Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alan ve Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Avukat Can Atalay, "Kılıçdaroğlu Cumhur İttifakı'nın tek adam rejiminin teminatı olarak gördüğü ana önermeyi bozacak bir yol izledi. Otoriterliğe son verme hattını Cumhur'un beklediği gibi sağ-sol üzerinden değil, otoriterlikten bizar olan herkesin, her toplumsal ve siyasal hareketin ortak talebi üzerinden kurdu" dedi.
Atalay, BirGün gazetesinde yayımlanan "Başkasına değil, Bay Kemal'e yenilmek" başlıklı yazısında, 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Kılıçdaroğlu ana önermeyi bozacak bir yol izledi"
Atalay'ın yazısının bir kısmı şöyle:
"Uzunca süre AKP ve MHP güven içindeydi. Çünkü 2017 referandumu ile kurulan tek adam rejimini, siyasal kutuplaşmanın son tahlilde "sağ-sol ayrımı" üzerinden olduğu ülkemizde, her zaman güvenli ellerde olmasını garantilediklerini düşünüyorlardı. "
"Kutuplaşmayı bu düzlemde tutmak için Bay Kemal'e odaklandılar. Sürekli meydana çağırdılar. Türkiye'nin modernleşme sürecini "milli ve manevi değerleri olmayanların devleti işgal etmesi, halka zulüm uygulaması", "bir parantez" olduğu üzerinden bir geçmiş savunmasına sıkıştırmaya çaba gösterdiler. Uzatılabilir, ama yeterli. Buna karşın Bay Kemal ne yaptı?"
"Cumhur İttifakı'nın tek adam rejiminin teminatı olarak gördüğü ana önermeyi bozacak bir yol izledi. Otoriterliğe son verme hattını Cumhur'un beklediği gibi sağ-sol üzerinden değil, otoriterlikten bizar olan herkesin, her toplumsal ve siyasal hareketin ortak talebi üzerinden kurdu. Böylece belli bir toplumsal ve siyasal kesimin temsili üzerinden bekledikleri Bay Kemal, karşılarına mahallenin bütün çocuklarını toplayarak çıktı. Çünkü mahallenin hepsi despotluktan, dışlanmışlıktan bıkmıştı. Kabadayıyı şürekâsıyla birlikte göndermekte kararlıydı."
"AKP'ye kaybetmek çok ağır gelecek. Ama özelikle Bay Kemal'e yenilmek üzüntülerini katbekat artırmakta. Bir dünya lideri, dayanılmaz karizma, ayakları yere basan, güncel duruma uygun bir strateji karşısında kar gibi erimekte. Hâlbuki daha birkaç yıl önce kitleleri "Ay'a dört şeritli yol" yapılacağına ikna edebilecek bir şahsiyetti. Bugünlerde ise neyi tutsa elinde kalıyor. Topluma yeniden demokratik kuruluş vaat eden ortak programlar karşında birkaç on bin oy için domuz bağıyla cinayet işleyenlerle iş tutmakta" (ME)
Yazının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz