Fotoğraf: AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisini hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.
Bahçeli cezaevindeki Selahattin Demirtaş ve Osman Kavalı'yı örnek vererek Kılıçdaroğlu'na seslenmiş ve "Biraz daha devam et, sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sen de kapağı atarsın, nihayet çulunu serer, duvara da halını asarsın" demişti.
Kılıçdaroğlu ise partisinin bugünkü grup toplantısında, "Birisi beni hapse göndermekle tehdit etmiş. Sizin feriştahınız gelse bize diz çöktüremez. Siz kimsiniz ya!" diye karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
Konser yasakları
"Bölmek, ayrıştırmak, kutuplaştırmak, kavga istiyorlar inadına barış diyeceğiz. Demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz. Demokrasinin bize sağladığı bütün imkanları kullanacağız. Baskı mı kuruyorlar göğsümüzü açacağız, yasak mı getiriyorlar yasağa karşı yürüyeceğiz. Sanattan kültürden mi korkuyorlar, sanatı ve kültürü yücelteceğiz."
Kavala, Demirtaş ve Harp Okulu öğrencileri
"Selahattin beyin çok sevildiğini gördüm. Haksız, adaletsiz uygulamalardan şikayet ediliyor. Ben de bu kürsüden defalarca şikayet ettim. Bir kişi adaletsizlikle karşı karşıyaysa ona sahip çıkmak insani görevimizdir, politik değil. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Mahkeme kararlarını uygulamıyorlar, AİHM kararlarını uygulamıyorlar. Osman Kavala'dan da Selahattin Demirtaş'tan da Harp okulu öğrencilerinin de hakkını, hukukunu savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız."
"Ben Bahçeli gibi değilim"
"Bu arada birisi de beni hapse göndermekle tehdit etmiş. Sizin feriştahınız gelse diz çöktüremez bize. Kimsiniz siz? Eğer biz hapislerden korksaydık bu kadar cesur olmazdık, sizin gibi olurduk. Yabancı asker istemiyoruz ülkemizde. Vay efendim bunu nasıl söylersin diyorlar. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz kardeşim. Ben Bahçeli değilim. Gitti tezkereye evet verdi, terörle mücadelede yabancı askerler Türkiye'ye davet edilebilir diye oy verdi. Ben öyle değilim, ben gerçek Milliyetçiyim, ülkücüyüm, gerçekten ülkemi seviyorum."
(AÖ)