Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), toplu iş sözleşmesi yapma haklarının olduğunu vurgulayarak, hükümetle toplu görüşme masasına oturmayacaklarını açıkladı. 15 Ağustos'taki görüşmeler öncesinde KESK üyeleri 13 Ağustos'ta Diyarbakır ve İstanbul'dan Ankara2ya yürüyecek.
Kamu emekçileri ve hükümet arasında daha önceki yıllarda yapılan yedi görüşmede bir sonuç çıkmadığını hatırlatan KESK Genel Başkanı Sami Evren, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiği 2002'den bu yana yüzde 6,2'ilk ortalama yıllık büyümeye karşın kamu emekçilerinin reel ücretlerinin ortalama yüzde 30 ve alım gücünün yüzde 40 gerilediğini belirtti.
"Bu duruma yol açan bizzat 4688 sayılı yasadır. Çünkü bu yasa kamu emekçilerinin iradesini hükümetlere teslim etmekte, tek taraflı deklarasyonu mümkün kılmaktadır. Yasada sendikalar bir yaptırımı olmayan kurumlara çevrilmiştir. Ancak üzerini çizerek söylüyoruz ki, "toplu görüşme", toplu sözleşme değildir. 4688 sayılı yasa kadük kalmıştır, çalışma yaşamının demokratikleşmesi ihtiyacını karşılaması, örgütlenme yaşamının sorunlarını çözmesi mümkün değildir.
"Yaptırım gücü, grev hakkı gasp edilen sendikalarla hükümetin görüşmesinin bir anlamı yoktur. Üstelik bugün hemen Toplu Sözleşme masası düzenlemenin önünde yasal bir engel de yoktur. Tersine siyasi iktidar toplu sözleşme yapmayarak, uluslararası sözleşmeler karşısında hukuksuz bir konuma düşmektedir."
Talepler
KESK'in hükümetten talepleri arasında, 2010 yılında kamu emekçileri, asgari ücret alanlar ve emekliler için 1500 TL temel ücret, kadınlara yönelik kreş, ebeveyn ve süt izni için düzenleme, engellilerin yasalarda var olan istihdam kotalarının doldurulması bulunuyor.
Evren açıklamasında, yaptırım gücü ve grev hakkı gasp edilen sendikaların hükümetle görüşmesinin bir anlamı olmadığını belirtti. KESK'e yönelik saldırılara son verilmesini ve tutuklu sendikacıların derhal serbest bırakılmasını isteyen Evren mücadelede kararlı olduklarını ifade etti.(GK/EÜ)