Ankara Kızılay’da yaşanan ve 37 kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili siyasi partiler, sendikalar, insan hakları ve sivil toplum örgütleri kınama açıklamaları yayınladı.
Açıklamalarda başsağlığı mesajlarının yanı sıra hükümetin politikaları da eleştirildi. Kimi kurumlar hükümet yetkililerini istifaya çağırdı.
DTK: Hükümet politikasını gözden geçirsin
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) başsağlığı mesajına yer verdiği mesajında hükümete seslendi.
“AKP hükumetinin halklarımızın kardeşliğine yönelik olarak içte ve dışta yürüttüğü savaş politikalarının, Türkiye'yi bu tür saldırıların hedefi haline getirdiği tespitini yenileyerek; Hükumet yetkililerinin ısrarla sürdürmek istediği bu yanlış politikalarını bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyoruz.”
İHD-TİHV: Artık yeter
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ortak açıklamasında saldırıyı kınarkendoğrudan doğruya sivillere yönelik bu tip saldırıların insanlığa karşı suç olduğu ve bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği vurgusu yaptı.
“Bizler hak savunucuları artık YETER diyoruz. Her türlü savaş ve şiddet politikasına yeter diyoruz. Savaşı sürdürenlerin saldırılarını durdurması gerektiğini belirtiyoruz. Ülkemizi her türlü terör yönteminin uygulandığı saldırılara açık hale getiren iç ve dış politikanın terk edilmesini istiyoruz. Bir siyasal anlayışın veya grubun veya iktidar odağının siyasal çıkarı uğruna ölümlerin izah edilmesine karşı çıkıyoruz. Bir an önce barışçıl politikalar istiyoruz.
“Katliamlar karşısında siyasal sorumluluk almayan ve istifa etmeyen hükümet yetkililerinin bu tutumunu kamuoyu vicdanına havale ediyoruz. Hiç kimse bizden savaşla ve şiddetle yaşamaya alışmamızı beklemesin. Alışmayacağız. Yeter diyeceğiz.”
HDK: İnsanlığa karşı suç
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü imzalı açıklamada sivil halka saldırının insanlığa karşı suç olduğu belirtildi.
“Bu saldırı, hiçbir gerekçeyle mazur gösterilemeyecek, hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bir kıyımdır. Hangi çatışmayla, hangi çatışmanın hangi tarafıyla ilişkilendirilirse ilişkilendirilsin, sivil halka yönelik bu saldırı insanlığa karşı suçtur.
“HDK son 8 ay içinde birbirini izleyen katliamlar zincirine eklenen bu sonuncu halkanın önceki katliamların cezasızlığıyla doğrudan doğruya ilişkili olduğu kanısındadır. Cezalandırılmayan her katliam bir sonrakini tetiklemiş ve teşvik etmiştir.
“Öte yandan HDK, ‘çözüm süreci’ni sonlandırarak Kürt Sorunu'nda savaş konseptine geri dönen ve Suriye'deki mezhep savaşının tarafı haline gelen AKP hükümetinin ‘güvenlik siyaseti’nin katliamlar için en elverişli iklimi sağlayarak ‘kamu güvenliği’ ve ‘istikrar’ önünde büyük bir engel halini aldığını gözlemlemektedir.
“Halklarımızın savaşa onayı yoktur. ‘Barış içinde yaşama hakkı’ halklarımız için temel bir hak, başta gelen bir insan hakkıdır. Halklarımızın barış içinde yaşama hakkını sağlamak devletin, dolayısıyla onun yürütme gücü olan hükümetin başta gelen görevidir. Ne yazık ki, AKP hükümeti, Haziran 2015'ten bu yana gözlerimizin önünde ülkeyi ve halklarımızı içeride ve dışarıda adım adım savaşa sürükleyerek ‘barış içinde yaşama hakkı’nın ortadan kaldırılmasında merkezi bir rol üstlenmektedir.
“HDK, AKP hükümetini derhal ‘çözüm süreci’ne geri dönmeye, Suriye'deki savaştan elini çekerek barışın onarılması için sorumluluk almaya, ya da derhal istifa ederek yerini halkın ‘barış içinde yaşama hakkı’nı güvence altına alacak başka bir hükümete bırakmaya çağırıyor.
“HDK adına bir kere daha halklarımıza başsağlığı diliyor, hayatlarını kaybedenlerin yakınlarının acılarını paylaşıyor; yaralılara acil şifa diliyoruz. Halklarımızın bu zor zamanları dayanışma ve büyük insanlık değerlerini paylaşarak aşacağından kuşku duymuyoruz.”
SES: Hükümet istifa etmeli
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu, “Bu kanlı saldırıyı düzenleyenleri kınıyoruz” dedi.
“AKP içeride ve dışarıda savaş politikaları ile can güvenliğimizi ortadan kaldırmıştır. Ardı ardına yaşanan saldırıların ve kaybettiğimiz canların sorumlusu AKP iktidarının savaş politikalarıdır.
