Emniyet Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu, polislerin aşağılamalarına maruz kalan ve bu nedenle şikayet için gittiği karakolda çırılçıplak soyularak üstü aranan Ü.S.'ye yönelik davranışı "keyfi" olarak değerlendiren ve kınama cezası isteyen Emniyet müfettişlerini dikkate almadı, polislere herhangi bir ceza vermedi.
Makul şüphe, keyfi uygulama
Bu yılın şubat ayında, Taksim'de kendisine kimlik soran polislerin sorusunu duymadığı için polisler tarafından hakarete ve aşağılamaya maruz kalan Ü.S. bu durumu şikayet etmek için karakola gitti. Karakolda önce gözaltına alındı, sonra da "makul şüphe" gerekçesiyle çırılçıplak soyulup üstü arandı. Avukatının girişimleri sonrasında serbest kalan Ü.S. gözaltına alınma işlemleri ve polis merkezinde yaşadıkları nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine soruşturma açıldı.
Adli soruşturma halen yerel savcılık tarafından yürütülürken, dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal tarafından idari soruşturma da açtırıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün görevlendirdiği müfettişler Ü.S.'nin ve Taksim Polis Merkezi'ndeki Önleyici Hizmetler Bürosu'nda görevli polislerin ifadesini aldı.
Soruşturmayı yapan müfettişler çalışmalarını tamamladıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verdikleri raporda, Ü.S.'nin gözaltına alınmasının "hürriyeti engelleme" olduğu sonucuna vardıklarını belirttiler.
Müfettişlerin görüşü, Ü.S.'yle ilgili olarak hazırlanması gereken gözaltı tutanağının düzenlenmediği ve şüpheli olarak gözaltına alınan kişiler için gereken doktor raporunun alınmadığından hareketle polislerin "keyfi hareket ettiği" şeklindeydi.
Beklenmeyen sonuç
Müfettişler İlker T., Sefa Ç., Muhammed E., Turan D. ve Okan K. adındaki beş polis hakkında, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün "görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklama" hükmü gereğince kınama cezası verilmesini istedi.
Ancak müfettiş raporu sonrası kınama cezasının daha da arttırılabileceğinden söz edilse de Emniyet Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu beş polise de ceza verilmesine gerek görmedi. (YY)