Bu bilgi küresel ısınmaya ya da doğru adıyla ilklim değişikliğine karşı bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini yıllardır söyleyen bilim insanları ya da çevre savunucuları için yeni bir bilgi değil.
Ama yeni olan, bu konuda dünyanın en büyük bilimsel topluluğunun, 600'ün üzerinde bilim insanının oluşturduğu bu raporun artık "küresel ısınma yoktur" ya da "küresel ısınma sanayileşmiş yaşamımızdan kaynaklanmıyor" savlarına kesinkes zemin bırakmıyor olması.
Rapor, 113 hükümetin temsilcileri tarafından da incelendi ve onay aldı. Özetle, dünya kamuoyunun "küresel ısınma reddedilemez" dediği bir bilimsel raporla karşı karşıyayız.
"Çok büyük olasılıkla", halk dilinde kesinlikle demek
Kürsel ısınmanın insan yapısı olduğuna dair raporda yer alan "çok büyük olasılıkla" ya da "10'da 9" ifadesi şaşırtıcı gelebilir. Ancak, gazetecilerin geçen hafta boyunca Paris'te toplanan Panel'e katılan bilim insanlarıyla görüşmelerinde, bunun "kesinlikle" demek olduğunu görüyoruz.
Bilim insanlarının kuşkucu olduğunu ve hassas bir dil kullandığını söyleyen Panel katılımcıları, bu "çok büyük olasılıkla"nın halk dilinde "kesinlikle" anlamına geldiğini belirtiyor.
Bu bilgi de ayrıca önemli. Çünkü özellikle Bush yönetiminin ve ExxonMobil gibi uluslararası petrol şirketlerinin yıllardır bilim insanlarını iklim değişikliğinin olmadığı, varsa da büyük etkilerinin olmayacağı, insan yapısı olmadığı, sanayiyle ve fosil yakıta dayanan yaşamla ilgisinin olmadığı gibi sonuçlar yaratmaya ve açıklamaya, bu da olmazsa doğruları sansürlemeye zorlamasının bir anlamı kalmadı artık.
Rapor, atmosferdeki karbon dioksit, metan ve nitrus oksit oranlarının 1750'den bu yana görülen artışının insan etkinliği sonucu olduğunu saptıyor.
Aşırı sıcaklar artarak sürecek, deniz yüzeyi yükselecek
Raporda yer alan bazı bulgular şöyle:
* Dünyanın yüzey sıcaklığı son yüz yılda (1906-2005) ortalama 0,74 derece arttı.
* Son 12 yılın 11'i, modern kayıtların başladığı 1850'den bu yana görülmüş en sıcak 12 yıl içinde yer alıyor.
* Önümüzdeki 20 yıl içinde, her on yılda hava sıcaklığı 0,2 derece artacak.
* Deniz yüzeyi, okyanusların genişlemesi ve buzulların erimesi nedeniyle, yüzyıl sonunda 28-58 cm arasında yükselebilir. Ancak, ısınma nedeniyle buz tabakalarının erimesi de hesaba katıldığında, bu rakam 1 metreyi bulabilir.
* Hem Kuzey Kutbu'nda hem de Güney'de, deniz buzları azalacak. Eğer sera gazı salımları tahmin edilen yüksek düzeylere ulaşırsa, yüzyıl sonunda Kuzey Okyanusu'nda yıl boyu görülen buz örtüsü, artık varolmayabilir.
* Birçok bölgede kar örtüsü azaldı; özellikle bahar aylarında.
* Yüksek kesimlerde yağış azalırken, tropik altı bölgelerde azalacak. Bu değişimin örüntüsü 20. yüzyılda yaşananlara benzer şekilde seyredecek.
* Aşırı sıcaklarda ve sıcak dalgalarındaki artış sürecek.
* Kuraklığın süresi de yoğunluğu da 1970'lerden bu yana artmış durumda. Özellikle tropik ve tropik altı bölgelerde.
* Sahra'nın kuzeyi, Akdeniz, güney Afrika ve güney Asya, 20. yüzyıl boyunca daha kurak hale geldi.
* Atmosferdeki karbon dioksit ve metan düzeyleri sanayileşme öncesi döneme göre çok daha fazla. Karbon dioksit yoğunluğu sanayileşme öncesi milyonda 280 parçayken bu oran 2005'te 379'a yükseldi. Metan yoğunluğu sanayileşme öncesinde milyonda 715 parçayken, 2005'te 1,774 oldu.
Üç rapor daha var
Yalnızca fizik bilimi açısında iklim değişikliğinin varlığını ve fiziksel sonuçlarını ele alan bu raporun ardından, IPCC üç çalışma grubu raporu daha yayınlayacak.
Nisandaki rapor, iklim değişikliğinin etkilerini ve uyumu, mayıstaki rapor etkilerin azaltılmasını ele alırken, "sentez raporu" kasımda yayınlanacak. (TK/EZÖ)