Köylerden gelerek yıllar boyunca Erzurum'un Çağlayan, Dağ, Edip Somuncuoğlu, Maksutefendi ve Yukarı Sanayi mahallelerine yerleşenler kentte ekonomik sıkıntılarla karşılaştıkça önceki meslekleri olan ''hayvan yetiştiriciliği''yle ilgilerini tazelediler.
Belediye ahır gübresi kaldırıyor
Hayvancılığın yoğun olarak sürdürüldüğü mahallelerin yer aldığı Kazım Karabekir Belediye Başkanı Dursun Şahin, köy yaşantısının şehre taşınması nedeniyle birçok sorunun ortaya çıktığını söylüyor.
Kendi belediyesi sınırlarında yer alan mahallede 180 ailenin hayvancılık yaparak geçimini sağladığını aktaran Şahin, ''Ekonomik ve sosyal sorunları nedeniyle kente göç eden bazı vatandaşlarımız, iş bulmakta sıkıntı yaşayınca köylerindeki mesleği sürdürüyor. Ahırlar inşa ederek ve çoban tutarak hayvancılık yapıyorlar" diyor.
Belediyenin özellikle temizlik hizmetlerini yerine getirmede sıkıntı de yaşadığını aktaran başkan, "Temizlik işçileri hayvan gübresini temizlemenin üstesinden gelemiyor," diye yakınıyor.
Ahırlarla marketler bir arada
Kentte hayvancılık yapan ailelerin gelişigüzel yerlere ahırlar yaptığını, marketlerle ahırların aynı mekanı paylaştığını dile getiren Şahin, bu "hoş bir görüntü" oluşturmasa da duruma "göz yummak zorunda" olduğunu söylüyor.
Hayvan pisliklerinin gelişigüzel dışarı atıldığını, sürüler halinde kent dışındaki meraya çıkarılan hayvanların trafiği tehlikeye soktuğunu da dikkat çeken Şahin, ''Bizim mahallelerimizde kent ve köy yaşamı bir arada sürdürülüyor" diyor.
Şahin, bölgelerinde 180 ahır tespit ettiklerini belirterek, yetiştiricilerle görüşerek ahırlarını kentin dışına taşımalarını sağlamaya çalışacaklarını söylüyor: "Mahalle sakinlerinin çoğunluğunun ekonomik durumu iyi değil. Ahırları kapattırırsak zaten var olan işsizlik daha da artacak.
"Her gün iş için 20-30 kişi kapımı çalıyor. Bu ailelerin de hayvancılık yapmasını engellersek iş için kapımı çalanların sayısı 2 kat oranında artar.''
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'yla yetiştiricilere konut yapılması için görüştüklerini belirten Şahin, ''hep birlikte beldemizi modern hale getirmek için çalışıyoruz, fakat sabırlı olacağız. Kimseyi mağdur etmemek için çaba sarf edeceğiz'' diyor.
Yetiştirici de şehirde hayvancılık yapmaktan memnun değil
Aşağı Sanayi Mahallesi'nde yaptırdığı ahırında besiciliği sürdüren İbrahim Çakır'a göre, şehirde hayvancılık yapmak, köydekinden daha zor. Ancak Çakır, yapabileceği başka bir iş olmadığı için besicilik yapmak zorunda kaldığını söylüyor.
Narman ilçesine bağlı Şehitler köyünden 20 yıl önce daha iyi bir hayat için şehre göç ettiğini, ancak umduğunu bulamadığını dikle getiren Çakır ''Şehirde bu kadar sıkıntı yaşayacağımı bilseydim tabii ki toprağımı, köyümü terk etmezdim," diyor.
Ama iş bulamadım. Ailemi geçindirmek için en iyi bildiğim iş olan hayvancılığı yapmak zorundayım.''
Çakır, köyde hayvanlarının yemini, toprağını işleyerek temin ettiğini, şehre göç ettikten sonra ise hayvan yemini satın almak durumunda kaldıklarını ifade ederek, ''Şehirde hayvancılık yaparak çevreye rahatsızlık verdiğimiz için üzgünüz. Fakat çaresiz durumdayız. Bize uygun yer gösterilirse taşınmaya razıyız'' dedi.
Çoban Şener: "Kentte temiz otlak ve su bulamıyorum!"
Aşağı Sanayi, Çağlayan ve Şehitler mahallerindeki yetiştiricilerin hayvanlarını otlatan Çoban Latif Şener ise kentteki ev ve sanayi atıklarının meraları ve suları kirlettiğini, bu nedenle hayvanları için temiz otlak ve içme suyu bulmakta sıkıntı yaşadığından yakınıyor.
Özellikle hayvanları bir araya toplarken motorlu araç trafiğinin yarattığı güçlüklere değinen Şener ''Hayvanlar lağım suyu içmek zorunda kalıyor" diyor.
"Bu durumdan ne hayvan yetiştiricileri ne de ben memnunum. En büyük sıkıntım temiz otlak ve su bulamamak.''