Altı serseri hain Menemen'de halkı inkılâbın aziz eserlerine karşı tahrike tasaddi ettiler. Birkaç saat içinde hainlerin başları ezildi. Şehitlere bugün büyük ihtifal yapılıyor.
Dün Menemen'de bir irtica hadisesi oldu. İnkılâbın asil ve münevver çocuklarını sinesinde taşıyan küçük Menemen halkının hiç de alakadar olmadıkları; fakat nefretle, istikrahla reddütelin ettikleri bir hadise...
(...)
İlk teşebbüs nerede vuku buldu
Kendisine Mehdi süsünü veren Derviş Mehmet ve beş arkadaşı Manisa'da çırak Mustafa'nın bir esrar tekkesi olan kahvesinde haftanın muayyen günlerinde toplanır, zikrederlermiş.
Yapılan tahkikat safhatına göre yobaz serseriler bir iki ay evvel Manisa'da tevkif edilerek mahkemeye verilmişlerdi, irticai hareket teşebbüsü mahut esrar tekesinde başlamıştır. Altı hain kendi aralarında "şeriat isteriz" yavesi altında şapka ve teceddüt hareketi aleyhinde konuşmaktan hali kalıyorlarmış.
Recebin on beşinde
Nihayet bir gün menhus tasavvurlarını tatbike karar vermişler. Recebin on beşinde, Manisa'dan çıkarak "Çallık" mevkiine gelmişlerdir. Burada mevcut bir çardak içinde bugüne kadar kalmışlar, orada bezdirme yeyerek kendilerini, yine kendi tabirlerince riyazete çekmişlermiş.
Dün sabah Menemen'e inmeği karar veriyorlar, fakat hiçte tasavvur etmedikleri bir manzara ile karşılaşıyorlar. Zira Menemen halkı baştan başa bir kalp, bir dimağmış gibi bu menhus teşebbüsün karşısında dikilmiş, onu derin bir fayzla, nefretle boğmuştur.
Mûsallah Haydutlar
Altı şerir Yunan mavzerleri ve Fransız flintalanı hâmil bulunuyorlardı. Manisa'dan gelen Kasaba 41 numaralı kamyona yolda sahip olarak sabaha karşı Menemen'e gelmişlerdir.
Bazı vatandaşlar hükümet konağı civarında "Kese Köy" camiinde sabah namazını kılıyorlardı. Tam bu sırada altı haydut omuzlarında silahlanrı olduğu halde camie girdiler. Cemaat hayret ve korku içinde idi.
Bir baskı mı vardı. Telaş ve endişe asan herkesin çehresinde belirmişti. Azılı hain, Derviş Mehmet, omuzundaki Yunan mavzerile minbere ilerlemiş, avenesi de camiinin muhtelif bölgelerinde cemaatı tehdit eden bir tarzda yer almışlardı.
Menhus herif Minber yanında duran ve "Innafetahnaleke" yazılı bir atlas kumaşı alarak kan bürüyen iğrenç gözlerini halka tevcih etti. Ve şu tefevvvühatta bulundu: "öğleye kadar hepiniz bu sancağın (!!!) altında toplanacaksınız. Toplanmazsanız çok pişman olursunuz. Çünkü etraf yetmiş bin kişi ile sarılıdır, İzmir'i ve İstanbul'u aldık (!!!)" Bu deli saçmalarını dinleyenler tehlikeli birkaç haydut karşısında olduklarım anladılar ve camii terkte istical gösterdiler.
Mürteci haydutlar inkılâbın mukaddes eserleri aleyhinde de pis ağızlarına gelen saçmaları döküyorlardı.
Sonra belediye meydanına giderek camiden aldıkları sancağı buraya diktiler ve tekbir getirmeğe başladılar. Bu çılgın hareketlerin merakla seyredenlere de "şapkaları atalım!" diye bağırmakta devam ediyorlardı. Menemenliler deni bir suikast karşısında olduklarını hissetmişlerdi. Kalpleri heyecan içinde idi.
Haydutlara karşı gayz ü nefretten ibaret milli duygu, inkılâbı seven, benimseyen varlr şuurlu duygusu onları ezmeğe, boğmağa amade idi.
İnzibat kuvveti harekete geçiyor. Korkunç facia
Vaziyetin fecaatından haberdar olan Jandarma dairesi elde mevcut jandarmanın üç beş neferden ibaret olduğunu nazarı dikkate alarak ciheti askeriyeden yardım istemiştir. O esnada talimde bulunan bir mefreze asker hadise mahalline gelmiş ve derhal "süngü tak" olarak hadise mahallini ihata etmiştir.
