*Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 19 Eylül Gaziler Günü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e Gazi unvanı ile Mareşal rütbesinin verilmesinin 100. yılı dolayısıyla Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen gaziler ve şehit aileleriyle kahvaltı etkinliğine katıldı.
"IŞİD kadısını kim serbest bıraktı?"
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, IŞİD'in 22 Aralık 2016'da askerler Sefter Taş ve Fethi Şahin'in yakılarak infaz edilmesi için fetva verdiği öne sürülen "IŞİD kadısı" Ebu Abdullah el Şami kod adlı Jamal Abdul Rahman Alwi'nin tutuksuz yargılandığının ortaya çıkmasıyla ilgili "Kim bunu serbest bıraktı, hangi irade serbest bıraktı? Hangi siyasi irade buna müdahale etmedi? Nasıl oluyor da gazeteci yazdıktan sonra Gaziantep'te yakalanıp yeniden hapse atılıyor?" diye sordu.
Halk TV'den İsmail Saymaz'ın haberini anlatan Kılıçdaroğlu, "İyi ki bu ülkede dürüst gazeteciler var. Bir gazeteci arkadaşımız bir makale yazdı, iki askerin yanmasıyla ilgili talimatı veren kişi Gaziantep'te kuşçu dükkanı açmış. Önce tutuklanıyor, hapse atılıyor, sonra serbest bırakılıyor ve orada kuşçu dükkanı açıyor. Böyle bir acı tablo gerçekten içimize taş gibi oturuyor. Bunun da sorgulanması lazım" dedi.
Şehit Aileleri ve Gaziler Buluşması #Ankara https://t.co/ATsTouuhbv
— CHP (@herkesicinCHP) September 22, 2021
Bahçeli'ye yanıt
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'na Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur" ve "Halkların Demokratik Partisi (HDP) meşru bir organ değil" sözleri soruldu.
Kılıçdaroğlu, "O zaman o sayın genel başkana söyleyelim. HDP, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekilliği yaptığı zaman el kaldırıp söz istemesinler. Biraz söylediğiniz şeylerin mantığı olur" yanıtını verdi.
"CHP'nin Genel Başkanı olarak da bütün millete açık ve net söylüyorum. Sizin oylarınızdan çok sorunlarınıza talibim" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Türkiye'nin kronikleşmiş sorunlarını samimi ve dürüst olarak çözeceğim. Bu ülkeye huzuru ve barışı birlikte getireceğiz. Dostlarımızla beraber getireceğiz. Yeter artık bu millet bıktı, kavgadan bıktı. Açlık var, sefalet var, yoksulluk var. Öğrenciler mezun olmuş yurt bulamıyor, yaptıkları tartışmalara bak.
"Bu tartışmalar Türkiye'yi kısır bir sürecin içine sokar. Dürüst ve namuslu, ahlaklı olan siyasetçi doğruları her yerde, her ortamda dillendirmek zorundadır. Ben de bunu dillendiriyorum. Sorun var, evet. Bu sorun nerede çözülecek? TBMM'de çözülecek. Bu kadar açık, bu kadar net."
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Günel Cantak'ın "Bay Kemal ve İttifakları" belgeselinde Kürt sorunuyla ilgili konuştu.
"Kürt sorununun çözümünde meşru muhatabın HDP olduğunu" söyleyen Kılıçdaroğlu, "İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz" dedi.
HDP'nin eski eş başkanlarından Sezai Temelli, Twitter'da yaptığı paylaşımda Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine "demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" yanıtını verdi. Temelli'nin bu tweetinin ardından "Kürt sorununun çözümünde muhatap kim?' tartışması" başladı.
Yaklaşık beş yıldır Edirne Cezaevi'nde tutulan HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise "HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye'nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır" dedi.
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın sorularını yanıtlayan Temelli, "O tweetteki görüşler kişisel görüşümdür. Partiyi elbette bağlamaz. HDP adına bağlayıcı açıklamayı yetkili organlarımız yapar" ifadelerini kullandı.
Temelli, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümündeki muhataplığının da önemli olduğunu söyleyip "Çatışmayı önleme ve demokratik bir çözüm bağlamına dikkat çektim. HDP elbette meşru muhataptır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise konuyla ilgili yazılı açıklamasında "Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. HDP'yi meşru organ görmek demek, PKK'yı muhatap almak demektir" ifadelerine yer verdi.
(DŞ)