Fotoğraf: Pixabay
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı ham petrol üreticisi ülkelerin toplantısından üretim kesintisi kararının çıkmaması Brent petrolün varil fiyatının hafta başında yüzde 30 değer kaybederek 32 dolara gerilemesine sebep oldu.
Brent petrol bugün 37 dolar seviyesinde seyretse de, üretim kesintisi konusunda özellikle Suudi Arabistan ve Rusya'nın anlaşmaması sonrasında küresel piyasada arz fazlasının artması riskinin fiyatlanmasına neden oluyor.
Bu durum Covid-19 salgınının ekonomik faaliyetleri yavaşlatacağına ilişkin görüşlerle birleşince petrol fiyatları, Ocak 2016'dan bu yana en düşük seviyesini gördü.
Uluslararası birçok kuruluş, küresel büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ederken, artan risk algısı "güvenli liman" olarak görülen varlıklara talebi artırdı ve dünya borsalarına bu durum negatif olarak yansıdı.
ABD
Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası (FED), olağanüstü toplantıyla tedbiren 50 baz puanlık faiz indirimine gitmek zorunda kalmıştı.
Pazartesi günü de New York Borsası (NYSE) ekonomik endişelerin artması ve petroldeki sert düşüşün etkisiyle açılışta sert düşünce 15 dakikalık kesintiye gitti.
ABD Başkanı Donald Trump, dün Cumhuriyetçilerle yaptığı toplantıda, Covid-19 salgınının olumsuz ekonomik etkilerini engellemek için çalışanların maaşları üzerinden yapılan vergi kesintilerini yılsonuna kadar "yüzde 0" seviyesine indirilmesini teklif etti.
Piyasalar tarafından olumlu karşılanan teklifin ardından, dün New York borsasında endeksler yüzde 5'e yakın kazançlarla, önceki günü telafi ederek tamamladı. Fakat bugün vadeli işlemlerde endeks tekrar düşüşe yöneldi ve yüzde 3 değer kaybetti.
İngiltere Merkez Bankası faiz indirimine gitti
Avrupa tarafında, salgından etkilenen kişi sayısındaki artışın devam etmesiyle borsada satıcılı bir seyir izleniyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Almanya nüfusunun yüzde 60 ila 70'ine Covid-19 bulaşabileceğini söylemesi ve İngiltere'de Hasta Güvenliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Nadine Dorries'te Covid-19 tespit edilmesi, dünden ekonomi gündeminin en önemli konu başlıkları oldu.
Avrupa’da cuma günü hisse senetlerinin değer kaybı yüzde 3'ü aşarken, avro/dolar paritesi 1,1496 ile yaklaşık 13 ayın en yüksek seviyesini gördü. Kur dün itibariyle 1,1390 seviyesinde dengelendi.
Geçen haftanın son işlem gününde Almanya'da DAX endeksi yüzde 3,37, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 3,62 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 4,14 değer kaybetti.
Dün yaşanan gelişmeler sonrası ise Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,41, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,09 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,51 değer kaybetti.
İngiltere Merkez Bankası (BoE),bugün olağanüstü toplantıyla, politika faiz oranını 50 baz puan indirerek yüzde 0,25'e düşürdü. BoE, Covid-19 salgınıyla mücadele için faiz oranlarının indirildiği açıklarken, Ağustos 2016’dan beri yapılan ilk faiz indirimi olarak kayıtlara geçti.
Japonya ve Çin
Pazartesi Japonya'da açıklanan GSYH verisinin 2019'un 4. çeyreğinde yüzde 1,8 daralarak beklentilerden kötü bir performans göstermesi sonrası petrol şoku ve Covid-19 endişeleri ile kapanışa yakın Nikkei 225 endeksi yüzde 6, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 3 değer kaybetti.
Bugün de Asya borsalarında da satıcılı bir seyir izleniyor.
Türkiye
Türkiye’de geçen haftanın son işlem gününde dünya borsalarına paralel değer kaybeden BIST 100 endeksi, Pazartesi günün yüzde 1,98 azalışla tamamlasa da haftalık bazda yüzde 3,40 yükseliş kaydetti.
Dün 106.900 seviyesine kadar yükselen BIST 100 endeksi Covid-19 salgınına ilişkin endişelerle düşüşe geçerek, günü bir önceki kapanışa göre yüzde 2,38 azalışla 101.062,51 puandan tamamladı.
Dün yüzde 0,2 artışla 6,1568'den kapanan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 6,1450 seviyesinde işlem görüyor.
Deflasyon riski
Bugün Anadolu Ajansı'na konuşan İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, koronavirüs salgını ve petrol şokunun finansal piyasalara etkilerine ilişkin, "Uzun sürecek bir salgınla karşı karşıya olmamız, ağır bir deflasyon tehlikesi demektir" açıklaması yaptı.
Manukyan, "Uzun sürecek bir salgın ile karşı karşıya olmamız, ağır bir deflasyon tehlikesi demektir ki, o zaman getiri eğrisinin bu seviyesi ve yapısı bile fazla iyimser kalabilir" diye konuştu.
Bu durumun 2008 küresel finans krizi ile karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Manukyan "2008 krizi, mortgage iflaslarından ziyade bu araçların teminat piyasasında da kullanılmasından kaynaklanıyordu. Bu kez benzer büyüklükte bir etki söz konusu olmayacaktır. Yine de yüksek getirili bono piyasasında iflaslar, spread ve faizlerin yükselmesi, dolar talebinin artması gibi çok ciddi sonuçlar doğuracak gibi görünüyor" dedi.
Deflasyon nedir?Bir ekonomideki mal ve hizmet fiyatları genel seviyesinin belirli bir zaman aralığında sürekli bir şekilde düşmesini ifade eden ekonomik terime deflasyon deniyor. Enflasyonun tersinin yaşandığı durumu ifade etmek için de kullanılan terim, bir ülkede para arzındaki azalışlar, tüketim talebi ve yatırım harcamalarındaki azalış , kamu harcamalarındaki azalışlar sonucunda meydana geliyor. Deflasyon olarak ifade edilen durum; ekonomik büyümeye zarar verirken, şirketlerin karlarını da baskılar. Ücretlerdeki kısıtlamalar, tüketicinin satın alma faaliyetlerini ertelemelerine neden olur. Deflasyon esnasında tüketim talebi azalır ve işsizlik oranı artar. |
(HA)
Kaynak: AA, Investing, Euronews ve Fortune Turkey