*Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Konya'da Dedeoğulları ailesinden 7 Kürt yurttaşın katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi bir açıklama yayınladı.
"Konya'da yaşanan bir olay değildir, planlı bir katliamdır" denilen açıklama özetle şöyle:
"Tekçi zihniyet siyaset alanında ne zaman bir yönetememe, kaos ve kriz hali yaşar duruma geldi ise gündem saptırma, eleştirilerin önünü kesme, başarısızlık durumunu unutturmak için her zaman baskı ve zulmü eksik etmemiş bu siyaset tarzı egemem akıl şeklinde sürekli dolaşımda olmuştur. Benzer örnekler Maraş, Sivas, Gazi, Gezi Roboski, Ankara Gar katliamı ve Suruçta net olarak görülmektedir.
"An itibarıyle başta orman yangınları olmak üzere, sosyo- ekonomik alanda yaşanan derinlikli kriz söz konusudur. Ülke ormanlarımız, ormandaki cümle canlı ve halkın geleceği kora dönerken çözüm olamamak, gündem değiştirmeye yöneltmiştir. Ülkenin batı bölgesinde orman yangınını söndürme çalışmalarına halktan katılım sağlanırken, Dersim- Hozat bölgesinde meydana gelen orman yangınına halkın katılımı neden engellendi? Gizlenen bir durum mu söz konusu? Bu gizlilik hangi aklın ürünüdür? Bizler katilleri biliyoruz. Başta İç İşleri Bakanlığının nefret dili ve tekçi zihniyet katliamın failleridir.
"Halkları, inançları, farklı kültürleri karşı karşıya getirme, nefret dili oluşturma, hedef gösterme birlik ve beraberlik kültürüne gölge düşürmektedir. Bütün dünyaya seslenerek 'Ne olursan ol yine gel' diyen Mevlana'nın mekanında Kürde tahammül etmemek 'Mevlana seviciligi ve Kürt kardeşligi' söylemlerinin bir yalandan ibaret oldugunun en büyük delilidir.
"Nefret suçu, ayrıştırma ve katliam bir insanlık suçudur. Başta İç İşleri Bakanlığı olmak üzere, yerinde ve zamanında müdahale etmeyen tüm kamu görevlileri istifa etmeli, yargı önünde hesap vermeliler. Katliamın failleri bir an önce tespit edilmeli, azmettirici zihniyet açığa çıkarılmalıdır."
(AÖ)