Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Meclis’teki grup toplantısında, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla ilgili Başbakan Binali Yıldırım’a seslendi.
Kılıçdaroğlu ayrıca, Cumhuriyet gazetesi internet sitesi Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’in tutuklanmasıyla ilgili, yargı mensuplarına tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
Açlık grevindeki eğitimciler
“İki genç eğitimci açlık grevi yapıyorlar. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça. Ne günahı var bunların? Tek arzusu var, 'Okuduk' diyorlar. 'Öğretmen olduk, KHK ile işimize son veriyorlar' diyorlar. 'Çalıştırmayacaksanız o zaman bırakın ölelim' diyorlar.
“Sayın Binali Yıldırım, genç iki kişinin ölümüne izin vermeyiniz. Aileleri kabul edin. Anadolulu aileler bunlar, ne günahı var bunların.
“Buradan iki kardeşime de istirham ediyorum; açlık grevinden vazgeçin.
Oğuz Güven’in tutuklanması
“10 Cumhuriyet çalışanı tam 198 gündür tutuklular. FETÖ terör örgütünü savunmaktan ötürü. Oysa bunların bütün hayatı FETÖ ile mücadeleyle geçti.
“Cumhuriyet gazetesi internet sitesi sorumlusu [Oğuz Güven] bir tweet atıyor, yanlış diye değiştiriyor. Sen misin onu atan, alınıyor, ardından tutuklama.
“İnsanda biraz vicdan olur ya, ne biçim hakimsiniz siz, ne biçim savcısınız siz. Böyle bir rezalet olabilir mi? Oğuz Güven hapishaneye gülerek gitti.
“Türkiye Cumhuriyeti'ni yarı açık cezaevine çevirdiler. Bunun hesabını birlikte soracağız. Birlikte mücadele edeceğiz.”
15 Temmuz darbe girişimi
“15 Temmuz'u fırsat bilip karşı darbe yaptılar, kontrollü darbe yaptılar. Milyonları perişan ettiler. Ben her yerde ve her zaman bilerek konuşuyorum. Bu insanlık dramları boşuna yaratılmıyor.
“Darbe yapmaya kalktılar, karşı darbe yaptık sözü bana ait değil, o kişiye, o zata ait. Neden darbenin asıl faillerinin ortaya çıkmasına izin vermiyorlar?
“Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Sandığa gidip 'Evet' oyu kullanan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum; vebale ortak olanlar bugün derin bir pişmanlık içinde.
Suriye savaşı ve dış ilişkiler
“Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor Türkiye. Ne olacağı belli değil. Herkeste derin bir kaygı ve endişe var. Çöken bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız.
“15 yıldır memleketi yönetiyorlar, 15 yıldır koalisyon yok. Nasıl oldu da Türkiye'yi bu hale getirdiniz, darbe girişimini fırsat bilip kendi dikta anlayışınızı bu millete zorla kabul ettirmeye mi çalışıyorsunuz? Buna izin vermeyeceğiz.
“Bütün dünya bize düşman. Düne kadar herkesle ilişkimiz iyiydi. Ne oldu?
“Suriye'de batağa saplandık, 50 sefer uyardık, 'yapmayın arkadaşlar' dedik. 'Suriye'ye ders vereceğiz' diye yola çıkanlar Batı'nın güçlü devletlerinden ders almaya başladılar.
“İlk kez Türkiye toprak kaybına uğradı. Bize ait olan adalar Yunanistan tarafından işgal edildi. Çipras'a gidiyor, soramıyor. Fırça yiyeceksen neden gidiyorsun oraya? Sen önce adaları kurtar. Ezikler çünkü, hatalarını biliyorlar.
“Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu toprak bizim toprak. Biz toprağımızdan kaçtık. Kendi toprağından kaçan hükümete ne denir?”
ABD ziyareti
“Devletteki çöküş nasıl başladı? Liyakatı yok ederek. Geldiler ve çuvalladılar. Putin'le Trump arasında gidip geliniyor. Birisi bana nasıl gaz verir diye bir oraya bir oraya gidiyor.
“Dönemin başbakanları, cumhurbaşkanları da onurlu görev yapmışlardır. Amerika'da neler yaptığınız bilmiyoruz, gelecek.
“Eleştiri yapmak istemiyorum bu aşamada ama eğer orada farklı bir tablo ile Türkiye'ye gelirse herhalde bizim de söyleyeceklerimiz vardır. İçeride aslan kesilip dışarıda kedi rolüne bürününce dış politikayı yapamazsınız.” (AS)