İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün (16 Kasım) görülen davada mahkeme heyeti, ''Dava konusu yazının yayımlanması haksız eylem olmayıp basın özgürlüğünün gereğidir'' diyerek gazeteciler hakkında açılan davanın reddine karar verdi.
"Doğal ortam ve çevre mirası altın madenlerine feda ediliyor"
Çetinkaya, ''Politika Günlüğü'' başlıklı köşesinde 22 Mayıs 2005 tarihinde Bergama Ovacık Altın Madeni'nin kesinleşmiş yargı kararlarına karşın işletmede tutulmasını eleştirdi.
Yazıda, Türkiye'nin en doğusundan en batısına kadar olan doğal ortam ve çevre mirasının altın madenlerine feda edilmek istendiğine değinildi. Çetinkaya, Bergama Ovacık Altın Madeni için İzmir Valiliği'nin verdiği çalışma iznine vurgu yaparak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına karşın madenin yeniden açılmasını eleştirdi.
Koza Firması yazı üzerine şirket kişiliğine saldırı olduğu gerekçesiyle yargı yoluna gitti. Firma dava dilekçesinde, şirketlerinin kamuoyunda küçük düşürüldüğünü savunarak ''Yazıda geçen siyanürcü ahtapotun kolları her yere uzanıyor vurgusuyla firmamız karalanmak istenmiştir'' denildi.
Mahkeme: Yazı haksız eylem değil basın özgürlüğünün gereği
Gazeteyi İzmir Barosu avukatlarından Kazım Güzelsarlıca'nın temsil ettiği davada mahkemeye sunulan savunma dilekçesinde, ''Dava konusu yazının yayımlanması haksız eylem olmayıp basın özgürlüğünün gereğidir'' görüşlerine yer verildi.
Yazıda gerçeklik, güncellik ve kamu yararı olduğu vurgulanan savunmada, "Bir yayın bu unsurların tümünü taşıyorsa, artık hukuka aykırılıktan söz edilemez ve kişilik haklarının zarar görmesi söz konusu olamaz" görüşüne yer verildi.
Mahkeme, firmanın dava dilekçesinde suçlu olarak gösterdiği sorumlu müdür Mehmet Sucu'nun da husumet yokluğu nedeniyle yargılamayla ilgisi olmayacağını belirtti.
Aynı şirket, "Dikili'de zorbalık'' başlıklı bir haber nedeniyle Cumhuriyet Vakfı adına İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, gazetenin İzmir Temsilcisi Serdar Kızık ve haberi yapan muhabir Ozan Yayman aleyhine 250 bin YTL'lik bir başka tazminat davası açmıştı. (EÖ)