve Başarı" var...
Bu öykünün baş kahramanı ise hiç tartışmasız Arıkan Yılmaz Dim...
Nüfusu 10 bini bile bulmayan 1968 Alanya'sında yerel bir gazete çıkarma fikrini ortaya koyan ve uygulayan O çünkü...
Çevresinin ve bilumum Alanyalı ileri gelenin, "Bırak bu işi, para kazanacak bir iş yap!" dayatmasına rağmen ısrarla Yeni Alanya macerasına atlayan O üstelik...
Öğretmenlik ve gazeteciliği bir arada götüren, "Gazetenin ve benim başıma bir şey gelirse hiç değilse çoluk çocuğun devlet güvencesi olsun" diyen O...
1980'lerin sonunda emekli olduktan sonra tam "Gazete bana, ben gazeteye kavuştuk" derken yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle meslekten uzaklaşmasına rağmen yayınladığı iki kitabıyla Alanya'nın basın ve kültür hayatına damgasını vurmayı sürdüren yine O...
Allah O'nu başımızdan eksik etmesin...
Yeni Alanya Ailesi'nin O'na çok ihtiyacı var...
1980'lerin sonlarından itibaren Yeni Alanya'nın yönetiminde, babamın isteğiyle, bir anlamda "Veliaht" olarak ben bulunuyorum...
Baba mesleği olarak gazeteciliğe çocuk yaşlarda başladım ama 1981'den beri kadrolu fikir işçisiyim... Tam 23 yıl geçmiş üzerinden... Yarı ömür tüketmişiz gazetecilikte...
Hasbelkader başlanan bir meslekte 22 yıl kalmak ve başarılı olmak kolay değil... Yeni Alanya'nın başında bulunduğum 16 yıllık süreçte acı, tatlı, zor ya da kolay bir çok deneyimlerim oldu elbette...
Hiç birisinde mesleğimi ve meslek etiğini tehlikeye düşürecek, bırakınız bir tutum ve davranışı, bir düşünceyi bile taşımadım beynimde...
Yeni Alanya'nın tek basın kurumu olarak Robinson gibi yapayalnız olduğu dönemlerde bile "Medya Şımarıkları"ndan olmadım...
Yeni Alanya gemisini 1968'den sonra 1970 ve 1980'lerin dalgalı denizlerinde salimen yüzdüren babamın mirasını, 1980'lerin sonundan 2000'lere taşırken zorlanmadım değil...
Ama, Yeni Alanya'ya benimle birlikte emek veren, kimi kıdemde 15 yılı bulan arkadaşlarımla birlikte, adeta bir takım ruhuyla bugüne geldik...
Kaldı ki, Yeni Alanya artık bu denizlerde yalnız değil...
Hem tatlı bir rekabet içinde olduğumuz meslektaşlarımız ve hem de www.yenialanya.com ile Alanya Vizyon dergimiz var artık...
İnanıyorum ki, 1968'de Arıkan Yılmaz Dim'in yaktığı bu meşale, hiç sönmeden elden ele dolaşarak, Alanya varoldukça toplumu aydınlatmaya devam edecek...
Bu vesileyle, Yeni Alanya'nın 37. kuruluş yıldönümünde tüm ekip arkadaşlarım adına, bizi var eden siz değerli okurlarımıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum...
Nice yıllara...(EÖ/BB)