Tümü askıya alınmadı
AB tarihinde ilk kez üyelik yolunda ilerleyen bir ülkenin müzakereleri süreç devam ederken kısmen de olsa askıya alınıyor. Bu yönüyle kararın sembolik açıdan öneme sahip olduğunu dikkate almak gerekiyor. Ankara, 34 müzakere başlığının en fazla 3-4 tanesinin askıya alınmasını bekliyordu. 8 rakamı ortaya atılınca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sert tepki gösterdi. Ancak AB üyesi olan Rumlara limanları açmayarak Türkiye'nin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmediğini unutmamak gerekiyor. Biraz daha açarsak, limanlar sorunuyla doğrudan ilintili olan 8 başlıkta Türkiye'nin müzakereleri fiilen zaten durmuştu...
Kararın olumlu yanları ağır basıyor. Hatta bir adım daha ileri giderek "Türkiye kararı öpüp başının üstüne koysun" diyebiliriz. AB Komisyonu müzakerelerin tümünün askıya alınmasını kabul etmedi.
Süreç yeniden başlıyor
İkinci olarak, bu kararla aslında müzakere süreci yeniden başlıyor. Çünkü AB ile müzakereler Rumların vetosu nedeniyle, 12 Haziran'dan beri fiilen durmuştu. Türkiye hiçbir konuda ilerleme sağlayamıyordu. Komisyon'un tavsiyesi nihai hale gelirse, Türkiye kalan 34 başlıktan 26'sını veto tehdidi olmadan sürdürme imkanına sahip olacak. Bir başka deyişle, müzakere sürecinin büyük bölümü yeniden işlemeye başlayacak. Bir parantez daha açarsak Türkiye, durdurulan başlıklar arasında yer alan Gümrük Birliği ve Malların Serbest dolaşımı adlı fasıllarda, Türkiye uyum sürecini yüzde 90 seviyesinde tamamladı.
Zaman sınırı konulmadı
Üçüncü olarak, Rumların tüm baskısına rağmen AB Komisyonu, Kıbrıs sorunun çözümü ve müzakerelerin normal sürece dönmesi için bir takvim belirlemeyi kabul etmedi. Rumlar, "Türkiye limanlarını 18 ay içinde açmazsa müzakere sürecinin tümü etkilenir" ifadesinin karara girmesi için uğraş verdi. Rehn ise "Zaman sınırlamaları sorunun çözümüne yardımcı olmuyor" dedi. Türkiye, Kıbrıs sorunu ve liman krizinin çözümü için geniş bir manevra alanı kazandı... Türkiye kalan başlıklarda müzakerelere devam eder; Kıbrıs sorunu çözüldükten sonra ise "askıya alınan" 8 başlık tek günde açılıp kapatılarak süreç tamamlanır.
Bundan sonra ne olacak?
AB Komisyonu'ndan çıkan bu karar, 11 Aralık'ta bir araya gelecek AB dışişleri bakanlarına sunulacak. Dışişleri bakanlarının Türkiye ile ilgili nihai kararı bu tarihte alması bekleniyor. Komisyon'un tavsiyesinin dışişleri bakanları tarafından sertleştirilmeden karara bağlanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Bundan sonraki süreçte Türkiye öncelikle 2007 yılında yatmamalı... Türkiye eğer yasalarını AB ile uyumlu hale getirmeye devam ederse Kıbrıs sorunu aşılır aşılmaz dondurulan müzakere başlıkları tek günde açılıp kapanır. Türkiye AB üyesi olmaya hazır bir ülke haline gelir. (CA/TK)