CHP Milletvekili Avukat Sera Kadıgil, son dönemde pek çok kitabın muzır neşriyat kapsamına alınmasını Meclis gündemine taşıdı.
Kadıgil'in, son yıllarda "muzır neşriyat" ilan edilerek aslında fiili olarak sansürlenen kitaplara ilişkin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na verdiği soru önergesine gelen yanıtta, Bakanlık uygulamanın "ifade, bilim, sanat ile açıklama ve yayımlama özgürlüğü" açısından bir sorun teşkil etmediğini öne sürdü.
Kadıgil konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bütün dünyada onlarca dile çevrilmiş, yüz binlerce baskı yapmış olan kitaplar, hangi kriterlere göre karar verdiğini bilmediğimiz bir Kurul tarafından 'fikri içtimai, ilmi ve bedii' olmadığına hükmedilerek 'müstehcen' bulunabiliyor. 5 kişi, 'Hangi kitap, fikri, toplumsal, bilimsel ve güzeldir biz biliriz' diyor. Üstüne de eserin okuyucusuyla buluşmasına her yoldan engel olunuyor ama bunun sansür olmadığı iddia ediliyor" dedi.
Bir eserin muzır ilan edilmesinin ardından, eserin tabi olduğu uygulamayı Bakanlık şöyle anlatıyor:
"Esere, "küçüklere zararlıdır" ibaresinin herkesin kolayca görüp okuyabileceği şekil ve büyüklükte yazılması zorunludur. Bu tür eserler açık sergilerde ve seyyar müvezziler tarafından satılamaz, dükkânlarda, cemakanlarda ve benzeri yerlerde teşhir edilemez, bir yerden bir yere teşhir maksadıyla açık bir surette nakledilemez ve müvezziler tarafindan bunlar için sipariş kabul olunamaz, gazeteler, mecmualar, duvar ve el ilanları, radyo ve TV ile veya diğer suretlerle ilan edilemez, satışı için reklam ve propaganda yapılamaz, para mukabili veya parasız küçüklere gösterilemez, verilemez ve hiçbir suretle okul ve benzeri yerlere sokulamaz."
Bakanlığın, özellikle çocuk kitapları üzerinde aldığı "muzır" kararının bilimsel ve toplumsal cinsiyet eğitimi açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirten Kadıgil şöyle konuştu:
"'Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi', 'Kız Çocuk Hakları Bildirgesi', 'Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler Olağanüstü 100 Hikâye', 'Sünnetçi Kız' gibi toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanan kitapların sansürlenmesi, çocuklarımızın özgür bireyler olarak yetişmesini engellemektir."
Bakanlık yanıtsız bıraktı
Söz konusu kitapların hangi gerekçe ile muzır ilan edildiği, değerlendirmeyi yapan kişilerin mesleki formasyonlarının ne olduğu ve bu güne kadar kaç kitabın bu kapsama alındığı sorularını ise Bakanlık yanıtsız bıraktı.
Bakanlık ayrıca Kadıgil'in aynı kapsamda verdiği, 34 yıl önce 1986'da yayımlanan ve bugüne kadar 19 baskı yapan Buket Uzuner'in "Ayın En Çıplak Günü" kitabına ve Almanya'nın önde gelen bir yayın grubu olan Ravensburger'un Almanya'da 350 bin kopya sattığı, 10 dile telif hakları satışını yaptığı, ödüller almış "Bebekler Nereden Gelir?" kitaplarının neden "muzır" bulunduğuna ilişkin önergelerine ise henüz yanıt vermedi.
(AÖ)