Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinop Boyabat’ta miting düzenledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın her mitingde kendisine yüklendiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ne yaptım ben? Devletin arabasını, uçaklarını kullanmıyorum. Devletin paralarını kullanmıyorum, ne yaptım ben? Ben sadece hepimiz huzur içinde yaşayalım diyorum. Gelsinler oturalım medeni insan gibi konuşalım” dedi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Acele işe şeytan karışır”
“Tek adam rejimi olursa her şey hızlı olur deniyor. Acele işe şeytan karışır. Neden Meclis'in elinden yetkiler alınıyor, biz de bilelim.
“Başkan yardımcısı kaç tane olacak, belli değil. Bakan sayısı bir kişinin takdirine bağlı. Biz bu milletvekillerini ne diye gönderdik Meclis'e?
“Diyelim ki, Boyabat'ta pirinç üreticisinin bir derdi var. Vatandaş bir milletvekiline git Meclis kürsüsünde Bakan'a anlat dedi. Bakan niye çözmüyorsun diye sordu, yeni düzenlemeye göre bu soruya Bakan asla cevap vermeyecek.
“Bir kişiyi kandırırsanız devleti ele geçirirsiniz”
“Eğer bir kişiyi ikna ederseniz veya bir kişiyi kandırırsanız Türkiye Cumhuriyeti devletini 24 saat içinde ele geçirirsiniz.
“Bir kişiye öyle yetkiler veriyorsunuz ki, devletin bütün valilerini, bütün komutanlarını, bütün emniyet müdürlerini değiştirebilirsiniz. Demokrasilerde böyle bir yetki yoktur.
“Ben ne yaptım?”
“Benim yalan söylediğimi iddia ediyorlar. Ben de çağrıda bulundum. İstediğiniz yerde, istediğiniz kanalda oturup konuşalım tartışalım.
“Miting meydanlarında konuşuyorlar. Sabah, öğle, ikindi Kılıçdaroğlu. Ne yaptım ben?
“Devletin arabasını, uçaklarını kullanmıyorum. Devletin paralarını kullanmıyorum, ne yaptım ben?
“Ben sadece hepimiz huzur içinde yaşayalım diyorum. Gelsinler oturalım medeni insan gibi konuşalım. Bir araya gelebiliriz, o da anlatır ben de anlatırım. Vatandaş evinde dinlerken karar vatandaşın olur.
“Parti seçmiyoruz, geleceğimizi oyluyoruz”
“16 Nisan'da gidip oy kullanmanızı isterim. Çünkü burada bir parti seçmiyoruz, geleceğimizi oyluyoruz.
“Bizim logomuzun üzerinde saçları örgülü bir Anadolu kızı var. Bu çocuk 23 Nisan 1920'de kendisine çocuk bayramı armağan edildiğini biliyor. O Meclis'i baş tacı yapacağımıza bir kişiye emanet ediyoruz. Bu çocuk diyor ki, benim meclisime dokunmayın diyor.
“Freni olmayan otobüs”
“Hayır çıkarsa kaos olur diyorlar, niye kaos olsun. Başbakan yerinde, Cumhurbaşkanı yerinde, bakanlar yerinde. Bir sorun var mı, yok. Bir kaos çıkmaz.
“Ama evet olursa ne olur? Sevgili anneler freni olmayan bir otobüse çocuğunuzu bindirir misiniz? Nereye gittiği belli olmayan, freni olmayan bir otobüse 80 milyonu bindireceğiz, nereye gideceğiz belli değil.
“Evet oyu kullanmanın vebali ağırdır. 1982 Anayasası'nda hayır oyu kullandım. 2010 referandumunda yargı tarafsız ve bağımsız olacak deniyordu. O da anayasa değişikliğiydi. O da yanlıştı, bu da yanlış. Bu freni olmayan otobüs nereye gidecek?” (EKN)
* Fotoğraf: Gökhan Gücüklüoğlu - Sinop / AA