Sami Evren, KESK Merkez Yürütme Kurulu'nun görev dağılımı yapması ve KESK 3. Olağan Genel Kurulu'nun değerlendirilmesi amacıyla basın toplantısı yaptı.
Evren, 3. KESK Genel Merkezi'nde yaptığı basın açıklamada Olağan Genel Kurul toplantısına, 19 sendikayı temsilen 480 delegenin katıldığını hatırlattı.
Evren, Genel kurulda, kamu emekçilerin karşı karşıya bulunduğu sorunlar ve çözüm yollarının tartışıldığını ve bu doğrultuda mücadele kararlılığının bir kez daha ifade edildiğini vurguladı. Evren, Genel kurulda sermayenin küresel saldırısına karşın, emekçilerin birlik ve mücadelesinin öneminin dile getirildiğini kaydetti.
İMF politikaları ve Özelleştirmelere karşı mücadele
KESK'in yeni Başkanı Evren, emekçilere yönelik hak gasplarının arttığını, başta sendikalar olmak üzere toplumsal muhalefetin etkisizleştirilmek istendiğini savundu.
"Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini, sermayenin, uluslararası sermaye ile bütünleşme planlarının faturasının, emekçilere ve yoksul halka çıkarıldığını vurgulayan Evren, "IMF politikalarını"ve özelleştirme uygulamalarını da eleştirdi ve ülke kaynaklarının bir avuç rantiyeye aktarıldığını dile getirdi.
" Kamu emekçilerinin toplusözleşmeli, grevli, sendikal hak ve özgürlükleri önündeki engeller devam ederken, bütçe ile tek yanlı sefalet zamlarının dayatıldığını " hatırlatan Evren şu noktaların altını çizdi:
"Buna karşı çıkan KESK üyeleri, sürgün ve soruşturmalarla yıldırılmaya çalışıldı.
" "IMF'ye sunulan ek niyet mektubu ve hükümetin çalışanlara karşı sicili, önümüzdeki dönem emekçilere ve yoksul halk kesimlerine yönelik saldırıların hızlanacağını göstermektedir. Buuna karşı emekçilerin diğer emek örgütleriyle birlikte mücadele anlayışını sürdürmesi gerekiyor.
"Önümüzdeki süreç, hükümet açısından zorlu geçecektir. Çünkü emekçilerin öfkesi ve mücadelesi, giderek büyümektedir . Hükümet, yüzünü IMF'ye, sırtını emekçiye dönmeye devam ettikçe, eylemlerimiz ve etkinliklerimiz devam edecektir."
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Evren, bir soru üzerine, emekçilerin hak mücadelesinin arttığı süreçte, toplumu terörize eden bazı olaylar olduğunu dile getirerek, barış ortamını bozanları kınadı. (YV/NU)