Kenya'da aralık ayı kız çocuklarının sünnet edildiği ay. 2007 Aralık'ındaysa bu rakam önceki yıllarla kıyaslandığında artış gösterdi. Bunun nedenleriyse şu şekilde sıralanabilir:
- Medyanın ve diğer kurumların seçimlere odaklanması,
- Erkek liderlerin kız çocuklarının sünnetine karşı duyarsızlığı,
- Kenya'daki otoritelerin kanunları uygulamaktaki isteksizliği.
Aileler politik ortamdan faydalanıyor
Çocuk hakları alanında çalışan aktivistler ailelerinin kız çocuklarını sünnet ettirmek için bu üç maddenin hazırladığı koşulları değerlendirdiğine inanıyorlar.
Tatilden eve döndüklerinde sünnet edileceklerinden korkan yüzlerce kız çocuğuysa okuldan kurtarma merkezlerine kaçıyorlar. Bunun sonucu olarak kurtarma merkezleri kapasitelerinin çok üstünde çocuk barındırıyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşu Equality Now'ın Kenya'da kadın sünnetini önlemek için çalışan temsilcileri karşılaştıkları vakalar ve edindikleri bilgiler karşısında bunaldıklarını ifade ederken, önümüzdeki hafta içinde sünnet edilecek kız çocuğu sayısının, geçtiğimiz hafta sünnet edilenleri fazlasıyla aştığını ifade ediyor.
Aktivistler ulaşım sorunları yüzünden yardımcı olamıyor
Aktivistlerin bu konuda çalışırken karşılaştıkları temel sorun erişim problemi. Açıklamalara göre sünnetin gerçekleşmesi beklenen kasabalara ulaşmak çoğu zaman mümkün olmuyor.
Ülkedeki politik koşulları değerlendiren Marakwet Kız Çocukları ve Kadınlar Projesi'nden Hellen Toroitich şöyle konuştu:
"Sünnetin gerçekleştiği bölgelerdeki yerel yönetimler konu hakkında konuşmuyor bile. Aktivistler yalnızlaştırılıyor. Erkek politikacılar oy kaybetme korkusuyla kadın sünnetine karşı bir duruş benimsemiyor."
Kadın sünneti 2001'de yasaklanmıştı
2001'de Kenya'da kadın sünnetini yasaklayan bir yasa geçmiş olmasına rağmen, otoriteler yasayı uygulamak için acele etmiyor. İnsan Hakları ve Demokrasi Merkezi'nden Ken Wafula, "Şefleri ve asistanlarını yasal düzenlemeler ve çocuk hakları konusunda eğitmek gerekiyor çünkü bu duyarlılığa hiçbiri sahip değil" diyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 1996'daki araştırmasına göre Kenya'da kız çocuklarının yüzde 50'si sünnet ediliyor. Uygulamanın sıklığı şehirlerde düşerken, kırsalda yaygınlığını koruyor.
Equality Now'dan Jessica Neuwirth:
"Marakwet'teki otoriteler ebeveynlere ve sünneti gerçekleştirenlere, bunun yasaya aykırı olduğunu ortaya koyan ve yasaya uymayanlara tolerans gösterilmeyeceğini söyleyen açık bir mesaj yollamalı. Kız çocuklarını sünnet edenler cezalandırılırken, sünnet edilmemiş kız çocukları etkin bir şekilde korunmalı."
Her yıl 2 milyon kız çocuğu sünnet ediliyor
Kadın sünneti klitorisin tümünün ya da bir kısmının kesilmesiyle gerçekleşen son derece zararlı bir gelenek. Dünya genelinde 130 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu şu an sünnetli. Her yıl en az iki milyon kız çocuğu sünnet ediliyor. Bu rakam günde altı bine denk geliyor. Kadın sünneti temel bir insan hakkı ihlali olarak kabul ediliyor.
Kadın sünneti nedir?
Kadın cinsel organlarının kesilmesini kapsayan bu geleneksel uygulama iki büyük kategori halinde ele alınabilir.
(1) Klitoridektomi: Bızırın ve küçük dudakların kısmen ya da tamamen alınması;
(2) İnfibülasyon: Bızırın çıkarılması, küçük dudakların kısmen ya da tamamen kesilip alınması ve pütürlü bir yüzey yaratmak için büyük dudaklara kesikler atılması. Kadın sünneti genellikle 4 ile 8 yaş arasındaki kız çocuklarına uygulanıyor ve daha çok Afrika’nın belli bölgelerinde tahminen 85 ile 114 milyon arasında kızı etkiliyor. Kadın sünnetinin bıraktığı kalıcı etkiler arasında cinsel ilişki sırasında sürekli acı duyma, nükseden vajina ve/veya idrar yolu iltihapları, ve orgazm olmayı önleyen bedensel engellilik hali sayılabilir. Kadın sünneti bütün dünyada kadın ve erkeklerin büyük çoğunluğunca bir insan hakları ihlali, kızlara karşı şiddet uygulaması ve önemli bir cinsel sağlık ve üreme sağlığı sorunu olarak kabul ediliyor.** (GG/TK)
* Haberi Child Rights Information Network'teki (CRIN) aslından Gökçe Gündüç derledi ve Türkçeleştirdi.
** Kadın sünnetiyle ilgili tanım, Cins Bakışı Sözlüğü'nden.