“Bu nedenle; yetkililer tarafından yapılan "vatandaşlarımız endişe etmesin" açıklamalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Kendi vatandaşlarının can güvenliğini sağlayamayanlar siyasi sorumluluklarını kabul etmeli; kendi iktidarlarını korumak, kendi güvenliklerini sağlamak dışında herhangi bir adım atmayan AKP hükümeti derhal istifa etmelidir.”
TMMOB: 10 Ekim pankartımız binalarımızda asılı duruyor
Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı imzalı açıklamada “Bu katliamı gerçekleştirenleri; katliama zemin hazırlayanları, göz yumanları lanetliyoruz” denildi.
“Artık Yeter’ demenin sonucu değiştirmediğine hep beraber tanık olsak da yine, yeniden, inadına “Artık Yeter’ diyoruz. Daha 10 Ekim Katliamı için “Yastayız, İsyandayız, Ankara, 10.10.15” yazılı siyah pankartlarımız binalarımızda asılı duruyor.
“Kardeşliğimiz ve bir arada yaşama zeminlerimiz parçalanmak isteniyor. Etnik ve dinsel referanslarımıza göre saflaşmamız ve birbirimiz ile savaşmamız isteniyor. Yapılan açıklamalarda “endişe etmememiz” isteniyor. Endişe etmeyelim öyle mi! Yüreğimizde kanayacak yer kalmadı. Kitlesel ölümlere ve savaş koşullarına alışmamız, normal karşılamamız isteniyor.
“Biz bu karanlığa teslim olmayacağız. Tesadüfen yaşayanlar olarak emperyalizme, faşizme ve gericiliğe teslim olmayacağız. Biz bu katliamlar zincirine ve ölümlere alışmayacağız, normal karşılamayacağız. Biz bu katliamları ve hayatını kaybeden kardeşlerimizi unutmayacağız. Biz bütün bu kötülüklerin hesabını soracağız.”
SYKP: Sorumlu Saray ve AKP
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu da hükümeti istifaya çağırdı.
“Bu katliamın faili hangi örgüt olursa olsun, hayatını kaybeden yurttaşlarımızın sorumlusu Sultanlık hayalleriyle ülkeyi doğusundan batısına kuzeyinden güneyine iç savaşa sürükleyip yangın yerine çevirenlerdir.. Kendi iktidarının devamlılığı uğruna her türlü katliamı göze alan Saray çetesi ve AKP iktidarı, bu saldırının en büyük sorumlusudur.
“Her patlayan bombanın ardından gelen yayın yasaklarına, güvenlik zirvelerine, "teröre karşı milli birlik" mesajlarına karnımız tok! Katledilen yoksul halkımız, katliamın sorumluları halk düşmanlarıdır. AKP Hükümeti derhal istifa etmelidir!
“Türkiye’de emekten, barıştan, demokrasiden ve özgürlükten, yana olan herkesi demokrasi cephesini inşa etmek üzere ortak davranmaya davet ediyoruz”
EMEP: Hükümet barışçıl politikaya geçmeli
Emek Partisi Genel Merkez’den yapılan açıklamada saldırının insanlığa karşı suç olduğunu
“Bu patlama da göstermiştir ki, AKP Hükümeti içeride ve dışarıda izlemiş oldukları politikalarla ülkeyi her geçen gün daha da derinleşen bir felaketin içine sürüklemektedir. Ülkemizin doğusundaki Kürt kentleri de kamu güvenliği, düzeni sağlamak bahanesiyle aylardır sürdürülen operasyonlarda halkın yaşam hakkı ortadan kaldırılırken, başta Ankara olmak üzere ülke genelinde de yurttaşlarımızın iş, can ve mal güvenliği kalmamıştır.
“Mesele, güvenlik/istihbarat zafiyeti üzerinden açıklanamayacağı gibi, bu tür saldırıların "güvenlik zirveleriyle" önlenemeyeceği apaçık görünmektedir. AKP rejimi ve hükümetinin iç ve dış politikada izlediği saldırgan ve savaşçı yönetiminin kefaretini masum yurttaşlar ödemektedir.
“Türkiye halklarının huzuru ve güvenliği için Hükümet, bir an evvel komşu ülkelerle barışçıl, halkların kardeşliğini ve iç işlerine karışmazlık ilkelerini esas alan bir dış politika çizgisini yaşama geçirmelidir. Yanı sıra, özellikle açık ya da gizli Suriye'ye yönelik izlenen savaşçı, kışkırtıcı dış politikaya ve Kürt kentlerinde bir tür iç savaş yoğunluğuyla yürütülen operasyonlara son verilmelidir.
“Hamasi söylemlerle, terör bahanesiyle hak ve özgürlükleri baskılama değil, yanlış politikaların neden olduğu suçların hesabı verilmelidir.” (BK)
* Fotoğraf: Murat Kaynak - Ankara / AA