Doğa ve yaşam savunucusu Reşit Kibar’ın öldürülmesi ve Artvin Halkevi Yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasını protesto etmek için demokratik kitle örgütleri, bugün Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde bir araya geldi.
📢 Sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler, Reşit Kibar’ın öldürülmesi ve Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasını protesto etmek için Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya geldi.
— bianet (@bianet_org) September 9, 2024
📹: @alidnc4 pic.twitter.com/MwnfqFfZkZ
Eylemde sık sık “Hepimiz Reşit’iz, öldürmekle bitmeyiz”, “Dursun Ali serbest bırakılsın” sloganı atıldı.
Basın açıklamasında Halkevleri imzalı “Reşit Kibar’ın hesabını soracağız, Dursun Ali’yi alacağız” pankartı açıldı.
Halkevleri’nin çağrıcı olduğu eyleme, Türkiye İşçi Partisi (TİP), DİSK/Enerji-Sen ve Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) destek verdi.
“Dursun Ali elleriyle toprağı kazdı”
6 Şubat depremlerinde annesi Hatice Can ve babası Mithat Can’ı kaybeden avukat Eren Can, basın açıklamasından önce söz alarak şöyle dedi:
“Karanlık bir dönemden geçiyoruz. 6 Şubat depremlerini yaşadık. Şimdi de yaşam savunucusu bir arkadaşımızı kaybettik, bir arkadaşımız ise tutuklandı. Dursun Ali Koyuncu, Antakya’daki depremde arama-kurtarma ekibindeydi. Elleriyle toprağı kazdı. Ben şuna şahidim ki AFAD yokken, devlet yokken, bizler kaderimize terk edilmişken Dursun Ali oradaydı.”
6 Şubat depremlerinde anne ve babasını kaybeden Avukat Eren Can:
— bianet (@bianet_org) September 9, 2024
“Dursun Ali Koyuncu, Antakya’daki depremde arama-kurtarma ekibindeydi. Elleriyle toprağı kazdı. Ben şuna şahidim ki AFAD yokken, devlet yokken, bizler kaderimize terk edilmişken Dursun Ali oradaydı.”
📹: @alidnc4 pic.twitter.com/lxyX89XaNb
Can’ın ardından Umut-Sen temsilcisi Murat Bostancı ve SODAP MYK Üyesi Orhan Kok konuşma yaptı.
"Doğayı yaşamı savunmak suç değildir"
Halkevleri GYK Üyesi Selcan Adıyaman'ın okuduğu basın açıklaması özetle şöyle:
"Bildiğiniz üzere 3 Eylül tarihinde Artvin’in Hopa ilçesi Cankurtaran Mevkiinde ağaç kesimine başlanmasını engellemeye çalışan halka silahlı saldırıda bulunulmuş, açılan ateş sonucunda Reşit Kibar arkadaşımız hayatını kaybederken yöre halkından Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralanmıştı.
Bu saldırının ve Reşit Kibar’ın katlinin ardından Türkiye’nin dört bir yanında doğa ve yaşam savunucuları saldırıya tepki göstermek, Reşit Kibar’ın katledilmesinin tüm sorumlularının hesap vermesini sağlamak, orman katliamlarına, doğanın yağmasına son vermek için bir araya geldik.
Artvin Halkevi yöneticimiz Dursun Ali Koyuncu Hopa’daki evinden gözaltına alındı. Dursun Ali Koyuncu Reşit Kibar’ın katledildiği saldırının orada bulunan diğer köylülerle birlikte hedefindeydi ve saldırının tanığıydı. Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma için Dursun Ali Koyuncu’yu Artvin’e götürdüler ve hızlıca tutukladılar.
Halkevleri GYK Üyesi Selcan Adıyaman:
— bianet (@bianet_org) September 9, 2024
“Metin Lokumcu hocamıza, Reşit Kibar’a sözümüz; derelerimiz özgür akacak, tek bir ağacımızı bile kestirmeyeceğiz.”
📹: @alidnc4 pic.twitter.com/K8FDHBrGs4
Dursun Ali Koyuncu ne yapmıştı?
3 Eylül tarihinde Reşit Kibar’ın ve yaralıların getirildiği Hastane önünde yaptığı konuşma nedeniyle kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik,
6 Eylül tarihinde Borçka Orman İşletmesine dilekçeye verirken işletme önüne yazılan "katiller hesap vereceksiniz" yazısı nedeniyle yine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik, ayrıca kamu malına zarar.
Tüm bu suçlamalara rağmen biz biliyoruz ki ormanları, doğayı yaşamı savunmak suç değildir. Reşit Kibar’ın katlinin sorumlularının hesap verilmesini istemek suç değildir.
Bu talan ve yağmanın kimlerin çıkarını gözeterek, hangi amaçla yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Artvin'de Cerattepenin kalbini söken, İşkencedere vadisini talana açan, Akbelen'i yağmalayan, Heslerle, Jeslerle, derelerimizi kurutan, maden faaliyetleri ile sularımızı zehirleyip, yaşam alanlarımızla beraber yaşam hakkımızı da elimizden alan çetelerin ve yağmacıların karlarına kar katması için yapılan tüm bu saldırıların önü iktidar tarafından açılıyor, biliyoruz.
Ormanları, doğayı, yaşamı, kamuyu yağmalayanlar; Reşit Kibar’ın katlinin sorumluları da suçlarını biliyorlar."
(TY/AD)