Fotoğraf: TÜMTİS
Hükümetin Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adını verdiği ve çalışanların kıdem tazminatının üçte birinin bir fona aktarılması girişimine karşı işçiler sokağa çıkıyor.
Kıdem tazminatının kırmızı çizgileri olduğunu belirten işçiler bugün çeşitli etkinlikler gerçekleştirecek.
Bu kapsamda Türk-İş 1,5 milyon el ilanı dağıtacak. 81 ilde Türk-İş bölge ve il temsilcileri ile şubeler işçilerin katılımıyla basın açıklamaları yapacak.
DİSK ise örgütlü olduğu tüm işyerlerinde bugün eyleme çıkacak. DİSK Başkanlar Kurulu’nun kıdem tazminatına ilişkin sonuç bildirgesi işçilerin de katılımıyla okunacak.
Bu kapsamda Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, İstanbul Beşiktaş Belediyesi Fen İşleri Garajı’nda saat 12.00’de, Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu İzmit KordSA’da, Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan ise İzmir Konak Meydanı’nda işçilerle bir araya gelecek.
DİSK’in örgütlü olduğu bütün işyerlerinde şu metin okunacak: "Kıdem tazminatı hakkı yok edilmek isteniyor"Türkiye işçi sınıfının doksan yıla yakın bir süredir sahip olduğu kazanılmış en köklü hakkı olan kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına yönelik girişimler hız kazanmıştır. Sermayenin ve iktidarların 45 yıllık düşü olarak, 11. Kalkınma Planı’ndan Yeni Ekonomik Program’a kadar bütün politika belgelerinde yer alan hedefler ve IMF’nin tüm raporlarında geçen "tavsiyelerini” hayata geçirmek doğrultusunda işçi sınıfının "sinir uçları” ile oynanmaktadır. Bir yandan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında kıdem tazminatımız fona aktarılarak, bir yandan da 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar başta olmak üzere esnek-güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştırarak kıdem tazminatı hakkı yok edilmek istenmektedir. Pandemi koşullarında 82 milyon insan yaşam mücadelesi verirken, işçiler olarak bizler, canımızı, işimizi ve gelirimizi korumak için mücadele verirken, işsizlik rekorlar kırmışken, ülkeyi yönetenler kıdem tazminatımıza el uzatmakta ve daha esnek, daha güvencesiz, kölece çalışma dayatmaktadır. "DİSK yok sayıldı"DİSK Başkanları Kurulu, salgın koşullarında dahi bir bütün olarak, sendikalı-sendikasız tüm işçilerin hak gaspına kalkışanlara karşı işçi sınıfının biriken öfkesini ve bu saldırıları püskürtme kararlılığını görmekte ve bu kararlılığı örgütlü bir güce dönüştürme iradesini dile getirmektedir. Ayrıca bu kadar önemli bir sürecin, Hükümet tarafından gazete köşelerine sızdırılan kimi bilgilerle, dinamik bir süreç olan çalışma hayatının tanımlı mekanizmaları işletilmeden, Anayasal bir kurum olan Ekonomik Sosyal Konsey, yasal bir kurum olan Üçlü Danışma Kurulu gibi mekanizmaları çalıştırmadan kapalı kapılar arkasında yapılan "müzakereler” yoluyla tartıştırılması kabul edilemez. Hükümeti, ailelerimizle birlikte düşündüğümüzde toplumun neredeyse tamamını ilgilendiren, çocuklarımızın geleceği olan kıdem tazminatını tüm toplumun ve işçilerin gözü önünde, şeffaf bir biçimde tartışmaya çağıran DİSK, tüm işçi sınıfını ilgilendiren bu büyük tehlikeye karşı dişe diş bir mücadele için işyerlerinde gerekli çalışmaları başlatmıştır. DİSK’i yok sayarak bu dayatmaları hayata geçirmek gibi beyhude hayallere kapılanlar, tarihten dersler çıkarmalıdır: DİSK, işçi sınıfının itirazıdır, iradesidir, umududur. Ve bu ülkenin yasalarına ve Anayasası’na göre kurulmuş diyalog mekanizmalarını yok sayarak iktidarın duymak istemediği o itiraz ve irade, işyerlerinden başlayarak sokaklara, meydanlara akacak ve kapalı kapılar ardında oyun kurmaya çalışanların hesaplarını bozacaktır. DİSK, işçi sınıfının haklı ve kararlı direnişinin bayrağı olmaya devam edecektir. "Fon geleceğimize el koymak demektir"Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, daraltmaya, budamaya, işçi sınıfının belirli kesimlerini bu haktan mahrum etmeye yönelik her girişim, direniş ile karşılanacaktır. Kıdem tazminatını bir işveren sorumluluğu olmaktan çıkaracak, iş güvencesi dayanağı işlevine son vererek işten çıkarmaları kolaylaştıracak, işverene iş sürecinde keyfiyet olanağı verecek, son ücret