Mefreze kumandanı ihtiyat zabit namzedi Koplay bey, kanındaki hamasatin sevkile tek başına haydutların yanına giderek "ne istiyorsunuz" demiş ve kendilerini kanun kuvvetine itaaata davet etmiştir.
Fedakâr Cumhuriyet ordusunun bu aslan kalpli evladı tüyler ürpertici bir şenaata maruz kalmıştır. Şakilerden birisi geri çekilerek silahını Koplay beyin kalbine tevcih etmiş. "Biz bunu istiyoruz" diyerek kıymetli zabitimizi ağır surette yaralamıştır.
Yaralı aslanı hükümete muttasıl olan Gazez camiine ancak çekilmişti ki arkasını bırakmayan Derviş Mehmet nammdaki canavar cami havlusuna koşarak belinden çıkardığı bıçakla Koplay beyin aziz başını vücudundan ayırmıştır.
Bu müthiş cinayet burada hitam bulmamış, canavar ruhlu hainler milletin kalbinde kayaşan Koplay beyin başını bayrağı taşıyan ağaca asmışlardır.
Bu cinayetin ika edildiği elemli dakikalarda bir makinalı tüfenk harekete geçti. Menemen halkından Dakar Ali Efendi ve arkadaşları ile mahalle bekçileri askeri mefreze ile birlikte şerirler üzerine ateş açtılar.
Hainler mukabele ediyorlardı. Askerler ve bekçiler hainleri yakalamak için üzerlerine hücum ettiler. Haydutların kurşunları ile mahalle bekçisi Şevki Efendi alnından Hasan Efendi de göğsündün yaralanarak şehit düştüler, iki haydut ta bu sırada gebertildi. Üçüncü haydut Derviş Mehmet diz çökerek yine deli saçmalarına devam ediyordu.
"Biz peygamberiz. Bize kurşun işlemez." Merkum eblehgeribane söylenirken mitralyoz yaylım ateşi ile öldürülerek yere serildi. Haydut Mehmet Zeki yaralandı.
İki Şaki kaçıyor
Arkadaşlarının Derviş Mehmetle birlikte gebertildiğini gören diğer iki haydut kasaplar içine dalarak kaçtılar.
(...)
Mebus Beyler Menemen'de
Foça'da bulunan İzmir meb'usu Vasıf ve Münir Beyler akşam saat beşte otomobille Menemen'e gelerek irticai hadisenin izahatını almışlar ve şehitler için teessürlerini bildirmişlerdir. Mebus beyler şehitlere yapılacak cenaze merasiminin Menemen'in derin teessürleri ile mütenasip olacağı kanatini izahar etmişlerdir. Müddeiumumi Hidayet muavinlerinden Cevdet Beyler akşam İzmir'e avdet etmişlerdir.
Menemen'de Asayiş
Menemen'de tam bir sükûnet teessüs etmiştir. Menemen hakimi Ali Kemal Beyle izmir müddeiumumi muavinlerinden Fuat, Menemen mustantiki Bekir Beyler gece geç vakte kadar tahkikat ile meşgul olmuşlar ve Manisa'dan bu hadife ile alakadar olarak tevkif edilip gönderilen maznunları da isticvap etmişlerdir.
Şehit Koplay Bey
Şehit Koplay Bey bir senelik evli bulunuyordu. Bu acıklı felakete maruz kalan ailesine ve kahraman ordumuz erkânına, diğer şehitlerden bekçi Şevki ve Hasan Efendilerin matemze-de ailelerine samimi taziyetlerimizi beyan ederiz. Hadise esnasında ahaliden yaralanan Mehmet Efendi hastaneye kaldırılmıştır.
Cenaze Merasimi
Menemen matemli bir gün yaşamıştır. Bugün bütün Menemen çarşısı şehitlerin cenaze merasimi münasebeti ile kapalı bulunacaktır. Halk inkılâp şehitlerine lâyık bir cenaze merasimi hazırlamıştır. Merasim saat on birde vuku bulacaktır, İzmir'den gençliğin teessürünü bildirecek heyetler Menemen'e giderek cenaze merasimine iştirak edeceklerdir. (...)
Yeni Asır, 25 Kânunuevvel 1930, no 7278
Menemen'de şehitler ihtilafı
Inklâp şehitleri Menemen halkının göz yaşlan içinde defnedildiler. Menemen halkının irtica ile alakası yoktur. 200 kişi tevkif edildiği yalandır. Manisa'da tevkif edilenler 20 kişidir.
