İletişim Yayımları'nın Ağustos 2001'de yayımladığı "Korku Tapınağı" kitabı, Başlangıç'ın gazeteci olarak son yıllarda yazdığı Güneydoğu'ya dair haber ve izlenimlerinin derlendiği bir yapıt.
Kitap 22 Ağustos 2001'de, Türk Ceza Kanunu'nun 159. maddesi uyarınca "devletin askeri kuvvetlerini tahkir ve tezyif" iddiasıyla toplatıldı. Aynı maddeden Başlangıç hakkında dava açıldı.
"Devletin askeri kuvvetlerini tahkir ve tezyif" iddiasıyla hakkında dava açılan gazeteci Celal Başlangıç ve İletişim Yayınları sorumlusu Osman Nihat Tuna'nın duruşması, 25 Ocak Cuma günü, saat 10:00'da, Sultanahmet 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Başlangıç ve Tuna'nın, 1 yıldan 6 yıla kadar hapisleri isteniyor.
İddia
İddianamede, "Bir Katliama Yolculuk Güçlükonak", "Silopi'de Kayıplar ve Şırnak Cumhuriyeti", "Lice'nin Çığlığı" ve "Tunceli Yarı Açık Cezaevi" başlıklarından oluşan kitapla ilgili olarak şu ifadeler yer alıyor:
("Düşünmeyeceksin" diyordu "korkunun Rahipleri" insanlara : Korkmayacaksın, varlığını haykırmayacaksın, kendi kimliğinin ve dilinin peşine düşmeyeceksin. Susacaksın ve korkacaksın." Dev tapınaklarda yalnızca korkuya tanılıyordu. Yasaları da vardı korkunun, herkesin kayıtsız şartsız boyun eğmesi isteniyordu korkunun yasalarına.
Korku tapınaklarında korku yaratılıyor, korku üretiliyor, korku çoğaltılıyordu. İşte bu yazılar korku tapınaklarında korkmadan yaşayanların gerçek öyküleridir. Bir Lice'de, bir Tunceli'de, bir Güçlükonak'ta, bir Silopi'de insanların korkuya tapmaları için neler yapıldığına, ne vahşetler yaratıldığına, ne katliamlar gerçekleştirildiğine tanık olduk gazeteci olarak.
Ama, bütün korku tapınaklarındaki tüm kurban edilenlerin gerçek öyküleri bir araya gelince, yıllardır nasıl bir korku tapınağında, tanrısı korku olan bir dine nasıl da boyun eğmemizin, kayıtsız koşulsuz iman etmemizin istendiği tüm korkunçluğuyla çıkıyor ortaya...) şeklindeki cümlelere yer verilip, 304 sayfadan ibaret kitabın kalan bölümünde, 4 ayrı başlık altında ele alınan birçok olaydan Askeri Kuvvetlerini sorumlu tutulduğu yolundaki iddialara ve yazarın kendi yorumlarına yer verilerek bölgede bir koku tapınağı yaratıldığı ileri sürülmüştür.
(...)Öldürülen Neytullah İlhan'ın annesi Emine'nin belli ki içi yanmış. Kızgınlığı dışa vuruyor: "Cemselerle gelip götürdüler. Katliam ülkesi mi burası? Bize, imanınızı atın PKK yaptı, deyin diyorlar"..
Gözaltında kaldığı için katliamdan kurtulan korucubaşı Nurettin Baykara'nın evine gidince karşımıza ağır işkence görmüş bir insan çıkıyor. Olayın üzerinden bir aya yakın bir süre geçtiği halde,işkence izleri silinmemiş. Yürümekte güçlük çekiyor. Elleri, boynu, cinsel organı resmen dağlanmış. Görgü işkenceyi anlatıyor uzun uzun. (...)Neytullah İlhan'ın annesi, duvarın dibine dayanmış, olanı biteni pasif bakışlarla izleyen erkekleri gösteriyor. "Bunlar korkudan konuşamıyor.
Sabah telefon geldi askeriyeden, konuşursanız yakarız diye. Onun için susuyorlar. Biz korkuyu aştık. Her şeyi anlatacağız. Artık korkmuyoruz. Siz de korkmadan yazın"(...) İşte 1996'da gerçekleştirilen Güçlükonuak katliamının öyküsü. Bakalım bu utançtan ne zaman kurtulunacak) şeklinde iddia ve yorumlara yer verilip Şanar Yurdatapan, Münir Ceylan ve Ercan Kanar'ın Güçlükonak'ta yaşanılanları anlatan ve yukarıda aktarılan bölümde olduğu gibi, olaydan Askeri Kuvvetlerini sorumlu tutup, suç duyurusunda bulundukları dilekçe nedeni ile TCK'nın 159. maddeden yargılanma süreçlerinin ve mahkeme kararlarının ele alındığı, bu bölümde Askerlerin gerçekleştirdiği sonucuna varıldığı (...) kanaatine varılmıştır.
"Başlangıç yalnız değil"
Başlangıç'ın üyesi olduğu ÇGD İstanbul Şubesi, "Üyemiz ve eski Şube Başkanımız Celal Başlangıç yargılanmak isteniyor. Yargılanması gereken Başlangıç değil, yargılamak isteyen zihniyettir" denildi.
ÇGD, Başlangıç duruşmasına katılmaları için yaptığı çağrıda,"O gün orada, mahkemede Hukuk Masası avukatlarımız ve üyelerimizle olacak, düşünceyi ifade özgürlüğünü savunmak için Başlangıç'la aynı sırayı paylaşacağız. Dünya döndükçe, sesimiz susmayacak. Kalemimiz, üstü örtülmeye çalışılan gerçeği yazmaktan bıkmayacak" denildi. (EÖ/NM)