Cumartesi Anneleri 455.kez Galatasaray Meydan’ından kayıplarının akıbetlerini sordu. "Yaşadığımız sürece ellerimiz yakalarında olacak" diyen kayıp yakınları bu haftaki eylemde, 22 yıl önce Şırnak İdil'de Çukurlu köyünde gözaltına alınarak bir daha bulunamayan İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın akıbetleri sordu.
"Hep biz ölüyoruz"
Eylemde ilk sözü alan Murat Yıldız'ın annesi Hanife, geçtiğimiz hafta Yüksekova'da 3 kişinin öldürüldüğünü hatırlatarak "Mehmet Ayvalıtaş'ın annesi de çocuğunun acısına dayanamayarak aramızdan ayrıldı. . Hep biz ölüyoruz ama ne bir özür, ne de adalet var. Gezi'de bizim çocuklara devletin malına zarar verdiler diye davalar açıldı. Siz can alıyorsunuz can, mal ne ki. Biz mezarlarımızı istiyoruz, onlar canları mezara gömüyorlar" dedi.
Babası İbrahim Demir kaybedildiğinde 10 yaşında olan Deniz Akipa, Kürtçe yaptığı konuşmada, babasının kaçırılış hikayesini anlattı. "Babam köyün muhtarıydı. Askerler köyümüze gelip babamlara korucu olmaları için tehdit ediyordu. Ama babam bunu kabul etmedi. Daha sonra askerler onu aldı götürdü. Bizler de babamı aramak için yola çıktık. Karakolda babam nerede diye sorduğumda 'Babanı bilmiyoruz, babamın katili biz değiliz' dedi. Askerlerden biri Kürttü. Bizlere 'mağaralara bakın' dedi. Babamı mağarada işkence yapılmış halde İbrahim Demir’i de kafasından vurulmuş halde bulduk. Ellerimiz hep yakalarında olacak."
Kötü örnektiler
Basın metnini, insan hakları savunucularından Güler Kılıçarslan okudu.
''Koruyuculuğu kabul etmeyen köylüler yoğun baskı alltındaydı. Karakol komutanı koruculuğu kabul etmeyerek kötü örnek olduklaırnı düşündüğü İbrahim Demir ve Muhtar Agit Akipa'yı 'sizi yaşatmayacağız' diyerek ölümle tehtit ediyordu."
'İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın halkına karşı silah kullanmayı reddettikleri için kaybedildiklerini belirten Kılıçarslan, taziye ziyareti dönüşünde gözaltına alınan iki köylünün tüm girişimlere rağmen bir daha bulunamadığını anlattı.
Demir ve Akipa'nın kaybedildiği dönemde Süleyman Demirel'in Başbakan, İsmet Sezgin'in İçişleri Bakanı, Doğan Güreş'in Genelkurmay Başkanı, Ünal Erkan'ın Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görevli olduğunu AKP kurucusu ve milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın da dönemin OHAL valisi olduğunu hatırlattı. Kılıçarslan, "Onlar insanların kaybedildiği, katledildiği iklimi yaratarak bu coğrafyada insanlık suçlarını sistematikleştirmişlerdir. Bunun hesabını vermelidirler" dedi. (NV)