Fotoğraf: Güven Yılmaz/ Ankara/ AA
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "erken seçim" çağrısıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı işaret etti ve "Ana aktörü bekleyelim" dedi.
"Erken seçim diyorlarsa, gelecek inşallah. Ve bunları göndereceğiz" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, ayrıca şunları söyledi: "Bunları dış güçler yapıyorsa senin fonksiyonun ne kardeşim, sen devleti nasıl yönetiyorsun? Badem sütü içmek mi senin fonksiyonun? Bunlar artık devleti yönetemiyor, gidemiyorlar da.
"Onların sözcüsü konuştu, 'seçime gidelim' diye. 'Bu ülkeyi doğru dürüst yöneticilere ihtiyacımız var. Her kuruşun hesabını veren yöneticilere ihtiyacımız var. Biz yönetemiyoruz artık' dedi. Niye yönetemiyorlar? Şu acı bir fotoğraf, Sakarya'da üniversite mezunu Cemal'in fotoğrafı. Niye hastaneye gitmiyor biliyor musunuz?"
"Nasırına basılmış gibi bağırmış"
Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısı konuşmasından diğer satır başları şöyle:
"Meşhur bir zat var ya, nasırına basılmış gibi bağırmış; bay Kemal, tapusuz yerlere tapu dağıtacakmış diye. Evet, dağıtacağım. 50 yıldır orada oturuyorsa anasının ak sütü gibi helaldir.
"Vatandaşın eviyle uğraşıyor. 50 yıldır orada oturuyor. Kendisi lüks sarayda oturuyor ya, o da kaçak. Vatandaşın tapusunu vereceğim, senin tapunu vermeyeceğim. Üstelik oturduğun yer haramdır, haram. İsraf haramdır. İslamın temel kurallarından birisidir, israf haramdır denir.
"Muaviye kendisine son derece lüks bir saray yapar, sahabe şunu söyler; ey Muaviye, bu sarayı kendi paranla yapıyorsan israftır, halkın parasıyla yapıyorsan haramdır. O yüzden senin kaçak sarayına israf ve haramdır diye.
"Her alanda çuvallıyorlar"
"Her alanda çuvallıyorlar, bir kentsel dönüşümü bile yapamayan yönetim, Türkiye'yi yönetemez. Valla bizim Çad Belediye Başkanımızı getirsinler, vallahi bunlardan çok güzel yönetir. En küçük beldemizi söylüyorum Erzurum'daki. Vatandaşımız huzur içinde evinde oturacak, parkına gidecek. Bunlar yapılamaz mı? Çok da güzel yaparız.
"Ekonomiyi de iyi götürmüyorlar. Hiçbir aile, çocuğunu gönderdiği okuldan memnun değil. Biri kalkıyor bir sabah diyor ki "O kalkacak". Nitelikli okulları değiştirmişler, yüz yıllık okul nitelikli değil, dün kurulan okullar nitelikli öyle mi? Sevgili anneler, 2019'da bu ülkeye demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz. Bu ülkede kul hakkı yiyenleri de kapının önüne koyacaksınız bu kadar basit.
Fotoğraf: Güven Yılmaz/ Ankara/ AA
"Sarayda oturan badem sütüyle besleniyor"
"Zafer Mezyiğit, 58 yaşında. Haymana'da yaşıyor. 10 yıldır hayvancılık yapıyor. 'Biz Haymana'nın köyünde hayvancılık yapıyoruz. Ziraat Bankası'ndan kredi çektik, geçen seneye kadar borcumu ödüyordum. Bu sene ödeyemiyorum. Hayvanlarımı ucuza sattım, 20 bin lira vereyim dedim, 70 bin lira dediler. Avukat parası istediler, bir de faiz geliyor. Böbreğimi satsam yetiştiremem. Biraderim bana kefil olmuştu, arabasına el koydular. Çaresiz kaldım, bankanın önünde süt döktüm.'
"Zafer kardeşim, İzmir Büyükşehir'i, Eskişehir Büyükşehir'i görürsen orada kimse mağdur değil. CHP'nin olduğu yerde kırsalda kimse açlığa mahkum değil. Bu, şu demek Zafer kardeşim, aynı mağduriyeti sen yaşadın, herkes yaşamasın diye Ankara'yı senden istiyorum. Sen mağdur olurken, çocuğuna harçlık bulamazken, sütü dökerken Saray'da oturan badem sütüyle besleniyor. Bak senin sütün bile değil.
"Dış güçler niye kandırıyor; sen çocuk musun?"
"Ya dış güçler seni niye kandırıyor? Sen çocuk musun? Çocuğa elma şekeri verirsin, kandırırsın. Dış güçlermiş, bu da kandırmaca. Yok öyle bir şey. Bir günde mazota iki kez zam yap diye dış güçler mi diyor? Devletin kozmik odasını teröristlere açmanı dış güçler mi söyledi? Büyük ihalelerini dolarla yap diye dış güçler mi söyledi? Kendini bir kez aklaması lazım.
"Öyle bir şey diyeyim ki vatandaş sorgulayamasın diye 'Dış güçler yaptı' diyorlar. Yok kardeşim, dış güçler diye bir şey yok. Bunların hepsini sen yaptın. Dış güçler mi söyledi sana yurt dışından et ithal et diye, yarısı da bozuk.
"Süleyman Şah'ı kendi topraklarından kaçır diye dış güçler mi söyledi? Kendi toprağını düşmanlara terk edip kaçtın. Batsın senin milliyetçiliğin, sen kendi topraklarından kaçıyorsun. Dış güçler mi Türkiye Cumhuriyeti'ni tefecilere mahkum etti? Sen yalvardın bana borç para verin diye. 15 yılda 150 milyon dolar faiz ödedin. İçeride bir grup sermayedara ödenen faiz miktarı 675 milyon lira.
"E kaldırın kardeşim o zaman OHAL'i"
"Dün arkadaşlarımız 81 ilde oturma eylemi yaptı OHAL'e karşı. Adliyede FETÖ'yü bitirdik diyorsunuz, emniyette, askeriyede, AKP'de bitirdik diyorsunuz. E kaldırın kardeşim o zaman OHAL'i, 'OHAL'i biz kaldırdık' diye övünüyordunuz meydanlarda? Şimdi niye kaldırmıyorsunuz? Bunlar sopayla milleti nasıl hizaya getireceklerinin yollarını arıyorlar, baskıyla nasıl seçime gideriz diye konuşuyorlar. Bu millet sana boyun eğmeyecektir". (PT)