Fotoğraf: CHP Basın
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu veya önceki adıyla Kemal Karabulut, 17 Aralık 1948'de Tunceli'nin Nazımiye ilçesinin Ballıca Köyü'nde dünyaya geldi.
22 Mayıs 2010'dan bu yana CHP Genel Başkanlığı görevini sürdüren Kılıçdaroğlu 2002-2015 arasındaki genel seçimlerde İstanbul 2. Bölge Milletvekili olarak Meclis'e girdi. Haziran 2015 ve Kasım 2015 genel seçimlerinde İzmir 2. Bölge Milletvekili olarak yeniden seçilen Kılıçdaroğlu, 2018 genel seçimlerinde de İzmir 2. Bölge Milletvekili olarak TBMM'ye giren Kılıçdaroğlu 21 yıldır TBMM'de yer alıyor.
Öğrenciliği, memuriyet
ve siyasette ilk yılları
Üniversite eğitimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde alan Kılıçdaroğlu burada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile sınıf arkadaşıydı.
Mezuniyetinin ardından Hesap Uzman Yardımcılığı göreviyle kamuda çalışmaya başlayan Kılıçdaroğlu 1992 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne geçti. Genel müdürlük yaptığı bu dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha sonraki yıllarda Kılıçdaroğlu'nu hedef almasına neden olacaktı.
Kılıçdaroğlu döneminde SSK'nın zarar ettiğini savunan Erdoğan mitinglerinde sık sık bu konuyu işledi. Kılıçdaroğlu ise kendini "Benim dönemimde açığın; 42 milyar lira olduğu söylendi sayın bakan tarafından. Bu hükümetin, hükümetlerin bütün dönemlerine bakıyorum; 292 milyar 804 milyon lira" ifadeleriyle savundu.
Kılıçdaroğlu 1999 yılında emekli olduktan sonra siyasete atıldı.
Demokratik Sol Parti'den (DSP) milletvekili olmak isteyen Kılıçdaroğlu 1999 seçimlerinde Bülent Ecevit tarafından aday gösterilmedi.
2002 yılında bu sefer Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile şansını deneyen Kılıçdaroğlu İstanbul mileltvekili seçildi.
Baykal'a itiraz
2004 yerel seçimleri sonrasında; CHP'de Baykal yönetimine karşı itirazlar da yükselmeye başladı. 30 milletvekili bir araya gelerek "İktidara Yürüyüş Hareketi" başlıklı bir bildiri yayımladı.
Bildiriye imza atanlar arasında Kemal Kılıçdaroğlu da vardı. Bildiri, genel merkezin tepkisini çekti, ancak Kılıçdaroğlu yine de 2007 Türkiye genel seçimlerinde İstanbul milletvekili olarak Meclis'te yerini aldı.
Çalışkanlığı ve yolsuzluk üzerine araştırmalarıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu bu dönemde Baykal tarafından grup başkanvekiliğine seçildi.
Gökçek yayını
Daha sonra görevinden istifaya zorlanan eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek de bu günlerde Kılıçdaroğlu'nun hedef aldığı isimler arasındaydı.
Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 2008 tarihinde canlı yayında Gökçek ile karşı karşıya geldi. Yayının ardından Kılıçdaroğlu'na yönelik ilgi arttı.
Deniz Baykal, tartışmaya ilişkin, "Aldığım izlenimler, Kemal Bey'in her zaman olduğu gibi makul, haklı ve etkili bir konumda olduğudur" dedi.
Milletvekilliği görevini 7 yıl yürüttükten sonra 2009 yılında CHP adına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olan Kılıçdaroğlu bu seçimde yüzde 36 oy aldı. Ancak AKP adayı Kadir Topbaş yüzde 44 oy ile seçimi kazandı.
Genel Başkanlık dönemi
Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın gizli kaydedilmiş görüntülerinin çıkmasıyla istifaya sürüklenmesinin ardından 2010'da CHP'nin 33. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu partinin yeni genel başkanı oldu.
2011 Türkiye genel seçimlerinde yüzde 26 oy alınması sonrasında bu sefer Baykal'a yakın isimler kurultay talebini dillendirmeye başladı, ancak başarılı olamadı.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı
2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP ile birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday gösterilmesi kararı CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirileri de beraberinde getirdi.
Seçimde İhsanoğlu yüzde 38,44 oy alırken Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51,79 ile cumhurbaşkanı seçildi.
İhsanoğlu'nun seçimini kaybetmesinden sonra CHP içinde Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerin dozu da arttı.
