Yenidüzen gazetesi ve Hamamböcüleri internet dergisi yazarı Sevgül Uludağ ile Afrika gazetesi sahibi Şener Levent, ödüllerini Yunanistan Kültür Bakanı Evangelos Venizelos'tan aldılar. Törene, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos da katıldı.
Uludağ, ödül töreninden bir gün sonra Cikko Manastırı Kültürel Vakfı Konferans Salonu'nda yaptığı ve RIK-2 televizyonundan naklen yayımlanan konuşmasında, "Kıbrıs'ta insanların sınırları geçip 30-40 yıl öncesine yolculuk yaptığını, geçmişlerinin ve barışın izini sürdüklerini" söyledi.
"Medya sağduyulu olmalı"
Ödül töreninde, "İnsanımız bir anlaşma için bir otuz yıl daha bekleyemez" diyen Sevgül Uludağ, yaşananların herkesin barışa ihtiyaç duyduğunu gösterdiğini söyledi.
Uludağ, Cikko Manastırı Kültürel Vakfı Konferans Salonu'ndaki konuşmasında ise, her iki toplumun medyasına da, "kırılgan yeniden yakınlaşma sürecinde sansasyonel haberler yapmak yerine sağduyulu olmaları" çağrısı yaptı.
"Her birimizden, birbirimizin yüzüne şeytan maskesi resmi çizerek sonrada bundan korkmak, milliyetçilik maskeleriyle birbirimizi kategorize etmek yerine bu adada varolan gerçek resimleri yansıtmamızı istiyorum" diyen Uludağ, "insan yürekleriyle gerçek resimleri yansıtabilirsek, bu topraklarda ilerleyebileceğiz" diye konuştu.
Uludağ, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
* Barış, liderlerin müzakere masasında imzaladığı anlaşma değildir , bunun çok ötesinde, içimize doğru bir yolculuktur.
* Kıbrıs'ta şu anda kitlesel düzeyde yaşanmakta olan da kendi içine doğru bir yolculuktur. İnsanlar yalnızca "sınırı" geçmiyorlar, kendi içlerinde de bir yolculuğa çıkıyorlar. 30 yıl, 40 yıl geriye gidiyorlar - geçmişte ilişkilerin nasıl olduğunu, şimdi nasıl olduğunu ve gelecekte nasıl olması gerektiğini düşünüyorlar.
* Bu yeni süreçle birlikte toplumlarımız kişisel bütünlüklerini koruyarak birbirlerine doğru hareket edebileceklerini, birbirlerini kucaklayabileceklerini, enerjilerini birleştirerek bu ülkede daha önce hiç görülmemiş biçimde bir tür yeni sinerji yaratabileceklerini keşfediyorlar.
* Çatışma bölgesinde doğup büyümüş bir gazeteci olarak gazetecilik yolculuğumda, her zaman insan yüreğinin peşine düştüm. "Sınır"ın her iki tarafından da insan portreleri çizmeye çalıştım, onların öykülerini kaleme almaya çalıştım. Yüreklerdeki "sınır"ları geçmeye çalıştım...
* 9 bin yıllık tarihe sahip bu ada, artık barışa hazır. Ancak, bu kırılgan yeniden yakınlaşma sürecinde hala yapılması gereken pek çok iş var. Her iki tarafın medyasına da çok iş düşüyor.
Rum ya da Türk değil, Kıbrıslı
Gazeteci Levent ise, ödül töreninde yaptığı konuşmada, vatanını da anavatanını da Kıbrıs saydığını söyledi, "Kıbrıslılar Rum ve Türk değil, Kıbrıslı olduklarını anladıkları zaman gerçek kurtuluş yolunu da bulacaklardır" diye konuştu.
Yaşamı boyunca Kıbrıs'ta Enosis'e de Taksim'e de karşı çıktığını belirten Levent, Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürklerin aslında her zaman kardeş ve dost olduklarını, ancak Kıbrıs'ta azınlıkta bulunan bir grubun iki toplum arasında düşmanlığı körüklemeye çalıştığını söyledi. (BB/NK)