Fotoğraf: Twitter / Kemal Kılıçdaroğlu
Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Maltepe Ekonomik Forumu’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin ekonomi politikası eleştirdi.
İktidarın inşaat ekonomisini kutsadığını belirten Kılıçdaroğlu, “İktidar çıkmaz sürecin içine girdiği noktadır. Yolsuzlukların içselleştirildiğini bu süreçte görüyoruz. Devlet başkanının yolsuzluktan pay alması makul karşılanmaya başladı” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Maltepe Belediyesi'nin düzenlediği Ekonomide Yeni Arayışlar Forumu https://t.co/COqKBl5nW1
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) 1 Aralık 2019
"Çağdaş anlamda demokrasiyi savunuyoruz"
“Tek başına iktidar olanların bir süre sonra siyasetten çekildiklerini görüyoruz. CHP dışında iktidar olup sonra varlığını sürdüren parti hemen hemen hiç yok. Bunun da sorgulanması lazım. Biz bu siyasal yapıyı böyle sürdürecek miyiz? Siyasette liyakatin olmaması başka bir soruyu gündeme getiriyor. Devlette de liyakatin bozulduğunu görüyoruz.
“Siyasi partiler yasası kimden miras kaldı bize? Bir darbe yasasından. Biz buna darbe hukuku diyoruz. Darbe hukukunu içinde barındıran yasaların bundan arındırılmasını istiyoruz. Biz CHP olarak öteden beri, gerçekten de çağdaş anlamda demokrasi savunuyoruz, savunmak zorundayız.
“Batı standartlarında, AB’ye üye olmak istiyoruz. Neden bizim insanımız üçüncü sınıf demokrasiye mahkûm ediliyoruz. Hakkımız birinci sınıf demokrasi. Demokrasiden yana olan güçlerin bir araya gelip demokrasiyi inşa etmeliyiz.
"Siyasetçi hesap vermeye gerek bile duymuyor"
“Türk ekonomisi değer yaratma konusunda içe döndü. Neden siyasal iktidar inşaatı kutsadı? Bu sorunun yanıtı siyasetin finansmanından bulmalıyız.
“İktidar çıkmaz sürecin içine girdiği noktadır. Yolsuzlukların da içselleştirildiğini bu süreçte görüyoruz. Toplum neden yolsuzluklar konusunda duyarsız hale getirildi. Devlet başkanının yolsuzluktan pay alması makul karşılanmaya başladı.
“Yasa bile gerek istemiyorlar. ‘Ben yaparım’ diyorlar. Örnek mi istiyorsunuz? Tank Palet Fabrikası. 20 milyar dolarlık fabrika 25 yıllığına parasız verildi. Müslümanız diyenler var. Yolsuzluk ne, kul hakkı ne? Siyasetçi hesap vermeye gerek bile duymuyor. Siyasetin yozlaşmasının tepesinde bu var.
"İktidar inşaat varken neden AR-GE'ye kaynak ayırsın"
“İnşatta rantı yaratan büyük oranda kayıt dışılıktır. Tapu kayıtlarının yüzde 90’ı doğruyu yansıtmıyor. En büyük rant ve gelir buradan. Siyasal iktidardan buradan besleniyor. Kayıt dışılık üzerinden durulması gereken en önemli konulardan biridir. İstihdamda kayıt dışılık vardır.
“Vergi kaçırmanın toplumsal maliyeti var. Kişinin ve ailesinin geleceğini elinden alıyorsunuz. Bu konu üzerinden de ayrıntılı durmak gerekir. Sendikalaşma felsefesi de yitirildi. Sendikalaşma önemli. AR-GE’den söz edildi. Bazı akademisyen arkadaşlarımız Türkiye’den üretilen malların çoğunun Orta Doğu’ya hitap edildiğini belirtti. AR-GE’ye daha fazla kaynak aktarılması gerektiği söylendi. Kaynak ayırmayan kim, siyasal iktidar. İnşaat varken neden AR-GE’ye kaynak ayırsın.