İstifa talebi
12 Ağustos'ta Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, seçim sonuçlarını gerekçe göstererek Kılıçdaroğlu'nun istifasını ve olağanüstü kurultayın toplanmasını talep etti. Tarhan'a, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, İstanbul Milletvekili Nur Serter ve Mersin Milletvekili İsa Gök de destek verdi.
Kılıçdaroğlu gelen tepkiler üzerine olağanüstü kurultay için çağrı yaptı. 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen kurultayda eski grup başkan vekili ve Yalova milletvekili Muharrem İnce'yle yarışan Kılıçdaroğlu tekrar genel başkan seçildi.
CHP bu defa ulusalcıların tasfiye edildiği iddialarıyla çalkalanmaya başladı.
'Yenilikçi kanat' olarak adlandırılan grupla ulusalcıların mücadelesinde kazanan ekip 'yenilikçiler' oldu.
Bu süreçte Birgül Ayman Güler, Emine Ülker Tarhan, Süheyl Batum gibi isimler partiden adım adım uzaklaştı.
İhsanoğlu ise 2015 Türkiye genel seçimleri'nde MHP'den adaylığını koyarak İstanbul milletvekili oldu.
Dokunulmazlıkların kaldırılması
2016'da dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla sonuçlanan süreç de Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerin başında geliyor.
6-8 Ekim 2014'deki Kobani eylemleri nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Mart 2016'da parlamentoya "Dokunulmazlıkları kaldırın" çağrısı yaptı.
Anayasa değişikliği, 20 Mayıs 2016'da yapılan ikinci tur oylamada kabul edildi.
Dönemin HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında olduğu çok sayıda HDP milletvekili ve parti yöneticisi 4 Kasım 2016'da tutuklanarak cezaevine konuldu.
Adalet yürüyüşü
CHP'li Enis Berberoğlu da dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili davada 25 yıl hapse mahkum edilerek tutuklandı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu tutuklamayı protesto amacıyla 15 Haziran 2017'de Adalet Yürüyüşü başlattı.
Ankara'da Güvenpark'ta başlayan yürüyüş 9 Temmuz 2017'de Maltepe'de düzenlenen miting ile sona erdi.
İttifaklar dönemi
16 Nisan 2017 tarihindeki referandum ile kabul edilen Anayasa değişiklikleri Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle birlikte siyasette ittifaklar dönemi başladı.
24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde 5 Mayıs 2018 tarihinde CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti bir araya gelerek Millet ittifakı'nı kurdu.
Öte yandan CHP ve İYİ Parti 12 Aralık 2018 tarihinde 2019 yerel seçimlerinde de güç birlği yapma kararı aldı.
Bu birlik başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda ilde CHP'nin belediye başkanlıklarını kazanmasıyla sonuçlandı.
Çubuk saldırısı
2019 seçimlerinde yaşanan başarının ardından iktidar kanadı Kılıçdaroğlu'nu daha çok hedef almya başladı.
21 Nisan 2019 tarihinde, sözleşmeli er Yener Kırıkçı'nın cenazesine katılmak için Ankara'ın Çubuk ilçesine giden Kılıçdaroğlu burada saldırıya uğradı.
Kılıçdaoğlu, yumruk ve tekmelerle kendisine saldıran kalabalık arasından korumaları ve partililerin korumasıyla uzaklaştı.
Altılı Masa ve adaylık
2022'in 12 Şubat günü ise Kılıçdaroğlu ittifak yaptığı 3 parti dışında DEVA ve Gelecek partilerine de çağrıda bulunarak Altılı Masa'nın oluşmasında ilk adımı atmış oldu.
6 muhalefet partisinin liderinin imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni 28 Şubat 2022 tarihinde kamuoyuna duyuruldu.
Ancak önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerinde başlayan tartışmalar sonucu İYİ Parti masayı terk etti. Genel Başkan Akşener 3 Mart'ta yaptığı açıklamada "Geldiğimiz noktada, İYİ Parti bir kıskaca alınmış; bir dayatmaya, mecbur bırakılmış; tıpkı yıllardır, Türk Milleti'ne yapıldığı gibi, ölüm ve sıtma arasında, bir tercihe zorlanmıştır. Ve elbette, buna boyun eğmeyecektir" diyerek ittifaktan ayrıldıklarını duyurdu.
İYİ Parti'nin ayrılmasının ardından cumartesi günü 5 lider bir araya geldi. Toplantıda Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerinde anlaşmaya varan liderler bugün yaptıkları açıklama ile Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı daylığını desteklerini ilan ettiler.
(ME)