Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır milletvekili Gültan Kışanak, kurulacak TRT 8 kanalında 1 Ocak'ta deneme yayınıyla başlayacağı ifade edilen Kürtçe yayının kapsamının belirsiz olduğunu söyledi; yayın ilkelerini ortaya koyacak yönetmeliğin bile bulunmamasını eleştirdi.
Hükümetin amacının Kürt halkının haklarını tanımak olmadığını, TRT Kanunu değiştirilirken Kürtçe yayınla ilgili getirilen gerekçenin "bölücülere taviz vermemek, Roj TV'yi engellemek" olduğunu ifade eden Kışanak, "Hepimiz bu televizyonu finanse ediyoruz. Doğal olarak bizim kültürel ihtiyaçlarımıza cevap vermesini bekliyoruz. Bu yurttaş olarak hakkımız" dedi.
TRT'den Kürt yurttaşların ihtiyaçlarını gözeten bir yayıncılık beklediklerini kaydeden Kışanak, bianet'e neden yayının bir açılım getirmesinden umutlu olmadıklarını anlattı:
Genel Müdür İbrahim Şahin ocak ayında yayına başlayacaklarını söyledi. TRT Kürtçe yayını nasıl yapacak?
Bugüne kadar yapılan tek düzenleme TRT Yasası'na "TRT'nin dili Türkçe'dir. Yerel dil ve lehçelerde de yayın yapar" cümlesini eklemek oldu. Ama bu yayının hangi kurallar ve kıstaslar altında yapılacağına dair başka bir düzenleme yapılmadı.
Günde 12 saat yayın yapacağı ifade edildiğine göre yerel medya için 24 Ocak 2004'te yayımlanan Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmeliğin TRT için geçerli olması mümkün değil.
O yönetmenlik haftalık yayında, dil eğitiminde, canlı yayında çok çeşitli kısıtlamalar içeriyor. TRT'nin yayın çerçevesiyle ilgili RTÜK Başkanı Zahid Akman, "çalışmalarımızı yapıyoruz. Bir kısıtlama olmayacak" gibi yuvarlak bir cevap verdi
Sizin talepleriniz ne oldu peki?
TRT hangi hükümlere göre yayın yapacak? Bu haklar, özel radyo ve televizyonlara da tanınacak mı? Bunlar bizim için kritik sorular. Bu hakkı sadece devlet televizyonuna tanımak başlı başına bir hukuksuzluk. Yayıncılık sınırlarını genişletecekseniz, bu özel televizyonları da kapsamalı.
TRT Yasası'nda değişiklik Mecliste görüşülürken en az dört değişiklik önergesi verdik. TRT'nin "Görev ve Yetkileri"ni tanımlayan maddeye "kamu yayıncılığın bir gereği olarak bu ülkede yaşayan tüm kültürlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere TRT, farklı dil ve lehçelerde yayın yapar" cümlesini de eklemek istedik. Talebimiz reddedildi.
TRT'de Kürtçe'ye ayrılacak kanal tahsisinin somutlaşmasını ve yayın esaslarının yayın ilkeleri arasına sokmak istedik ama kabul ettiremedik.
Gelinen noktada "TRT, yerel dil ve lehçelerde de yayın yapar" şeklindeki tek cümlesi dışında bir düzenleme bulunmuyor. Canı istediği zaman yapar, istemediği zaman yapmaz, istersen 12 saat yapar, istemezse 1 saat yapar. Gerisi tamamen hükümete bırakılmış.
TRT'nin Kürtçe yayını Kürt Sorunu'nu nasıl etkiler?
Kamusal yayıncılığın bir gereği ve Kürt yurttaşların bir hakkı olarak, Kürtçe yayın TRT'nin bir görevi olarak demokratik yayıncılık ilkeler arasında tanımlanmış alsaydı bu gerçekten Kürt halkının haklarına dönük bir kazanım olurdu.
Haklar öne çıkarılmış olsaydı biz bunu tabi ki Kürt Sorunu'nun çözümü için önemli bir adım olarak görürdük. Hükümet, tam tersine, Kürt halkının hak taleplerini bastırmak üzere bir yayıncılık hedefliyor.
Evinde uydu anteni olan herkes en az gün boyu Kürtçe yayın yapan 15 televizyona erişebildiğine göre günümüzde sorun, Kürtçe yayın yapan bir televizyona erişmek olmaktan çıktı. Önemli olan gerçekten demokratik bir hak olarak karşılanmasıdır artık. TRT'nin sorunu, bu televizyonlar arasına girmesine yetecek bir yayın standardı geliştirmesidir.
Kürt halkının kültürel ihtiyaçlarına ve dilini geliştirmesine hizmet edip etmeyeceği, başka taleplerini orada dillendirmesine izin verilip verilmeyeceği ve içerik olarak kendisini görebilmesi önemli. (EÖ)