"Bu ülkede hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok"
“Türkiye’de var olan 100’ün üzerindeki üniversite gerçekten üniversite mi? Üniversite bilgi üretmezse katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceksin? Üniversitelerin neredeyse bilgi üretmesi yasaklanıyor. Sizden farklı düşünün akademisyenleri KHK ile atarsanız nasıl bilgi üretilecek. Akademik dünya özgürce düşünmek ve araştırmak için yabancı bir ülkeyi düşünüyorsa oturup birlikte düşünmemiz lazım. Bunu hep birlikte düşünmesi gerekecek. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesinden uzak durmamız gerekir.
“Bu ülkede hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Ben bunu söyleyince kızıyorlar. Her an herkes gözaltına alınabilir mi alınabilir, avukatınız bile neden gözaltına alındığınızı bilemez.
“Onlar cezalandırılacak’ diyor sen hâkim misin? Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde yeni arayışların rotasını belirlemeye çalışıyoruz. Yarın sabah Türkiye’de ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Eskiden planlama teşkilatı vardı. Bir gelecek hedefi konurdu toplumun önüne.
Sosyal haklar
“Devlet sosyal güvenlik haklarını sağlayan koşulları karşılar. Bugün yapılan sosyal yardımlar hak temelli değil lütuf temelli. Böylece sosyal yardımlar iktidarda kalmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Hak temelli anlayışı sendikalar, STK'lar ile oluşturacağız. Sendikalar bile bunun farkında değil. Sendikalar 102 sayılı sözleşmeyi bile yeterince bilmiyor. Parlamento 1974 yılında bunu kabul etti. Kişinin doğumundan ölümüne kadar herkesin sosyal güvenliğini karşılıyor yasa. Aile sigortası neden uygulanmıyor? Bunun üzerinde de akademik dünyanın durması lazım.
EYT'liler
“Emeklilik yaşı 65'e çıktı. 60 yaşında bir kişinin işsiz kaldığını düşünelim. 65 yaşına kadar nasıl geçinecek? O zaman devreye aile sigortası girmeli. EYT'lilerle kıyamet kopuyor. EYT'lilerin sorunu aile sigortası ile çözülür. Hak temelli sosyal yardıma karşı çıkıyorsunuz demek ki. Daron Acemoğlu, 'Sosyal yardım yapmak için önce kaynak yaratılması gerekiyor' dedi. İşsizlik sigortasını nasıl siyasal iktidar kullanıyorsa aile sigortası için de kaynak yaratıp bu sorunu çözebiliriz. Sosyal yardımları yaparken dikkat etmemiz gerekiyor
"Aylık gelirir 1000 TL'nin altında olan 847 bin kişi var"
“Aylık geliri 673 lira altında olan kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283 kişi. Ben sizlere 1940'lı yıllardan bahsetmiyorum. Nereden buldunuz bu rakamı diye sorabilirsiniz. Devletten öğrendim. 1000 liranın altında aylık geliri olan sayısı 847 bin kişi. Konteynerlerde çöp toplayan on binlerce fakir fukara görüyoruz.
“Önümüzdeki günlerde asgari ücret belirlenecek. Asgari ücret 2020 TL. Asgari ücret açlık sınırının altında. Sendikaların bir araya gelmesi bizim için çok önemli. Enflasyon kendisini açısından yüzde 22.58 olarak belirledi. O zaman asgari ücrete de en az yüzde 22.58 zam yapılması lazım ve bir de büyümeden pay verilmesi lazım. İşçi sendikaları bunu gerçekleştirir mi.
“Açlık sınırının altında kimsenin kalmaması gerekir. Sendikalar iktidarın yanında mı işçinin yanında mı kalacaklar göreceğiz. Devlet bunları açlık sınırının altında asgari ücrete tabii bıraktı. Asgari ücretten sembolik olarak yüzde 1 vergi alınsın." (HA)