Firari hainler tevkif edildiler.
Menemen'in matemi
Menemen, temiz topraklarında inkılâp uğrunda can veren şehitlerine ağlıyor... Kasabaya girdiğim zaman bu ihtisas, bu matemi hava bütün varlığımı ihata etmişti.
Sokakları dolduran halkın çehresinde dinmeyen bir acıyı, bir kalp ağrısını ifade eden elem hudutu vardı. Gözler o kadar yaşlı, kalpler o kadar yaslı idi. Bu halk, inkılâbın imanlı çocukları iki elim hadiseye ağlıyorlardı:
Biri, Menemen'in saf muhitinde menhus irtica hadisesinin baş göstermiş olması, diğeri de inkılâbı kıskanırcasına seven genç zabitimizin ve fedakâr bekçilerin yine bu topraklarda en feci şerait dahilinde şehit düşmüş bulunmalarıdır.
(...)
Mukarrer olduğu gibi ihtifal merasimine saat on ikide başlandı, İzmir'den gelen Türkocağı, Muallimler Birliği heyetleri, aziz şehitler için yaptırdıkları çelenkleri hamil bulunuyorlardı.
Etraftan heyetler mütemadiyen geliyordu, İzmir meb'usları beylerle, Vali Paşa, Belediye Reisi Bey, muallim mektebi izcileri muallimleri ile birlikte otomobillerle gelmişlerdi.
Az sonra ordu namına yapılan mükellef çelenkler ile fırka kumandanlarından Cavit Paşa ve maiyetleri erkânı teşrif ettiler.
Menemen askerî ve mülki hükümet erkânı ile bütün mektep talebeleri, jandarma ve askeri müfrezeler, kadın erkek binlerce Menemenli göz yaşlan ile büyük şehitlerin cenaze merasimine iştirak etmişlerdi. Mektepliler tarafından müteaddit çelenklerle ihzar edilmişti. Muallim mektebi izcileri izci elbiselerini lâbis bulunuyorlardı.
Cenaze Alayı
Şehitlerin cenazeleri Menemen memleket hastanesinde teçhiz ve tekfin edildikten sonra şanlı bayrağımıza sarılarak halkın eyadii ihtiramında Menemen'e bir çeyrek mesafedeki Kabristan'a götürülmüştür.
Bu esnada halkın teessürüne tabiatta iştirak etmekte yağmur yağmakta idi. Cenaze alayı sokaklardan geçirilirken göz yaşlan döken kadınların hıçkırıkları, bütün camilerin, minarelerinden yükselen sala sesleri çok hazin" bir manzara arzediyordu.
Cenaze alayı şu sırayı takip etmiştir:
l- Asker, 2- Çelenk taşıyan askerler, 3- Cenaze otomobilleri, 4- Meb'uslar, Vali Paşa, Manisa fırka kumandanı Cavit Paşa, 5- Memurin ve zabitan, 6- Fırka erkânı,
7- Maarif memurları ve muallimler, 8- Ahali.
(...)
Tahkikat safhası
Manisa'dan getirilenler
Dün Manisa'dan jandarmaların muhafazası altında hadise ile alakadar oldukları zannedilen on iki kişi Menemen'e getirilmiştir.
Getirilenler 25-60 yaşı arasında pejmürde kıyafetli şahıslardı, içlerinden bazıları sakallıdır. Bunların Menemen hakimi Ali Kemal ve müstanük Bekir Beyler tarafından isticvapları sabaha kadar devam etmiştir.
Başları ezilince
Asker ateş açınca haydutlar ne yapacaklarını şaşırmışlardır. Bunlardan yine sütçü Mehmet elinde silahı olduğu halde askerin üzerine doğru hücum ediyor ve bir taraftan da halka hitaben: "Amanın dağılırı, dağılırı daha duruyorsunuz" diye bağırıyor ve köpek gibi ulumaya devam ediyordu.
Halk nefretle, gayzu hiddetle hainleri ezmek, boğmak istiyordu. Tankıı kuvvetinin hareketi endişeleri teskin etmiş hainlerin birkaç dakikada başları ezileceği kanaati hasıl olmuştur.
Tahkikat ve isticvaba! ehemmiyetle tamik olunmaktadır. Azıli haydutun ahmakça sözleri
Şakilerden yaralı olan Zeki Mehmet ifadesinde demiş ki:
- Bir yığın odun getirin de yakın. Beni ortasına atın Hazreti ibrahim gibi ben de yanmam, isterseniz tecrübe ediniz.
Merkum Manisa'daki arkadaşları hakkında bir şey söylememektedir.
