Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü 20 ağustos’ta Gümüşsuyu’nda kendisinin de yaralandığı Adalet Yürüyüşçülerine yönelik polis saldırısı ile ilgili İçişleri Bakanı Muammer Güler’e soru önergesi verdi.
Milletvekili Kürkçü saldırı ile ilgili İçişleri Bakanı Güler’e şu soruları iletti:
1-İstanbul Gezi Parkı’nda basın açıklaması yapılması hangi yasaya dayanılarak yasaklanmıştır? İstanbul ve diğer illerde basın açıklaması yapmanın yasak olduğu başka mahaller de var mıdır? Varsa isimleri nelerdir?
2- Gezi Parkı’nda uygulanan yasak hangi süreyle sınırlıdır?
3- Olayda milletvekili olduğunu açıkça söyleyen ve milletvekili dokunulmazlığına sahip olduğu bilinen Ertuğrul Kürkçü’nün hareketlerini kısıtlamak üzere önünün kesilmesi ve gaz sıkılmasının yasal bir dayanağı var mıdır? Yoksa, bu tutumlarıyla yasayı ihlal eden güvenlik görevlilerine karşı bir soruşturma başlatılmış mıdır?
4- Gençlerin ifade hakkını engelleyen, onların hareket özgürlüğünü kısıtlayan ve hiçbir direniş göstermedikleri halde onlara karşı orantısız güç kullanan güvenlik güçleri hakkında bakanlığınız bir yasal/idari soruşturma başlatmış mıdır? Başlatmışsa bu soruşturmanın içeriği nedir?
Slogansız, trafiği engellemeyen, kaldırımdan yürüyüş
Önergede, Adalet Yürüyüşü’nün Gezi Parkı olaylarında yaşamını yitiren ve yaralananların faillerinin yargılanmaları için 18 Temmuz’da Antalya’dan başladığını belirtildi. Yürüyüşçüler, Eskişehir ve Ankara’dan sonra İstanbul’a ulaştı ve 20 Ağustos akşam saatlerinde Gezi Parkı’nda basın açıklaması yapmak için Beşiktaş İskelesi’nden yola çıktı.
Milletvekili Kürkçü’nün “Gençlerin kötü muamele ile karşılaşmadan ifade özgürlüğü hakkını kullanabilmelerine yardımcı olmak amacıyla” yürüyüşçülerle bir araya geldiği belirtildi. Yaşanan polis şiddeti ise şöyle anlatıldı:
“Saat 21.00 sıralarında üç otobüsle gelen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı çevik kuvvet polisleri hiçbir slogan atmadan, trafiği engellemeden, kaldırımdan yürümekte olan grubun önünü Gümüşsuyu Caddesi üzerinde, İstanbul Teknik Üniversitesi yakınında keserek dağılmalarını istemiştir.
“Çevik Kuvvet komiseri, gruba Valiliğin emirleri uyarınca kimseyi Gezi Parkı’na yaklaştırmayacaklarını bildirmiştir. Bunun üzerine 7-8’i yürüyüşçü gençler, diğerleri onları karşılayan arkadaşları olan yaklaşık 20 kişilik grup Gümüşsuyu Parkı’na inen merdivenlerin önünde oturmak zorunda kalmışlardır.
“Çevik kuvvet ekipleri, bir saat kadar sonra oturan gençleri yerlerde sürükleyerek merdivenlerden uzaklaştırmış, o sırada Kürkçü’nün de yüzüne ve vücuduna sıvılaştırılmış biber gazı sıkılmış, vekil ve diğerlerinin yüz göz ve vücutları ağır bir biçimde gazdan etkilenmiş, kimi gençler darp edilerek merdivenlerden yuvarlanmışlardır.”
Çiçek: Milletvekilleri de yasalara uymalı
Kürkçü'nün saldırı ile ilgili dün mecliste yaptığı açıklamada Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in milletvekillerine karşı kamu görevlilerince gerçekleştirilen saldırılara karşı etkin tavır almaya çağırmıştı:
"Görev ve yetkisini kötüye kullanan emniyet yetkilerinin ses ve güçlerinin meclis başkanınkinden daha fazla olması, Türkiye'deki iktidar pratiğinin çok somut bir görüntüsü."
Meclis Başkanı Çiçek, Kürkçü'nün bu sözlerine ilişkin "bu gibi fiili durumları meclis başkanı olarak tasvip etmem mümkü değil" derken sözlerini "Milletvekilleri de gerek Meclis içinde gerekse de Meclis dışında faaliyetlerini sürdürürken, yasalara kendilerinin de uymaları, kendi çıkardıkları yasalara saygının gereğidir" diye sürdürdü.
Milliyet.com.tr'de yer alan habere göre Çiçek son zamanlarda milletvekilerine yönelik fiili hareketlerin yaşandığını gördüğünü söyledi.
"En başta kamu görevlileri olmak üzere herkesin daha saygılı davranması ve yasaları uygularken daha hassas ve daha dikkatli hareket etmesi icap etmektir."
"Aksine bir uygulama ve tavırlar asla tasvip edilemez. Bu gibi fiili durumları Meclis Başkanı olarak tasvip etmem mümkün değildir. Milletvekilleri de gerek Meclis içinde gerekse de Meclis dışında faaliyetlerini sürdürürken, yasalara kendilerinin de uymaları, kendi çıkardıkları yasalara saygının gereğidir. Bizlerin, halkın gözünün önünde siyaset ve görev yapan insanlar olarak yasalara uymamız, hem sıfatımıza hem de çıkardığımız yasalara saygının gereğidir." (BK)