ile bağını kopararak kıdem tazminatının miktarını düşürecek planların müzakere edilecek hiçbir yanı yoktur. Fon, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize ve geleceğimize el koymak demektir. Kıdem tazminatı ile ilgili konuşulacak tek şey, mevcut sistemin güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi, bir gün bile çalışsa tüm işçilerin istifa hali dahil kıdem tazminatı alacağı bir düzenlemenin yapılması ve işverenler işçilere kıdem tazminatını vermediğinde devletin kanun hakimiyetini sağlamasıdır. DİSK Başkanları Kurulu, bir kez daha kararlılığını ve iradesini ortaya koymakta ve iktidarı uyarmaktadır: Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir! "Kırmızı çizgi” geçilmesi mümkün olmayan bölge anlamına gelmektedir ve işçi sınıfı kıdem tazminatına o ya da bu biçimde dokunulmasına izin vermeyecektir. "Örgütlü ve kararlı bir irade..."Kıdem tazminatı bize çocuklarımızın emanetidir! Kıdem tazminatına sahip çıkmak emeğimize, geleceğimize, memleketimize sahip çıkmaktır. DİSK Başkanlar Kurulu bu mücadeleyi omuzlama onurunu, diğer işçi konfederasyonları, emek ve meslek örgütleri başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçleri ile beraber taşımak için girişimlerin başlatılması gerekliliğinin altını çizer. İşçi sınıfının kıdem tazminatına dair hassasiyetini, örgütlü ve kararlı bir irade olarak işyeri eylemlerine, yürüyüşlere, meydanlara, direnişlere, grevlere ve dişe diş bir mücadeleye taşıma kararlılığının altını çizen DİSK Başkanlar Kurulu, DİSK örgütünün bir bütün olarak tüm sendikalarımızla birlikte önümüzdeki günlerde açıklanacak eylem takvimini hayata geçirmek için hazır olduğunu ilan eder. |
KESK: Pandemide fırsatçılık
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise yayınladığı basın açıklamasıyla kıdem tazminatının gaspına karşı işçilerin yanında olduğunu açıkladı.
"Kıdem tazminatıma dokunma' diyen işçilerin onurlu mücadelesini selamlıyoruz" diyen KESK, Türkiye'nin pandemi sürecinde emeğe ve emekçilere yönelik yeni saldırıların fırsatı haline getirildiğini söyledi.
KESK yaptığı açıklamada "Ülkeyi yönetenler koronavirüs salgını ile birlikte daha da ağırlaşan ekonomik ve toplumsal sorunları çözmek yerine salgından en fazla etkilenen işçilerin, emekçilerin ellerlinde kalan son haklara göz dikmektedir. Bu kapsamdaki en önemli saldırılardan biri de işçilerin son kalesi kıdem tazminatının gaspına ve kamu emekçilerinin kamusal emeklilik halkının budanmasına yönelik saldırıdır" dedi.
Açıklamada "KESK olarak bugün işyerinde, fabrikasında, sokakta 'Kıdem Tazminatıma Dokunma' diyen işçilerin onurlu mücadelesini selamlarken, tüm kamu emekçilerini, emekten yana olan tüm kesimleri sadece işçilere destek açıklamaları ile yetinmemeye, elimizde kalan son hakları gasp etmeye çalışanlara karşı işçisiyle kamu emekçisiyle omuz omuza vermeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Hak-İş: İşçilerin hakları korunmalı
Hükümete yakınlığıyla bilinen Hak-İş ise kıdem tazminatı gaspına ilişkin yaptığı açıklamada "Sosyal diyaloğun ve katılımcıların esas alındığı çalışanların lehine çözüm arayışlarını tartışmaya hazırız" dedi ve şöyle devam etti:
"Kıdem tazminatı konusunda temel prensibimiz kazanılmış hakların korunarak, var olan hakların güvence altına alındığı işleyen bir sistemin kurulmasıdır. Kıdem tazminatı sorununu sosyal diyaloğun ve katılımcılığın esas alındığı çalışanlar lehine çözüm arayışları çerçevesinde tartışmaya hazırız.
"Ülkemizde yeni bir modelin kurulabilmesi için tüm işçi ve işveren konfederasyonlarının ve devletin birlikte yürüteceği bir sosyal diyalog mekanizması çerçevesinde çalışmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmaktayız.
"Kıdem tazminatının hak edilmesi ve erişilmesi konusunda yaşanan sorunların ortadan kaldırılması, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir noktaya taşınmasını garanti edecek güçlü bir sistem talep etmekteyiz. Çalışma hayatının en önemli konularından biri olan kıdem tazminatının uygun bir zamanda, katılımcı bir yöntem ve pozitif bir yaklaşım ile çalışanlar lehine çözüme kavuşturulmasını konuşmaktan ve tartışmaktan yana olacağız."
(HA)