*Çizim: Ercan Altuntaş
Kobanî davasının 18. duruşma periyodunun 7. oturumu Sincan Cezaevi Kampüsündeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
Davada, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi yargılanıyor.
TIKLAYIN - “Kobanî davasında mahkeme, kendi yarattığı hukuku uyguluyor”
Duruşmaya, Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Duruşma dosyaya giren evrakların okunmasıyla başlandı. Ardından tutuklu siyasetçiler, evraklara dair söz haklarının daha sonra kullanacaklarını belirtti.
TIKLAYIN-Adalet, siyaset ve hukuk: Kobani Davası
"Bilirkişiye gönderin"
HDP eski Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, dosyaya bin 400’e yakın evrak konulduğunu söyledi ve buna dair söz hakkını daha sonra kullanacağını söyledi:
"İlliyet bağı, hangi olay, kim kimi azmettirmiş, bunları ayırmak için tek tek dosyalara bakmamız ve sözümüzü kurmamız gerekiyor. Bizim azmettirmemize dair bir beyanları olsaydı, bizi o davalara dahil edeceklerdi, kimse bizi dahil etmedi. Bu belgelerin ne kadar süre inceleneceğine dair bilirkişiye gönderin. Bu konudaki haklarımızın saklı kalmasını istiyorum."
"Azmettirdiğime dair tek suçlama yok"
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da on binlerce evrakın dijital olarak kendilerine tebliğ edildiğini aktardı ve şöyle konuştu: “Bir yargılama olsaydı, bütün bu belgeleri incelemeye gerek duymaksızın, heyetinize güvenip savunma bile yapmazdık.
"Gelen evraklardan anlaşılacağı üzere, tek bir dosyada azmettirici olarak geçseydik, dosyaya dahil olurduk. Benim azmettirdiğime dair tek bir kişinin suçlaması yok. Soruşturma davasında yok, evraklarda yok. Bir araba camı kırma olaylarında bile yok. Ama biz azmettirici olarak yargılanıyoruz."
"130 sayfaya kadar ifade verdi"
Avukat Kenan Maçoğlu ise; tanık Merdan Rüştüovalıoğlu’na dair hazırladığı sunumu izlettirdi. Tanık Rüştüovalıoğlu’nun daha önce “gizli tanık” olduğunu ifade eden Maçoğlu, şunları söyledi:
“Merdan konuştuğunda, sizler soru sorduğunuzda, Merdan cevap verdiğinde, ayrı bir haz alıyordunuz. Merdan gizli tanık iken de çocuğunuz gibi sahiplendiniz. Merdan 8 sene sonra ortaya çıktı. Allah’ın hikmeti herhalde, 8 yıl boyunca kimsenin bilgisi yokken, sonra kendisi mahkemenize ulaştı. Merdan, 130 sayfaya kadar ifade verdi. Olmadı ayrıntılar verdi, herkesi bir şekilde bir yerde gördü, örgütün üst kademesi ile dahil olduğu toplantılara katıldığına dair ilginç bilgiler verdi."
"Savunma kısıtlılığa dönüştü"
Avukat Cemile Turhallı Balsak da gün içerisinde dosyaya onlarca belgenin girdiği söyledi: “Merdan Rüştüovalıoğlu’nun bu kadar çelişkili beyanlarına rağmen mahkemeniz tutuklama devam kararı verecek mi? Tarafsız bir mahkemenin birinci derece sorumluluğu, bütün bilgi ve belgelerin bize gönderilmesi ve bununla ilgili makul bir süre verilmesi gerekliliğidir. Aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz. Savunma kısıtlılığına dönüştü durum."
Ardından duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.
(RT)