Manisa'dan gelenler
Manisa merkez memuru Zeki Bey ve miktarı kâfi polis Menemen'e gelmişlerdir. Zeki Mehmet verilen yemeği kabul etmemektedir.
Tahtı zanna alınanlar
Menemen'de tahtı nezarete almanlar 4 kişidir. Bunlar arasında Saffet Hoca da mevcut ise de umumi zan ve kanaat bu zatın böyle hainane işlerle alakası olamayacağı merkezindedir. Mamafih tahkikat safhası herşeyi meydana çıkaracaktır.
Mütemmim malumat
Hadiseyi yakından tetkik eden bir zatın ifadesine göre haydutlar belediye meydanına gelince avukat kâtiplerinden Tevfik Efendi hükümette Jandarma dairesine giderek karakol kumandanını keyfiyetten haberdar etmiştir.
Karakol kumandanı derhal hainlerin yanına giderek meseleyi anlamak istiyor. Şerirler "Şeriat isteriz. Bütün millet sancağımız altında toplansın" gibi çılgınca hezeyanlarda bulunuyorlar. Müteakiben hadise mahalline gelen Jandarma kumandam Yüzbaşı Fahri Bey de aynı müşahade ile karşılaşıyor. Bu suretle bir saat kadar vakit geçiyor.
Alay keyfiyattan haberdar ediliyor. Ve tenkil hareketi başlıyor.
Tahkikat devamı
Dün de akşama kadar Manisa'dan gelen maznunlarla Şaki Zeki Mehmet'in isticvabı devam etmiştir. Üzerlerinde esrardan başka on para bile bulunmayan hainlerin leşleri öğleden sonra bir çöp arabası ile şehrin haricinde bir çukura atılmıştır. Zeki Mehmet ellerindeki silahlan Yunan rücatında elde ettiklerini söylemiştir.
Şehit bekçiler
Şehit bekçilerden Hasan Efendi evlidir. Şevki Efendinin de henüz nişanlı bulunduğu haber alınmıştır. Bu zavallı gencin validesine şehadeti haberi dün akşam verilmiştir.
Belediye Heyeti'nin teessürü
Belediye heyeti Idris Bey'in riyasetinde olarak hadise günü hükümet konağına giderek kaymakam Cevdet Beyle tahkikat için Menemen'de bulunan vali muavini Saip Bey'e hadise münasebeti ile Menemen kazası namına teessürlerini iblağ etmişlerdir.
Saip Bey'in cevabı
Vali muavini Saip Bey, heyete şu cevabı vermiştir. "Hükümetin nokta-i nazarı Menemen'in ve Menemen halkının irticai şekavet hadisesiyle kat'iyen alakadar bulunmadığı merkezindedir. Teessürünüzü bildiriyorsunuz. Bu hadisenin kasabanızda vukuu dolayısı ile tabii teessürünüz pek büyüktür."
ilk haberi veren
Hadise devam ettiği müddetçe telgraf muhabere memuru Nail Bey bir dakika bile vazifesi başından ayrılmamış ve hadiseyi dakikasında alakadar makamata telgrafla bildirmiştir.
200 kişinin tevkif edildiği yalandır
Menemen'de bu hadise ile alakadar olarak 200 kişinin tevkif edildiği tamamen yalandır. Yalnız birkaç kişi tahtı nezarete alınmışlardır.
Valimizin beyanatı
Dün akşam geç vakit avdat eden Vali Kâzım Paşa bir muharririmiz tarafından vukuu bulan sualine cevaben Menemen'de 200 kişinin tevkif edildiği katiyen doğru olmadığı, tevkif edilenlerin 3 kişi olduğunu, nezaret altına alınanların adedi de 25'i geçmediğini söylemişlerdir.
Manisa'da tevkifat
Manisa'da şimdiye kadar tevkif edilenler yirmi kişiye baliğ olmuştur. Mevkuflar kamilen Menemen'e gönderilmişlerdir. Bunlar içinde imam, müezzin gibi kimselerle bir de simsar vardı.
Firariler tevkif edildiler
Geç vakit aldığımız mevsuk malumata göre iki firari vatan haini Manisa ile Menemen arasındaki köylerden birinde pusuya yatmış olan jandarmalarımız tarafından yakalanarak hainler cinayetlerini kamilen itiraf etmişlerdir, isticvaba ve tahkikata ehemmiyetle devam ediliyor. (BA)
Kaynak: İzmir Basınından Seçmeler (1923-1938) - 1. Bölüm, Zeki Arıkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı, 2003 Ocak, 610 sayfa.