Bugün yapması beklenen Kılıçdaroğlu'na destek açıklamasını yarına bırakan Ümit Özdağ'ın Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayıyla anlaşmaya vardığı duyuruldu. Haberi veren Sözcü TV'den İsmail Saymaz,"Geriye protokolü imzalamak kaldı" dedi.
İsmail Saymaz, Sözcü TV'de katıldığı "Basın Kulübü" programında Zafer Partisi'nin Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ikinci turda destek konusunda anlaştığını duyurdu.
Özdağ ile Kılıçdaroğlu'nun bu akşam görüştüğünü ve yedi maddelik mutabakat metni konusunda anlaştığını belirten Saymaz, Zafer Partisi'nden iki ismin etkin göç ve güvenlik politikaları konusunda etkin rol alacağını aktardı.
7 Maddelik mutabakat
Saymaz'ın verdiği bilgiye geöre, Kılıçdaroğlu ve Özdağ mutabakat metninde yer alan yedi madde şöyle sıralandı:
1. Anayasanın ilk 4 maddesi değişmeyecek.
2. Anayasanın "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" hükmünü kayıt altına alan 66. maddesi aynen korunacak.
3. 1924 Anayasasına bağlı kalınacak.
4. Sığınmacılar 1 yıl içerisinde gönderilecek.
5. Terörle etkin mücadele yapılacak.
6. Yolsuzlukla etkin mücadele yapılacak.
7. Kamudaki atamalarda liyakat esasına göre hareket edilecek.
Saymaz'ın tviti
Saymaz daha önce Twitter hesabından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Zafer Partisi'nin seçimin ikinci turunda Kılıçdaroğlu'nu desteklemesi konusunda anlaştığını öne sürmüştü.
Kılıçdaroğlu ve Özdağ anlaştı.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) May 23, 2023
Geriye protokolü imzalamak kaldı.
O da bu akşam halloluyor.
Son dakikada bir sürpriz olmazsa Özdağ, yarın Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklayacak.
Özdağ, öğlen yaptığı basın açıklamasında anlaşmaya varmaları durumunda yarın saat 11.00'de Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte açıklama yapacaklarını duyurmuştu
TIKLAYIN-Özdağ seçim tavrını açıklamadı, Kılıçdaroğlu'yla yine görüşecek
Özdağ'ın dayatmaları protokole girmedi
Saymaz'ın son haberine göre tarafların, Özdağ'ın Salı günü basın açıklamasında üzerinde ısrarla durduğu mültecilerin "zorla göçertme" (tehcir) dahil her yolla sınır dışı edilmesi ve Kürt belediyelere kayyım atama uygulamasının korunması konularının protokol dışına çıkartılmasında mutabık kaldıkları anlaşılıyor.
Özdağ'ın önkoşulları: Kayyım, tehcir ve "başka detaylar"
Ümit Özdağ, Salı günü düzenlediği basın toplantısında, "Oldukça ciddi bir mesafe kaydetmekle birlikte henüz sonuçlanmadığı için bugün akşam CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'yla Hatay dönüşü bir toplantı daha yapacağız" demişti.
Salı öğlen düzenlediği basın toplantısında habercilerin Kılıçdaroğlu ile henüz mutabakata ulaştırmadığı konulara ilişkin habercilerin soruları ve Özdağ'ın yanıtları şöyle olmuştu:
▶ Mültecilerin geri gönderilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu'nun "İki yıl içinde göndereceğiz" sözlerine göndermede bulunan habercilere Özdağ, mültecilerin "Gönüllü değil, gerekirse zorla bir sene içerisinde, uluslararası hukuka uygun olarak," ülkelerine tehcir edileceklerini söylemişti.
▶ Kılıçdaroğlu'nun kayyım uygulamasına son verileceğine ilşkin vaatleri konusunda da Özdağ "Türkiye'nin güvenliği açısından, terörle mücadelede Türk devletinin hukukunun içerisinde terörle ilintili yerel yöneticilerin yerine devlet görevlilerinin kayyum olarak atanması imkânının her zaman olması gerektiğini düşünüyoruz." demişti.
▶ Özdağ konuşmasını bitiriken de "Başka detaylar da var, üzerlerinde konuşuyoruz. Türk halkına şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Zafer Partisi'nin olduğu yerde terörle mücadele ve Türkiye'nin güvenliği güven altındadır, bundan emin olabilirsiniz." demişti.
Kılıçdaroğlu'nun vaatleri
Kılıçdaroğlu Ümit Özdağ'ın direttiği kayyım uygulaması konusunda en son HDP eş genel başkanlarıyla TBMM'de yaptığı görüşmenin ardından "Kayyım uygulamasını doğru bulmadığımızı ifade ettik. Halkın iradesini ipotek altına alırsanız bu doğru bir uygulama değildir." demişti.
Kılıçdaroğlu daha yakın tarihlerdeki değinmelerinin yanı sıra geçtiğimiz yıl açıkladığı Suriyeliler'in ülkelerine dönüşü planı kapsamında "Suriyeliler'in kendi ülkelerine dönmeleri için can ve mal güvenliklerini sağlaması ile ilgili oturacağız, bir sözleşme yapacağız. Bu sözleşme Suriye ve Türkiye arasında değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in de devreye girmesini isteyeceğiz." demiş, devamında şunları dile getirmişti: "[...] Can ve mal güvenliği için de bizim oturup bir protokol yapmamız lazım [...] Suriye yönetimiyle [...] Bunlar kendi ülkelerine geldiğinde, evlerine yerleştiklerinde bunlara herhangi bir siyasal müdahale ve baskı olmayacak, bu güvenliğini de alacağız."
TIKLAYIN-Kılıçdaroğlu'ndan Suriyeli mülteci planı
(AEK)