Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi Gülpınar Tarım Kredi Kooperatifi'nden
kredi alan ve birbirlerine kefil olan çiftçiler, borçlarını zamanında ödemeyip, mal beyanında da bulunmayınca 10 günlük hapis cezasına mahkum edildi.
Birbirlerine kefil
1998 ile 2000 yılları arasında Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla, Gülpınar, Yukarıköy, Taşağıl, Kösedere, Babadere, Kocaköy ve Bademli köylerinden 1400 köylü, Gülpınar Tarımsal Kredi Kooperatifi 'nden yem ve gübre için kredi aldı.
Kredi alırken de birbirlerine kefil olan köylüler, borçlarını zamanında ödeyemeyip, mal beyanında da bulunmayınca, kooperatif adli makamlara başvurdu.
Borçlular ve kefilleri hakkında başlatılan yasal işlem sonunda alınan kararla gereğince jandarma kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçileri teker teker gözaltına alındı.
Köylüler şaşkın
Haklarında tutuklama kararı çıkarıldığını ve yakalandıklarında 10 gün
hapis yatacaklarını öğrenen köylüler şunu söylüyor:
" Zincirleme olarak biribirimize kefil olduğumuz için, bir kişi borcunu ödemediği zaman herkes borçlu duruma düşüyor. Şu an her birimizin 200-300 milyon olan borçları toplam 2-3 milyar lirayı bulmuş . Bu nasıl iş anlayamadık. Bu parayı ödememiz mümkün değil. Bizlere gönderilen mal beyanı kağıtlarını doldurmayı unuttuğumuz için bu hale düştük."
İşler ortada kaldı
Değişik köylerdeki 1400 köylünün cezalarını çekmek için her gün sırayla cezaevine girdiğini söyleyen çiftçiler,"Ne yapacağımızı şaşırdık. Cezaevine giren erkek sayısı fazla olduğu için, köylerde hayvanları güdecek kişi kalmadı.
Hayvanları kadınlar ve çocuklar bakmak zorunda kalıyor" dediler.
Cezaevinin boşalmasını bekliyorlar
Haklarında tutuklama kararı bulunan köylüler,jandarma tarafından gruplar halinde adliye sevk ediliyor. Savcılık tarafından kendilerine cezaevine girmeleri konusunda birkaç gün müsaade verilmesine karşın, cezaevi 26 mahkum kapasiteli olduğu için Ayvacık Cezaevi'nde yer bulamayan köylüler evlerine geri dönüyor.
"Yatağımızda uyuyamaz olduk"
Köylüler, şaşkın: "Biran önce cezaevine girip 10 günlük cezamızı çekmek istiyoruz. Ancak cezaevinde yer olmadığı için bizi içeri almıyorlar. Ne yapacağımızı şaşırdık. Geceleri yatağımızda uyuyamaz olduk. Her an jandarmanın bizi gelip alma korkusunu yaşıyoruz. Bu duruma artık bir çare bulunsun" (İK/YÖ/NU)