Avcılar'da arka sokakta ufak kalabalık bir dükkân. Bir erkek eşini almaya geliyor; arkasından bir anne-kız giriyor. Röportaj başlarken kadınlar hem çalışıyor, hem anlatıyor.
Avcılar Kadın Kooperatifi, kendi deyimleriyle, Türkiye'nin örgütlenen ilk "ev eksenli kadın çalışanlar grubu". Her gün burada dikiş-nakış yapıyor, gazete haberlerini tartışıyorlar. İş hukukuna, haklarına ve eksiklerine dair bilgililer. Zaman zaman şehir ve yurtdışından da misafirleri oluyor; Almanya'dan Hollanda'dan, Güney Amerika'dan kadın kooperatiflerinin, sendikaların temsilcileri...
10 yıldır örgütlenme çabasında olan ev işçileri Oku ve Billur, kooperatifi 2002'de kurmuş; o günden beri ev işçisi kadınların Türkiye'de birçok ilde örgütlenmesinde de emek sahibi. 10 Kasım'da kurulan Ev Eksenli Çalışanlar Sendikasını eleştiriyorlar.
"Ev hanımı" yok
Her gün yaklaşık 50 kadının uğradığı büroda çalışanların yaşları 23'ten 63'e uzanıyor. Avcılar'daki kadınların yüzde 40'ının kooperatifi bildiğini söyleyen Pervin Oku, metropolün zorlu ekonomik koşullarından dem vurarak, "Artık ev işçilerinin sadece eğitimsiz ev hanımları olduğu düşüncesinden kurtulmak gerek. Bekârından üniversite mezununa ve sigortalı çalışanına kadar hemen her kadın ek gelir için bu işi yapıyor" diyor.
Kooperatifte çalışanlardan Hatice Yavuz ekliyor: "Ev hanımı bence yok çünkü ev hanımı, evine temizlikçi gelen, her şeyi dört dörtlük yapılan kadındır. Temizlik, yemek, ütü, çocuk, okul, ders... Ev hanımı yok." İki çocuk annesi Yavuz günde 5-7 saat tekstil işi yaparak sigortasını dışarıdan ödemeye çalışıyor ancak pazarlıksız kabul etmek zorunda olduğu ücretler buna yetmiyor.
Yasemin Aşkın da kooperatife destek verenlerden. Satış temsilciliğinden ayrılınca internet üzerinden bu işi bulmuş. Daha önceden eli alışık olduğundan benimsemiş, bir yıldır evde tekstil işi yapıyor. "Burada bir sosyal bilinç de kazanıyoruz" diyor.
Sendika için önce kadınlar bilinçlenmeli
Oku ve Billur, ev işçilerinin sendikalaşmasını erken ve altyapısız buluyor. "Yalnızca 40 kişinin imzasıyla antidemokratik yolla sendika kuruldu" diyorlar.
Oku, İş Kanunu'nda işçi statüsüne kavuşmaları için gereken değişiklik için Çalışma Bakanlığı'yla yıllardır görüştüklerini, bu olmadan sendikalılığın anlamı olmadığını söylüyor. Yeni sendikanın, ev işçisi kadınların diğer mevcut sendikalara üye olmalarını engelleyeceğine, toplu sözleşme hakkı olmadığından uzun süre hak alınamayacağına inanıyorlar. Onlara göre ilk hedef, ev işçilerinin sigorta primleri ödenen çalışanlar haline gelmeleri olmalı.
Bu düşüncesinde deneyimleri etkili: "Bizim de amacımız elbette sendikalılık ama yapının henüz buna hazır olmadığını düşünüyoruz. Biz daha kadınları kooperatif toplantısına getirmekte bile zorlanıyoruz. Korkuyorlar, şüphe ediyorlar. Zaten örgütlenmeye karşı inançsızlar. Bu kadınlar hala kendilerini çalışan olarak görmüyor, 'Ev hanımıyım' diyorlar. Önce kadınların 'ev hanımlığı'ndan kurtulması gerekiyor." (YC)